Ne kadarda meraklıyız kendimizden milyon adet olmasına sonra pişkin pişkin özgürlük naraları atmaya. Özgürlük kelimesi ne kadar da kulağa hoş geliyor öyle değil mi? Ne kadar da güzel ifade ediliyor. Peki sen bu yazıyı okuyan sen hangi taraftasın?

İnsanların dış görünüşlerine takan sözde aydınlık çağ üstüne çağ atlamış kimse peki sen…

Görünüşte basit gibi duran aslında bir çıkmazın içinde insanlık. Sürekli birileri bir tarafı kötülemekte, kimse orta yolu bulup sulh etmemekte veya selameti beklememekte.

Bir tarafta Allah(C.C.) rızasına uygun giyinen insanlar, diğer tarafta bu insanlara türlü karalamalara sebep veren sözde özgürlükçüler tabiri caizse kendilerini çağdaş diye takdim eden kesimler. Sizler bu oyunun neresindesiniz?

Ben söyleyeyim içimizde gezinen ufak insanlık ve sizi bu kardeş kavgasına götüren büyük beyinler. İçimizde ki kirli nefis, daha neler neler..

Neleri yaşamadı bu insanlık daha neleri yaşayacağımız da geride.  Kimse kimseden üstün değildir. Irk, mezhep, memleket ayırımı yapacak zamanda bile değiliz oysa. Bölüne bölüne küçücük kaldık. Birlik olmak varken neden niye?

Dün kardeşinin siyah çarşafına laf atanlar insan.  Bugün sen de karaları bağlamış geziyorsun ağızındaki maskenle akıllandın mı ki!

Gelelim madalyonun diğer tarafından söz etmeye, etmezsem eğer kalbim sızar. Sen diğer taraf; kendini Allah(C.C.) yakın olduğunu hisseden. Sana göre sapıtmış, azıtmış, hatta şeytanlaşmış olduğuna inandığın sözde dindar. Sana satırlarım sen nasıl bu insanları yaklaştıracaksın Rahmana? 0nları kendinden uzaklaştırarak mı?

Sana göre ahlak, ümmet böyle mi olmalı? Çoğalmak, büyümek bu mu? İnsanlık nerden geldi hiç düşündün mü?

Sen sen kimsin? Haktan batılı ayıran kim?

Hiç düşündün mü? Peki sen bu insanlığın neresindesin?

Durdura bilir misin tek başına bu adı Corana olan illeti.. Hadi devam et kendi başına, çirkin fetvalarına.

Özgürlük; İnsanların giyimlerine kuşamlarına, konuşmalarına, duygularına, düşüncelerine, dinlerine saygı duymaktı hani, soruyum sizin semtinize uğradı mı bu özgürlük..

Özgürlük hangi kuşun kanatlarında gizli? Hangi çocuğun gözbebeklerinde saklı acaba.. Bekliyorum gelmesini..

Küçük kızın babası özgürlüklerin kısıtlı olduğu bir ülkede en ağır siyasi cezaların verildiği bir hapishane de mahkûmdu. Her hafta sonu annesiyle birlikte babasını ziyaret için hapishaneye giderdi.

Bir ziyaretinde babasına vermek için özenerek bir resim yaptı ve yanında götürdü. Fakat kontrol esnasında yaptığı resim hapishane kurallarına göre uygun bulunmadı. Çünkü resimde çizdiği kuşların özgürlüğü temsil ettiğini düşünüyorlardı. Hapishanede özgürlük gibi düşüncelere yer yoktu. Bunun üzerine küçük kızın resmini oracıkta yırtmışlardı. Çok üzgün bir şekilde görüşmede babasına resim yaptığını ama izin vermediklerini söyledi.

 Babası da;

– Üzülme kızım, başka bir resim yaparsın. Bu sefer resminde çizdiklerine dikkat edersin, olur mu?

Küçük kız bir sonraki ziyaretinde babasına yeni bir resim yapıp götürdü. Bu sefer resimde kuşlar yoktu. Bir ağaç ve üzerine siyah minik benekler çizmişti. Bu sefer izin vermişlerdi. Babası resme keyifle baktı ve sordu:

– Hmmm! Ne güzel bir ağaç çizmişsin! Ağacın üzerindeki benekler ne? Elma mı bunlar?

Küçük kız babasına eğilerek, sessizce:

– Hşşşşt! O benekler elma değil, ağacın içinde saklanan kuşların gözleri!..

 Sadece Hapishanedeki mahkumlar mı özgür değil sanırsınız, öyle düşünüyorsanız yanılıyorsunuz üste yazdığım olaylara maruz kalan insanlar her daim ayaklarına takılan zincirlerle yürüyorlar, hatta biz buna yaşam diyoruz vesselam..GİZİ