Fatma Ç. KABADAYI
GAZETECİ YAZAR YÜKSEL KALKAN İLE SÖYLEŞİ
“Kayseri’de bir deyim var; "Gün battı, Kayseri yattı." Böyle bir ticaret şehrinde, insanlar edebiyat dalında şiir, roman, hikâye ile uğraşıyorsa Kayseri’de edebiyat toplantıları amacına fazlasıyla ulaşıyor demektir.” YÜKSEL KALKAN Gazeteci-Yazar
Bu hafta çalışkan hemşerim Gazeteci-yazar Sayın Yüksel Kalkan ile birlikteyiz. Kendisiyle tanışıklığımız 2006 yılında Hâkimiyet Gazetesinde olmuştu. O zamanlar da çok yoğundu, şimdi de öyle… Çalışkan insanları gördükçe bizim de şevkimiz artıyor…
Sohbetimize başlamadan önce biyografisine birlikte bir göz atalım istedim.
Yüksel Kalkan Talas Sosun-Ortakavak köyünde doğdu. Özel sektörler ve Kaski’de görev yaptı. 1986 yılında Halk Şairleri Kültür Derneği Kurucu üyeliğinde bulundu. 1994 yılında Elif TV, daha sonra çeşitli gazetelerde görev aldı. 2001 yılından bu yana hâkimiyet gazetesinde aktif olarak sosyal kültür ve sanat muhabirliği yapmakta. Hâkimiyet Gazetesinde yaptığı kültür haberlerinden dolayı 2008-2014 yıllarında “kültür sanat haber” dalında yazarlar birliği tarafından ödüle layık görüldü. 2012 yılında gazeteciler cemiyeti “Milli Mücadelede Kayseri” yazı dizisi dalında Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’dan 1. ödülü, Ürgüp FM Kapadokya Şiir Şöleni Kültür Sanat Haber Ödülü aldı. Festivallerin ve şölenlerin gazetecisi olan yazar, Gazeteciler Cemiyeti üyesi olup birçok dernek, vakıf üyeliği devam etmektedir. Yüksel Kalkan’ın araştırma dalında yazdığı eserler “Sosun Köyü l. Ve ll. , Erkiletli Murtaza Hoca, Kayseri’de Gecekondu, Yılanlı Dağı, Bozahmedin Osman’dır. Kayseri hudutları içerisinde düzenlenen festivaller ve şölenlerin fotoğraf arşivlerine sahiptir.
Merhaba Yüksel Bey, hoş geldiniz. Kayseri’nin gözde gazetecilerinden, edebiyat sevdalılarından birisiniz. Edebiyata olan ilginiz nasıl başladı ve neden gazetecilik? Gazetecilik maceranızı bizimle paylaşır mısınız?
Merhaba Fatma Hanım, hoş bulduk. Ben on çocuklu bir ailenin ortanca çocuğuyum. Çocukluğumda gazeteciliğe merak sardım evet gazetecilik hevesim çocukluğumda vardı. İlk orta lise yıllarımda çok kitap okurdum. Ayrıca dergiler… ve bizim zamanımızda Tommiks, Teksas gibi küçük kitaplar vardı.
Onları okurdum, bazen gazete param olmayınca yerde yeni gazete gördüğümde alır cebime koyar, kimsenin görmediği yerde reklamlarına kadar okurdum. Askerden geldikten sonra bir fabrikada teknisyen olarak çalıştım. 1994 yılında Kayseri Elif TV’de açılma ve yayın öncesi orda görev yaptım. Daha sonra bizleri habere göndermeye başladılar. Elif TV’den ayrılarak bir teklif üzerine yine Kayseri’de yerel bir gazete olan Büyük Kayseri Gazetesi’ne girdim. Bu gazetede yazarların hayatını yazarken magazin haberlerine gittim. Kayseri’de yazarları ve sosyal hayatı öğrendim. Ardından Yeni Kayseri Gazetesine geçtim. 2001 yılında Hâkimiyet Gazetesi sahibi Mustafa Cengiz’in özel bir teklifi ile Hâkimiyet Gazetesi’ne geçtim. 15 yıldır aynı gazetede kültür sanat muhabiri olarak çalışmaktayım. Hâkimiyet Gazetesi’nde Kayseri Gecekondu- Yılanlı Dağın Efesi Bozahmedin Osman gibi yazı dizisi hazırladım.
