Kemal BOZKURT
Bakanlar vekil olmamalı
Üçüncü kez hükümeti kurmaya hazırlanan Başbakan Erdoğan'ı çetin işler bekliyor. Bir çok basın kuruluşu ve yazarlarda bakan toto oynuyorlar.
Erdoğan yeni bakanlar kurulunu da yakında açıklayacak. Şüphesiz her dönemde olduğu gibi süpriz isimler kabineye gireceği gibi, vazgeçilmez denilenlerden de mutlaka kabine dışında kalanlar olacaktır.
Bendeniz bakan-toto yapmıyacağım. Dünyanın bütün demokratik ülkelerinde olduğu gibi; Başbakan Erdoğan'ın da 4 yıl birlikte çalışacağı ekibini seçmesi en büyük hakkı. Umarız en layık olanlarını ve hizmet aşkı olanları ve heyecanlarını yitirmemiş kişileri seçer Sayın Erdoğan.
Benim itirazım ise farklı.
Bakanlar kuruluna girecek kişilerin milletvekilliklerinin düşmesi taraftarıyım. Zira hem bakanlık ve hem vekillik full time (Tam günlük) bir iştir. Dolayısıyla başta ABD de olmak üzere tüm medeni ülkelerdeki gibi; bakanların vekillikleri düşmeli ve yerlerine farklı kişiler seçilmelidir. İki görevin aynı anda yürütülmesi mümkün değildir.
Vekillik adı üstünde milletvekilliğidir. Millet eğer temsilcisini yoğun işlerinden dolayı hiç göremeyecekse; ulaşamayacaksa, o zaman niçin benim vekilim var diye avunup dursun?
Bir örnek verecek olursam; daha öncede belirttiğim gibi, Gümüşhane'nin bir vekili var ve AK Parti'li. Erdoğan olurya Ahmet Davutoğlu yerine Dışişleri Bakanlığını, veya Egemen Bağış yerine AB Bakanlığını Gümüşhane vekiline verse; düşünebiliyormusunuz, koskoca şehrin tek milletvekili var ve o da senenin çoğunu Türkiye dışında geçiriyor.Zira kendisi bakan.
Diğer icracı bakanlıklarda da durum farklı değildir. Bakanlar çok yoğun çalıştıklarından dolayı seçildikleri şehrin vatandaşlarıyla, onların sorunlarıyla, temsil ettikleri şehirlerin dertleriyle ilgilenebilmeleri mümkün değildir.
***
Erdoğan güzel bir uygulama başlatarak Bakan Yardımcılığını getiriyor bu dönemde. Bu şüphesiz gayet güzel ve birçok ülkede senelerdir olan bir durum. Ancak dediğim gibi Bakanların da meclis dışından veya vekillikleri düşürülerek seçilmeleri elzemdir.
***
Diğer bir konuda yine başta ABD ve diğer Avrupa ülkelerinde olduğu gibi; milletvekillerinin seçildikleri illerde ücreti devlet tarafından ödenen büroları ve burada yine devlet tarafından maaşları ödenen görevlileri olmalıdır.
Vatandaş taa Bitlis'ten, Rize'den Kırklareli'nden onca yolu vekiliyle görüşmek adına katedip Ankara'ya gitmemeli. Bürolarda çalışan görevliler, vatandaşların şikayet, dilek, temenni ve tekliflerini alıp sürekli vekillere yollamalı. Böylece katılımcı demokrasi, ve millet devlet işbirliği oluşmuş, vatandaşın dertleri de masraf yapılmadan çözülmüş olur.
Yok eğer bu kadar masraf bizim devletimize lüks olur derseniz; o zaman da şunu hatırlatırım. Devlet gurubu olan partilere yıllardır neden milyonlarca parayı akıtıyor. Ya bu para hiçbir partiye verilmez, ya da verilmeye devam edilirse; dediğim şekilde vekil ofisleri açılır.
Son olarak Başbakan Erdoğan'a bir kez daha üç konuyu hatırlatmak istiyorum ve bu üç konuda cesur ve radikal karar almasını bekliyorum
1) Bakanlar vekil olmamalı. Sadece bir şehri değil Tüm Türkiye'yi temsil ettiklerini unutmamış olurlar ve böylece adaletsizlikte ortadan kalkar.
2) Milletvekillerine zorunlu ofisler açılmalı ve vatandaş hizmeti yaşadığı şehirden bizzat görmeli ve Ankara'da kuyruklarda kendini heder etmemeli.
3) Bir sonraki seçimlerde başlamak kaydıyla MUTLAKA dar bölge seçim sitemine geçilmeli. Hakan Şükür'de böylece İstanbul'un hangi ilçesini temsil ettiğini öğrenmiş olur.
Karşı kıyıdan selamlarımla
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.