CHP'de neler olduğunu anlamak için yapılacak en güzel iş bu partinin yöneticilerine kulak vermek olsa gerek!

CHP'de neler yaşandığını bakın nasıl anlatıyorlar!

Önce Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ne diyor, ona bir bakalım:

Kılıçdaroğlu parti yönetimindeki değişiklikleri "ağaç budamaya" benzetiyor! Ve "Ağaçlar budandıkça daha hızlı gelişir" diyor!

Bu sözden ne anlaşılıyor? Kılıçdaroğlu'nun CHP'yi ağaç gibi gördüğü anlaşılıyor! Partideki kimi yöneticilerin tasfiyesi de doğal olarak ağacın budanması anlamına geliyor!

Peki, ağaçtan budananlar ne olur? Ne olacak odun olur!

Kemal Kılıçdaroğlu'nun bu ifadeleri bizde CHP'den bir hayli odun elde edildiği izlenimini oluşturuyor!

CHP'de ne olduğunu anlamak için Kemal Kılıçdaroğlu'nun ifadeleri ile yetinmeyecekler için Gürsel Tekin de hemen devreye giriyor!

Gürsel Tekin de şeffaf olmak istediklerini beyan ediyor! Bununla da yetinmiyor "Perdesiz ev gibiyiz" diyor. "Her şeyimiz göz önünde" diyor!

Şeffaf olma isteklerini anlıyoruz ama perdesiz ev gibi olmalarını pek anlayamıyoruz! Ev hali denilen bir şey vardır! Niye bu hallerini el aleme göstermek istiyorlar ki! Bu şeffaflıktan çok öte bir şey!

Gürsel Tekin 1980 öncesindeki yapıya dönmek istediklerini de söylüyor!

Yani biz CHP'nin geleceğe yönelik bir adım atmasını beklerken onlar gözlerini hâlâ geçmişten alamıyorlar!

CHP'de ne olduğunu merak edip de bu açıklamalardan sonra hâlâ durumu kavrayamamış olanlar varsa onlara biraz daha sabırlı olmalarını tavsiye ederiz!

Kılıçdaroğlu ve Tekin nasıl olsa yeni açıklamalar yaparlar ve CHP'de yaşananlarla biraz daha netlik kazandırırlar!

Şimdilik CHP'nin bir ağaca benzetildiğini bilin yeter. Gerçekten de CHP asırlık bir ağaç gibidir! Partililer bu ağacı budayarak yeniden hayatiyet kazandıracaklarını düşünüyor olabilirler ama bize kalırsa bu asırlık ağaç zamana yenik düşerek çürümeye başlamıştır!

Yani budama falanla düzeltilecek gibi değildir!

Perdesiz ev gibi olmak istemelerini abartılı bir arzu olarak görüyoruz!

Bir an evvel pencerelerini perdelemelerini ve ev hallerini teşhir etmemelerini salık veririz. Zira Şeffaf olalım derken ölçüyü kaçırmalarının tasvip edilecek bir yanı yok!

Bu açıklamaları acemi siyasetçilerin açıklamaları olarak kabul ediyor ve zamanla bu tür laflar söylemeyeceklerini düşünüyoruz!

Korkarız ki budayıp odun haline dönüştürdükleri kişilerin hışmına uğramaları an meselesidir.

Bu arada CHP Genel Sekreteri Süheyl Batum'un açıklamalarını da yabana atmamak gerek! O da bir konuşuyor, pir konuşuyor! Kaş yapayım derken göz çıkartıyor! Neye üzüldüğünü açıklarken "Kendisine, partisine ve Kılıçdaroğlu'na zerrece güven duyulmamasını" sebep olarak gösteriyor! Eleştirenlerin kendilerine zerrece güvenmediğini böylesine itiraf eden bir başka siyasi tanıyor musunuz?