MİLİTAN DEMOKRATLAR

Ana muhalefetin, son dönemlerde akla ziyan çıkışları oluyor..

Ülke tartışıyor…

Siyasi bağlamda konulara girmek istemiyoruz, olayları hukuki kapsamda tutmak istiyoruz ama o çıkışların öyle hukuki bağlayıcı tarafları var ki, yorum yapmaktan insan kendisini alamıyor..

Günlerdir yollarda olduğumuzdan, bilgisayarın başına geçip bir şeyler kaleme alma imkanımız olmamıştı, kısmet bu güne..

Efendim, malumunuz, siyaset; siyasi partilerin fikirlerini ve projelerini ortaya koyduğu ve insanlara anlattığı, pazarladığı, alıcı aradığı bir pazar, bir alan..

Sürüme ve piyasaya bakarsınız, eğer belli fikir ve projeler eğer revaç bulmuyorsa, durur bir bakarsınız:

-Ya mal kötü, rağbet görmüyor,

Ya da malın sürümünde, pazarlanmasında bir yanlışlık var.

Başka bir tabirle;

ya pazarladığın mal yanlış/ ya da pazarlaman yanlış.

O zaman ne yaparsın;

Ya pazarlayacağın malı, piyasanın talebine göre alırsın,

Ya da usulü ve üslubu değiştirirsin..

Hep deniliyor, Türkiye’de ciddi bir muhalefet sonunu var, doğrudur. Ak Parti’yi birileri hazzetmeyebilir. Fakat netice bu partinin yaklaşık 9 yıllık bir ömrü var. Kuruldu ve daha ilk seçimde ezici bir çoğunlukla iktidara geliyor.. onlarca yıldır, hatta bir asra yakın bir zamandır siyaset sahnesinde olanlar ise baraj sınırlarında gidip geliyor..

Bunun hırçınlığındaki parti,

Örneğimizdeki yanlış mal pazarlayan satıcı ne yapıyor?

İyi satış yapanın tezgahını sabote etmeye çalışıyor..

Nasıl?

O mahallenin kabadayısını gaza getirmeye çalışıyor, bir de, “Ula kağıttan kaplan mısın, dağıtsana şu adamların tezgahını” diye de arada çıkışıyor..

Ekibin bir başka elemanı da, müşterileri galeyana getirerek o rakip tezgahı yağmalatmaya çalışıyorlar..

Bunun adı nedir?

Hukukta, Ticaret ve Borçlar Hukukunda bir “haksız rekabet” var..

Ceza Hukukunda, halkı isyana sevk etmek diye bir düzenleme var..

Bir zamanların dehşetli Başsavcısı da bu tutumlarını “Militan Demokratlık” olarak tanımlamıştı.

Demokraside militanlık olur mu?

Birilerine göre oluyor. Uygulaması da bu..