Parelel Yapının Fuat Avni’lerinden bir olduğu iddia edilen Emre Uslu, 18 Kasım’da attığı twitlerle herkesi şaşırttı. Emre Uslu:

‘Cemaate yapılan zulüm mü evet. Şüphesiz bir zulüm.  Ama cemaat de tavrı ve tutumuyla bu sopayı hak ediyor. NOKTA.’

‘Bence cemaat medyası bu muameleyi hak ediyor. Yapılan beşer nezdinde zulüm olsa da kader nezdinde adalet. Beşer zulmeder kader adalet eder.’

Son olarak paralel yapının bütün televizyonları Türksat’tan çıkarıldı. İpek Grubundan sonra Kaynak Holdinge de kayyum atandı. 

7 Haziran’dan sonra kapalı kapılar ardında yapılan koalisyon görüşmelerinde, paralel yapıyla mücadelenin Hükümet politikası olmaktan öte, devlet kararı olduğu CHP ve MHP’ye açık bir dille ifade edildi.

Devlet bir karar aldı ve bu kararı uyguluyor:

Adil muamele ediyor mu? Fazlasıyla titiz davranıldığını bile söylemek mümkün. 

 Zulmediyor mu? Kesinlikle hayır.

Uygulamaları hukuka uygun mu? Hukuka uygun olmayan yönleri olabilir ancak paralel yapının kurduğu ‘hukuk düzeni’ne uygun.

Emre Uslu haklı!.. Dışarıdan bakıldığında ‘bu kadar da yapılır mı?’ diyenlere en güzel cevabı vermiş:

‘Beşer nezdinde zulüm varmış gibi görünse de kader nezdinde adalet yerini buluyor.’ NOKTA  

Öncelikle bilmemiz gereken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dışında hiçbir siyasi güç bu yapıyla bu kadar mücadele edemezdi. Abdullah Gül’ün, Bülent Arınç’ın nasıl yan çizdiklerini, İ.Melih Gökçek’in son dakikaya kadar iki ata birden oynadığını hepimiz gördük. Paralelle mücadele ediyormuş gibi yapan bakanlara, belediye başkanlarına, valilere, kaymakamlara rağmen, Cumhurbaşkanı Erdoğan sağlam bir ekiple bu işin üzerine gidiyor/gidecek. NOKTA

Paralelle mücadele ediyormuş gibi yapanlara bir örnek: Paralel yapının öğrenci yurduna ruhsata uygunsuzluktan dolayı ceza kesiliyor. Paralel yapının yerel elemanları, hemen abi dedikleri belediye başkanına koşuyorlar. O belediye başkanı ki okullarının, yurtlarının arsalarını cüzi bedellerle vermiş, inşaat giderlerinin büyük bir bölümünü belediye kaynaklarından karşılamış. Hoş geldin, beş gittin de sonra, ‘Abi bu ceza da ne oluyor?’ diyen paralelcilere başkanın cevabı aynen şu: ‘Ben bu partinin belediye başkanıyım. Genel Merkez emretti, ben de cezayı kesmek zorunda kaldım. Benim bu makamda bulunmam sizin de lehinize olan bir durum. Cezanın bedeli ne ise ben size vereyim, bu konuyu kapatalım.’ NOKTA

Devleti, gizli açık bütün kurum ve kuruluşlarıyla teslim almak üzere (uzun yıllar) hazırlık yapan ve 12 Eylül 2010 Anayasa referandumuyla harekete geçen paralel yapının tasfiyesi öyle bir günde bitecek bir iş değil. Şu ana kadar yapılan göreve son verme-yer değişiklikleri, dershane dönüşümü ve kayyum atamaları devede kulak niteliğinde. Buzdağının görünmeyen yüzü, sanıldığından çok daha büyük. NOKTA

Paralel yapı, uluslar arası bağlantılarından koparılıp yurtiçi ve yurtdışında sıradan bir sivil toplum kuruluşuna dönüşene kadar bu operasyonlar sürecek. Ki yurtdışı operasyonlarına henüz başlanmadı.  

Paralel yapıyla mücadele edilirken ‘adaletle muamele ediliyor mu?’ diyenlere verilecek tek cevap: Henüz misliyle bile karşılık verilmedi ki… NOKTA

Devletlerin refleksleri vardır, en önemli refleksleri de kendisine yapılan ihanete; anında sert ve acımasız bir şekilde karşılık vermesidir. Devlet, paralel yapının çökertilmesinde fazlasıyla sabırlı, makul ve insaflı davranıyor. Bu da böyle biline… NOKTA

Bu devlet refleksine rağmen  paralele henüz dikine bir müdahale yapılmadı. Paralelle paralel mücadele ediliyor. NOKTA