Adnan Zeki BIYIK

Adnan Zeki BIYIK

PASTAY-I KUR’AN ŞERBET-İ NÎRAN

Hadise siyasi zemine çekildi. Biraz bekledim olay biraz sakinleşsin sonra bir yazı yazacağım demiştim. Biz olayı siyasi değil de dini, ahlaki ve sosyolojik açıdan irdelemek istiyoruz. Beni okuyucularım bilir, Kuran-ı Kerim, Hz Peygamberimiz ve milli konularda oldukça hassas bir kardeşinizim, bir din hizmetkârıyım. O kadar var ki Peygamberimize,  Kuran-ı Kerim’e olan saygısızlık hangi platformdan, hangi oluşumdan veya hangi fertden gelirse gelsin gücüm nispetinde tepki verdim, üslubumun sert olduğunu iddia edenler bana cezai müeyyide de uyguladılar. Olsun Ahirette biliyorum ki benim en nüyük müktesebatım bunlar olacak. Diğer taraftan dünyevi kaygılarla koltuğuna veya istikbaline bir halel gelme endişesi taşıyan sözüm ona lafta dindarlar Kuran’a ve Peygamberimiz’e terbiyesizlik yapılırken dilleri lâl oluverdi, kolları kalkmaz oldu, kulakları duymaz oldu…Her neyse İslamı sadece iki tane namazdan 3 tane oruçtan ibaret sananların berbat yanıldığını Yüceler yücesi Rabbim bu ödlek takımına Adâlet Divanında talim ettirecek. Hiç kimsenin şüphesi olmasın.

 

Konuya dönersek malumunuz  tüm İslam Aleminin kıblesi olan ayetlerle ve hadislerle kutsallığı tescil olunmuş Mübarek Kâbe’yi birileri pasta yapıp kesip yedi. Diğer taraftan beni uzun yıllardır rahatsız eden benzer şeylere de dikkat çekmek istiyorum.

 

Kâbe/ Kur’an  Pastası, Mevlanâ Hırdavatçısı, Şems-i Tebrizi Kuyumcusu, Aziz Mahmut Hüdâi Berberi vs….

Utanılmazsa veya akıllarına gelse Molla Akşemseddin Hızarhanesi de koyacaklar. Dini ve milli değerler ticaret veya siyaset malzemesi olmamalı, bu değerlerin yaşatılması, genç kuşaklara duyurulması adına bir takım yerlere ad olarak konabilir, örneğin bir okul adı, bir üniversite adı, bir şifahane bir semt veya bir mahalle…Fuzuli Caddesi, Molla Hüsrev Mahallesi, Mevlanâ Kültür Merkezi gibi…Ama insanımız kalkıyor Mevlanâ Çimento, Mevlanâ Ciğercisi, diye firmasına ad koyuyor, Mevlanâ sizin ticari metâınız mı?

 

Bir din adamı kalkıp Yüce Kitap’tan yapılmış pasta keserse, cahil vatandaş da dükkanına dini bir değer taşıyan ismi …….....Kum Deposu, …....Marangozhanesi adını verir.

 

Siyasetten veya muhtelif oluşumlardan Dini değerlerle dalga geçen alay edenleri millet televizyonlarda izliyor. Bu saygısızlar hakkında hiçbir işlem yapılmadığını da görüyor, haliyle de vatandaş  şöyle düşünüyor ve diyor:

“Adam koskoca profesör olmuş, adam koskoca devlet adamı olmuş, adam koskoca yazar olmuş, kalkıyor  Hz Muahmmed’e , Kuran-ı Kerim’e, Kâbe’ye saygısızlık yapıyor, hakkında kimse bir yaptırım da bulunmuyor, öyleyse bu değerler sandığımız kadar çok da değerli değilmiş”

Peki bunun hesabını ve vebalini hiç düşündük mü? Neden dini ve milli değerlere hak ettikleri değer verilmiyor bu Müslüman ülkede?  Neden kendini bilmez üç beş lâ yüs’el şahsa bu dini değerlerimiz ezdiriliyor ve feda ediliyor…

 

Bu konularda en büyük vazife devlete düşmektedir. Bundan 3 sene önce ekşi sözlük Peygamberimize saygısız ifadeler kullandı, bunlar hakkında ağır bir yazı yazdım ve Başbakan’a o zaman Peygamberimize sahip çıkın diye çağrıda bulunmuştum. Bir sene sonra bir gazete yazarı Peygamber Efendimiz’e benzer bir saygısızlık da bulundu, ona da tepki yazısı yazdım, ben korunacağım yerde bana ceza verildi. Takip eden zamanlarda benzer bir saygısızlık Kuran-ı Kerim’e yapıldı, ona da tepki verdim, sağolsun birileri oradan da beni izac ettiler.

 

İlginç olan şu ki; üç hakaret de ayrı oluşumlardandı. Bizim için önemli olan dindi imandı Kurandı, Onlara saldırı kimden gelirse gelsin hepsine reaksiyon gösteririm. Zaten Müslümanların kaybettiği taraf işte burası…Hakaret bizimkilerden olursa susmak, başka yerlerden olursa saldırmak… Ama Yüce Allah bu iki yüzlülüğü görüyor ve O’nun bu tiplere ukbâda büyük! Ödülü var. Benden hatırlatması.

Müslüman o kimsedir ki Dinine yapılan saygısızlık babasından gelse dahi ona tepki koyabilen kişidir.Bu çerçeveden bakıldığın da çok şükür Rabbime ki ben bu noktada bir intisap taassubu yaşamadan kimden gelirse gelsin değerlerimize yapılan tüm tasallutlara gereken tepkimi verdiğim için müsterihim.

 

Şimdi insanlara soruyorum muhteremler ! Kuranımızı Peygamberimizi anladık siz müdafaa etmiyorsunuz, bırakın da bize soruşturma açılmasın da rahatça bu değerlerimizin izzetini müdafaa edelim. Gerçi kim ne açarsa açsın korkumuz yok. Biz Allah’dan başka kimseden çekinmeyiz. Benim bir Müslüman olarak  dini değerlerimize saygısızlık yapılması çok ağrıma gidiyor…

 

Bir de yetkili kimse devletse devlet, vakıflarsa vakıflar, sünnet düğünlerinde çocukların eğlencesi haline getirilmiş ve böylece ayağa düşürülmüş sema gösterilerine de son versinler. Sema bir ibadet ise düğün salonlarında şhow malzemesi olması ne iştir. Folklorik bir kültür müktesebatı ise bunun kültür merkezlerinde vesair vakur mekânlarda yapılması iktiza etmez mi?

 

Not: Başlığın anlamı Kuran’ı hayat kitabı değil de pasta haline veya sadece mezarlıklarda okunan bir kitap haline getirirseniz şerbet-i niranı yani cehennemin suyunu içersiniz anlamına gelen bir cümledir.

 

Allah’ın sevgisi üstünüzden eksik olmasın muhterem okuyucularım.

 

Adnan Zeki Bıyık

Kırklareli Müftü Yardımcısı

02.05.2015

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.