Lütfi AYHAN
TÜRKİYE Mİ SURİYE'LİLEŞİYOR, SURİYE Mİ TÜRKLEŞİYOR?
Suriye’de 2011 Martında 60 yıllık Baas rejimine karşı başlayan isyanı, zalim Esed yönetimi, İran’ın ve Rusya’nın yardımı ile çok kanlı bir şekilde bastırdı. 13 yıldan fazla süren bu iç kargaşada bir milyona yakın kadın çoluk çocuk “isyancı” şehit edildi, Yüzbinlerce kişi işkencelere tabi tutuldu. Hapishanelerde on binlerce masum akla hayale gelmez zulümlere maruz bırakıldı. (Sednaya 'insan mezbahanesi')
Halka zulüm ve işkencede Esed /Baas yönetimi İsrail gibi davrandı İsrail masum ve mazlum halkı ABD’nin desteği ile bombalarken Esed, İran ve Rusya'nın desteği ile bu zulümleri gerçekleştirdi. Bu büyük zulümler sonucunda Suriye Halkının önemli bir bölümü başta Türkiye olmak üzere Ürdün, Lübnan, Almanya gibi ülkelere sığınırken bir kısmı da kuzeydeki İdlib’e yerleşti. Buradakilerin Çoğu çadırlarda en temel ihtiyaçlardan yoksun bir şekilde yaşadılar. Bu kötü koşulların beraberinde getirdiği bedeni ve ruhsal hastalıklarla 13 yıl boğuşup durdular. Bu zor zamanda onların yardımına en çok başta Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Türk STK’ ları olmak üzere vefalı ve hamiyetli hayırsever, iyilikperver Türk Milleti koştu. Yurt dışına göç edenlerin büyük çoğunluğu Türkiye’mize geldi. Rabbe şükür ki devletimiz ve halkımızın büyük çoğunluğu masum, garip, evsiz, yuvasız, yurtsuz, vatansız, yaralı, güçsüz, korunaksız… Bu insanlara kucak açtı.
ANADOLU İRFANI DEVREYE GİRDİ
Bu kucak açma milletimize devletimize maddi olarak büyük yük getirdi. Lakin Milletimizin çoğunluğu “Anadolu İrfanı” dediğimiz kökü İslam ve Türklüğe dayanan büyük bir kültüre sahip olduğundan bu yüke seve seve katlandı. ( İslam ve Türklüğü biraz açayım;
1- İslam’a göre mazlumun dini ırkı olmaz, Mutlaka ona yardım etmek gerek. Duası kabul olunanlar arasında mazlumlar da vardır. Bu kurala tarihimizden yüzlerce örnek vardır. İslam’a göre tüm insanlar (dini, dili, etnik kökeni ne olursa olsun) Hz Âdemin torunudurlar ve kardeştirler. Bu sebepten garibana, masuma, kimsesize yardım etmek dini bir emridir. Üstelik Suriye’den gelenlerin büyük çoğunluğu Müslüman olduğundan ve Kur’an “Müslümanları kardeş” ( hucurat 10) saydığından onlara yardım Allah’ın bir emridir…
2- Türklüğe gelince: Orta Asya’da yaşayan atalarımız değişik dinlere inanıyorlardı. Bu dinlerin değişik özellikleri vardı. En önemli özelliği ise “KUT ANLAYIŞI” idi. Bu anlayışı şöyle özetleyebiliriz:” Kut, devletin yönetim yetkisinin tanrı tarafından hanlara, kağanlara verildiğine inanılması… Tanrı bu gücü kağana vermiş ama ona çok büyük sorumluluklar da yüklemiştir. Bu vazifelerin başında kağan, Tanrının kulları olan kendi halkı ve tüm insanlara adaletli davranmak, onları kötülüklere ve zulümlere karşı korumak gelir.) Türk Milliyetçiğini savunup Türklüğün kökeni olan “Kut Anlayışını” bilmeyenler bu Suriyeli gariplere “milliyetçilik” adına karşı çıktılar. Bazı dindarlar ve sosyal demokratlar ve solcular da İslam’ı eksik bildiklerinden, Anadolu İrfanınındın cüda kaldıklarından aynı yanlışı yaptılar. (Gerçi bu fikri savunanların da çok az da olsa bazı haklı yanları vardı. Ama bir el bu işi, bu zayıf endişeleri istismar ederek çok farklı yerlere taşımak istedi. Allahtan başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere yöneticilerimizin iradesi, halkımızın feraseti bu kötü gidişatı durdurdu)
ALLAH İYİLERİN DOĞRULARIN YARDIMCISIDIR
Bendeniz bu konuda bir kaç yazı yazdım Son yazımda “Suriyeliler Türkiye’yi Suriyelileştirecekler/Araplaştıracaklar..” tezinin ne kadar temelsiz, akıldan, tarihten, sosyolojiden uzak olduğunu işlemiştim. Bazı eş, dost, arkadaş bile bana tepki göstermişlerdi. Son bir aydır gelişen olaylar ve başarılar göstermişti ki Allah’ın izni ile Türkiye Suriyelileşmiyecek Araplaşmayacak ama Suriye ülkesi ve Suriye halkı Allah’ın yardımı, milletimizin duası, devletimizin basireti ile Türkleşecek Anadolu İrfanına sahip adil, özgür, güzel bir yurt haline gelecek . İşte bu gidişata örnek birkaç misal:
1- Şu anda Suriye’ye hakim olan güç “her şeyde Türkiye ile beraberiz” diyor.
2- Suriyede kurulacak yeni sistemde ve düzende en büyük yeki ve güç bize geçti
3- Ve şu anda kurulan hükümette eğitimlerini Türkiye’de alan insanlar bakan olarak görev almaya başladı:
a- Suriye'de geçici hükümetin Dışişleri Bakanlığı için Şeybani'nin görevlendirildiğini duyurdu. Esad Hasan Şeybani yüksek lisans ve doktora eğitimlerini Türkiye'de/İstanbul’da Sabahattin Zaim Üniversitesinde tamamladı.
b- Halep Valiliğine ise Azzam Garip atandı. Azzam Garip İlahiyat eğitimini Bingöl Üniversitesinde tamamladı.
4- Bu gelişmeler Türkiye’ye maddi ve manevi kazanç getirecek.
a- Bunların en başında (mazlumlara yardım ettiğimiz için) Allah’ın yardımı.
b- Güneyimizde bu terör bataklığı kurutulup bu münbit topraklar bereketli birer üretim merkezi olacaklar.
c- Ve en önemlisi de yeni Suriye Hükümeti ile yapacağımız antlaşmalar ile Ak denizdeki gücümüz büyük oranda artacak…İsrail için çanlar çalmaya başlayacak
d- Böylece Suriye (kültürel, siyasi ve sosyolojik… Yönden) Türkleşecek
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.