Lütfi AYHAN
Kutlamalarını İngilizlerin Engellediği ZAFERİMİZ
Kutü’l-Amare nere, Halil Paşa Kim?, General Townshend Nireli!? Tarihimizdeki zaferleri mağlubiyetlerimizden daha fazla hatırlamalıyız. Hele de bu zaferler bu gün bize efendilik yapmaya kalkan, kendini deve aynasında gören arslan görünümlü çakallara karşı kazanılmışsa. Tarih de siyaset gibi aslında biraz algıdır. Böyle olmasaydı Çanakkaleyi rüyalarında bile görmeyen, buraya niye geldiklerini bile bilmeyen, bu gün de bizimle öyle ahım şahım münasebetleri olmayan Anzaklar, her yıl Çanakkale'ye gelip büyük anmalar, kutlamalar yaparlar mıydı?
Son yıllarda gerek Türk dizilerinin gerekse Türk sinemasının tarihi filmlere yönelmesi ile toplumda ve devlet katında tarihe karşı büyük bir merak ve önemli bir eğilim meydana geldi. Muhteşem Yüzyıl, Ertuğrul, Flinta gibi tarihi dizilerin , Fetih İstanbul 1453, filmi ile birlikte Çanakkale ile ilgili çekilen bir çok sinema filminin seyredilme oranları milletin tarihe olan ilgisini çok iyi anlatıyor. Son 4- 5 yıldır Çanakkale ve Sarıkamış'a gösterilen alaka en üst düzeyde (Google bu isimleri yazınca, Çanakkale: 35 milyon, Sarıkamış 756 bin kez tıklanmış görünüyor. Halbuki 1. Dünya savaşında İngilizlere karşı çok net bir galibiyet sağladığımız Kut'ül amare zaferi ile ilgili sonuç çok düşük: 44.700
1946 yılına kadar"Kut Günü" adı ile ordumuz içinde her yıl kutlanan Kutü’l-Amare Zaferinin kutlamalarına son verilmesinin sebebi ise maalesef Natoya girme arzumuzdur. Çünkü Nato'da müttefikimiz olacak İngiltere'nin, bu zaferi bizlere untturma gibi bir hassasiyeti vardır. Dönemin idarecileri de bu ricayı kırmazlar ve 1916 dan ordu içinde de olsa kutlanan bu anmalara son verilir.
Kut'ül Amare'de Neler Oldu?
General Townshend komutasındaki 13 bin kişilik İngiliz tümeni 143 günlük bir kuşatmadan sonra Osmanlı kuvvetlerine kayıtsız ve şartsız teslim oluyordu. Bu, Majestelerinin ordusunun o zamana kadar uğramış olduğu en büyük “yüz karası”ydı. Açlıktan günde 8 İngiliz, 28 Hindu askeri ölüyordu. Gıda yardımı getiren uçaklar ise çuvalları İngiliz siperlerine atıyor ama Dicle nehrindeki balıklara güzel bir ziyafet çekiyorlardı. 5 General, 272 İngiliz, 204 Hind subayı (toplam 476 subay), 2592 İngiliz, 6988 Hind vs. er (toplam 9580 er), silahsız 3248 kişi, ceman yekûn 13.309 esir (bunların 1306’sı hasta ve yaralıydı). Yenilginin üzeri örtülecek gibi değildi. İngilizler savaşın ortasında utanç verici bir şekilde armut gibi teslim olmuşlardı Türklere.
Sonuç olarak hafızamızı sıkça tazelerken onu oluşturan zaferlerimizi öne çıkarmak kendimize olan güvenimizi artıracaktır. Bu nedenle Çanakkale zaferimizle birlikte KUT'ÜL AMARE ZAFERİMİZİ de her yıl kutlamalıyız. Böylece Batıya, özelliklede İnglizlere ve onların devamı olan ABD ye karşı ruhlarımızda oluşan kompleksi gidermiş oluruz.
Not1: Kut'ül Ammare, Dicle Nehri kıyısında Şattülarap kanalı ile birleşen Basra Körfezi'nin 350 km kuzeyinde, Bağdat'ın 170 km güneyinde bulunan bir kasabadır.
Not2: Halil (Kut) Paşa (1882 - 1957) Enver Paşa'nın ondan iki yaş büyük amcası. "Kut'ül Amare Kahramanı" olarak bilinir.1882'de İstanbul'da doğdu. Harp Akademisi'nde Mustafa Kemal ile aynı sınıfta okudu. İttihat ve Terakki Fırkası'na girdi. I. Dünya Savaşı'nda Kut'ül Amere cephesinde General Townshend komutasındaki İngiliz kuvvetlerini esir aldı. Ardından Irak askerî valiliğine getirildi. Goltz Paşa'nın ölümü üzerine 6. Ordu komutanlığına atandı.
Not 3: Sir Charles Vere Ferrers Townshend (Tümgeneral 21 Şubat 1861; 18 Mayıs 1924) I. Dünya Savaşı sırasında Bağdat'a doğru düzenlenen ve felaketle sonuçlanacak ilk Britanya Harekatı'nı gerçekleştiren Britanya Hint Ordusu komutanı
Not 4: Kutül Amare zaferi:1952 yılına kadar Kut Bayramı olarak kutlanan Kut-ül Amare Muharebesi, 1. Dünya Savaşı'nın en önemli muharebelerinden biri olarak biliniyor. Osmanlı Ordusu, Kut-ül Amare Muharebesi ile Çanakkale'den sonra İngiliz birliklerine karşı ikinci büyük darbeyi vurdu.Kut-ül Amare Zaferi, Türkiye'de 1952 yılına kadar Kut Bayramı olarak kutlanmaya devam etti. Ancak Türkiye'nin NATO'ya üye olmasının ardından İngilizler, bayramın kaldırılması için baskı yaptılar. Baskılar üzerine de Türkiye, bayram kutlamasına son verdi.
Not 5: Ben de inşallah bundan sonra her yazımın sonunda "KUTÜL AMAREYİ UNUTMAYALIM!" diye not düşeceğim.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.