Bunlar gerçekten emek isteyen, vakit isteyen, sabır isteyen çalışmalar… Sayın Kalkan birçok ödül aldınız, bunlardan bahseder misiniz ödül almak yazarı- gazeteciyi nasıl motive ediyor?
"Milli Mücadelede Kayseri" yazı dizisiyle Gazeteciler Cemiyeti’nin açtığı yarışmada birinci geldim. Ödülü Savunma Bakanı İsmet Yılmaz verdi. Köşe Yazarlığı ve Haberleriyle Kültür Sanat ve Edebiyata Katkı Ödülünü Türkiye Yazarlar Birliği’nden aldım.
Bunların yanı sıra zaman zaman yanında çeşitli Sivil Toplum Kuruluşlarında konuşmalar yaptım ve orada da plaketlerle ödüllendirilirdim.
Bu ödüler bana hız verdi ve araştırma yaparak kendi köyüm "Sosun Ortakavak" geçmiş tarihini sosyal yaşantısı anlatılan kitap yazdım. Kitabı gören Erkilet Eğitim Vakfı, Dua ilimlerini ilen "Erkiletli Murtaza Hocayı" araştırıp yazmamı istedi ve yazdım.
Gerçek bir olaydan yola çıkıp araştırma yaparak gecekonduda acı günler yaşayan bir ailenin hayat hikâyesini gazetemizde yazı dizisi olarak yayınladık. Bu yazı dizisi okuyuculardan çok olumlu tepkiler aldı. "Kitabı varsa almak isteriz." dediler, bu diziyi inşallah bir kitap haline getireceğim.
İnşallah diyelim, sadece gazeteci değil aynı zamanda yazarsınız. Yazmanın ilk kuralı okumaktır. Küçüklüğünüzden beri okumaya meraklı olduğunuzu biliyoruz. Kitapları daha çok nerden temin edersiniz?
(Fotograf; Yüksel Kalkan Kayseri'nin ünlü yazarlarından Aslan Gayserilim Recep Çalkaner ile...)
Gazetecilik yanında yazar olmak ayrı bir duygu, çok kitap okudum okuyorum. Okumanın yaşı yok; bir yere varsam önce masa üzerinde kitaplar gözüme çarpıyor. Yılda bir kez Kayseri’ye Kitap Fuarı açılır, giderim sevdiğim kitapları alırım. Kayseri’de yazar arkadaşların buluştuğu Yoğunburç Kültür Merkezi var. Toplantılarda yazar arkadaşlar kitapları çıktığında imzalayıp bana da verirler, ben de okur haber yaparım.
Bu aralar neler yazıyorsunuz? Yeni projeler var mı?
"Varoşların Romanı" ismini verdiğim, bahsettiğim romanı yeni bitirdim. Bu roman köyden kente göçen ve yoksullukla boğuşan hayata tutunmaya çalışan ve gecekondu mahallesinde sosyal yaşantı ve aşkları sevdaları dinlenen müzik türlerini acıyı çileyi anlatıyor.
İkinci hazır kitabım, ağalık düzenine karşı gelen bir yiğidi anlatıyor, o da roman; ismi Efsane Adam"
Yani basıma hazır olan eserlerim; Battal Gazi Kayseri’de, Kayseri’de Festivaller, Efsane Adam, Varoşların Romanı ve Türkülerimiz’dir.
Şimdiden hayırlı uğurlu olsun diyelim, kitap işi cesaret de istiyor. Peki, yeniden gazeteciliğinize dönelim, Yüksel Kalkan’ı gazeteci yapan nedir diye sorsam? Gazetecilik hakkında bilgi istesem sizden…
Takdir edersiniz ki yerel gazetede haber seçme şansımız yok. Hâkimiyet Gazetesi muhabiri Yüksel Kalkan, siyasetten, spordan, ekonomiden, kültürden, şehrin tarihinden, asfaltın kırığından, sokağın çamurundan, yangından, selden anlaması lazım…
Arada köşe yazısı yazarım; köşe yazarlığı nedir? Güncel olayları, siyasal sorunları içeren, gazete ve dergilerin belli sütunlarında yayımlanan, imzalı başlıklı yazılara verilen addır. Köşe yazısı kamuoyunu bilgilendirmek doğru bilgi akışını sağlamak ve kendi görüşünü kamuoyu ile paylaşmak amacıyla yazılır, yazılan gerçek olmalı, okuyucuya doğru bilgi vermelidir.
Kayseri’de edebiyatı 80li 90'lı yıllarla kıyaslarsak nasıl farklar görüyorsunuz?
Kayseri’de edebiyatı 80li 90'lı yıllarla kıyaslarsak tabi ki farklı… 80’li yıllarda anarşi yılları, daha sonra ihtilal ve 1983 Özal dönemi derken bugüne gelindi... İnternet; bu kadar yaygın olmadan Türk edebiyatı zirvede idi. Neden; yazarların kitapları okuyucu buluyordu. Şimdi okuyucu daha çok interneti takip ediyor. Bugünlerde Kayseri’de edebiyat güzel gidiyor, kış aylarında edebiyat sosyal hayatı atağa geçiyor, yaz aylarında bitiyor ya da ara veriliyor. Kültür-sanat Kayseri Büyükşehir Belediyesi bünyesinde gibi gözükse de edebiyatçı yazarlar memnun.
Edebiyat toplantılarına sıklıkla katıldığınızı biliyoruz. Toplantılar amacına ulaşıyor mu? Yazara şaire faydalarından bahseder misiniz?
Ben de bir yazar gazeteci olarak Kayseri’de kültür sanat edebiyat toplantılarına katılıyorum. Öncelikle şunu belirtmekte fayda var 1994 yılında Kayseri’de seçilen belediye başkanları üniversite kökenli olunca sosyal bir çalışma başlattılar, daha geniş büyük toplantı salonları ve edebiyatçıların yaşayacağı barınacağı mekânlar tahsis ettiler. Daha sonra merkezi Ankara’da olan Türkiye Yazarlar Birliği’nin şubesi burada da açıldı. Şair ve yazarlar TYB’ne ilgi gösterdiler. Ardından şairlerin toplanacağı kon kafe isimli yer açıldı. 2002-2007 arası yazarlar kitap çıkarma yarışına girdiler. Çıkarılan kitap kaliteli olunca okuyucuyla buluşması bitmesi bir oldu. Bu söz konusu yazarlardan söz edecek olursak Abdullah Ayata, Emir Kalkan, Vedat Sağlam, Süleyman Sağlam, Nurkal Kumsuz, şahsım Yüksel Kalkan, Ali Özkanlı, Muhsin İlyas Subaşı, Sergül Vural, Recep Çalkaner,Prof. Kemal Atik, Kadir Özdamarlar, İlhami Şekercioğlu, Muammer Yılmaz, Bekir Oğuzbaşaran, Vedat Ali Tok, Selim Tunçbilek gibi… Aklıma gelenler bunlar. Bu yazarlar büyükşehir belediyesi yoğunburç kültür merkezi uğrarlar, orda edebiyat sohbet ederler.
Birçoğunu tanımak nasip oldu, takdir ettiğim isimler… Memleketimi uzaktan takip etsem de kültür sanat edebiyat adına neler yapıldığını, nasıl gittiğini size sormalıyım. Kayseri’mde ne güzellikler oluyor Yüksel Bey?
Bugünlerde her akşam Kayseri Tiyatrosunda sosyal etkinlik var. Ayrıca Kültür Derneklerinin Yoğunburç Kültür Merkezinde şiir akşamları oluyor. Bu şiir akşamlarına üniversiteliler, yazar, şairler katılıyor. TYB Kayseri şubesi bu sene "Yazarlar Okulu" açtı. Üniversite öğrencileri, sivil vatandaşlar -yani okumayı yazmayı seven insanlar- katıldı. 500’ün üzerinde rekor bir başvuru oldu ancak üç yüz kişi aldılar. Şimdi eğitim görüyorlar. Bu projede bende iki gün köşe yazarlığı ve yerel habercilik dalında öğrencilere ders verdim. Kayseri’de bir deyim var; "Gün battı kayseri yattı." Böyle bir ticaret şehrinde insanlar edebiyat dalında şiir, roman, hikâye ile uğraşıyorsa son söz olarak Kayseri’de edebiyat toplantıları amacına fazlasıyla ulaşıyor demektir.
Bunlar gerçekten çok güzel haberler… İnşallah da artarak devam eder, Sayın Yüksel Kalkan zaman ayırdığınız için teşekkür ediyor, güzel bir sohbetti. Çalışmalarınızda başarılarınızın daim olmasını diliyorum.
Ben teşekkür ederim, ben de size hem yazım hem gazetecilik hayatınızda başarılar diliyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.