Prof.Dr. Kamil GÜNGÖR

Prof.Dr. Kamil GÜNGÖR

Medeniyet Perspektifi ya da Haydutluk

İslam toplumu kendi içerisinde denge oluşturan çeşitli ekonomik ve sosyal müesseselere sahiptir. Zira müslüman bakımından tatmin duygusu bireysel olarak içsel olsa da, bu duygunun toplumsal yansıması dışsaldır. Bir başka deyişle İslam toplumunda kişiyi gönüllü olarak harekete geçiren pek çok sebep vardır. Seküler toplumlarda da bu türden kurumlar varsa da, harekete geçiren saik çok farklıdır. Daha da önemlisi sonucudur. Zira birincisi insanlığı 'iyiliğe,' ikincisi ise ‘kötülüğe’ götürür.

Seküler toplumlarda kişileri motive edecek içsel bir dürtü olmadığından, devletler kamu hizmetlerini ya kendi üzerlerine alırlar ya da insanları daha çok kazanç güdüsü ile motive ederler. Daha çok kazanç ise rakiplerin ortadan kaldırılmasını gerektirir. Buna da kapitalizmde 'rekabet' denir. Devletin yasal ve kurumsal önlemleri olmasa nasıl bir kaosun oluşacağını tahmin bile edemezsiniz. Mafyalaşma böyle bir sonuçtur mesela... 1990’lı yıllarda Türkiye’de olduğu gibi... Uluslararası ilişkilerde durum çok daha vahim olup, mafyalaşmanın da ötesinde ‘haydutluk’ seviyesindedir.

Seküler hayat felsefesinin ekonomik ayağı olan kapitalizmdeki daha fazla kâr güdüsü gönüllü kurumları harekete geçirmeye yetmez. Belki aklınıza Batı ülke ya da kurumları tarafından fonlanan devasa büyüklükteki ‘vakıflar’ gelebilir. Bill Gates Vakfı, Konrad Adenaur Vakfı, Açık Toplum Vakfı gibi... Ya da Amerikan Fulbrigt bursları, Avrupa Birliği’nin fonladığı Erasmus, Socrates gibi kurumlar...

İşte 'kötülük' kendisini tam da burada göstermektedir. Bunların hiç birisi insanlığın hayrına kurumlar değildir çünkü... Bu fon ve kurumlar bu medeniyetin (!) ‘uzun vadeli’ çıkarlarına dönüktür. Sonuç da alınmaktadır doğrusu... Nitekim ‘üçüncü’ ülkelerde ‘Batı’ adına faaliyet yürüten onlarca-yüzlerce ‘sivil’ (!) organizasyon, onlar adına iktidarda olan partiler, yirmidört saat batı değerlerini işleyen medya, hatta nüfuzları altındaki devlet kurumları... Bizde geçmişte ‘NATO adına yapılan darbeleri düşünün... Bunlar devlet kurumu değil mi... Peki eğitimi (!) nereden aldı bu NATO’cu subaylar...

Dedik ya; ‘kötülüğü’ fonlar diye... Yoksa bu memlekette kendi markasını itibarsızlaştırma operasyonları taraftar bulur muydu hiç... Bir çok örnek var da; Aselsan tarafından milli ve yerli olarak üretilen ve dönemin cumhurbaşkanı tarafından tanıtılan (https://www.youtube.com/watch?v=QrzrtFyTRI0) cep telefonu mesela... Hala bile ayrıntılarını bilemediğimiz ince bir operasyonla piyasadan deport edilerek yeni gelişen bu piyasaya nasıl yerleştiler zannediyordunuz... İşte yetiştirdikleri o kişi ve fonladıkları kurumlar vasıtasıyla...

Bir zamanların çok etkili cep telefonu distribütörleri olan ‘KVK’daki ‘K’lardan birisi tam da bu konuyla ilgili; ‘Kavala...’ George Soros’un Açık Toplum Vakfının Türkiye temsilcisi ve Türkiye’yi Ukrayna’ya, Gürcistan’a hatta Suriye’ye çevirmeye çalışan, ‘Gezi’ olaylarının finansörlüğü nedeniyle*hapis yatan Osman Kavala’nın soy ismindeki ‘K’ işte o... İşte bu yüzden Avrupa Birliği de, Amerika da ilgili şahsı her fırsatta Türkiye’nin önüne koymaktadır.

Batı birisini ‘muhalif’ diye öne çıkarıyorsa bilin ki o ülke yöneticilerine söz geçiremiyordur. ‘Muhalif’ olan da onun adamıdır. Yeltsin’le koca Sovyetleri yıktılar bu yöntemle... Batı devletleri ya da kurumlarının bu devletlerdeki sivil görünümlü organizasyonlara çeşitli isimler altında sağladıkları mali destekler bilin ki nihai olarak böyle bir amaca dönüktür. Osman Kavala bir iş insanı ve hayırsever olarak tanımlanıyor mesela... Terörü finanse eden hayırsever!...

İslam toplumundaki benzer kurumların bambaşka amacı vardır. Hiçbir parasal beklenti olmadan kurulan vakıflar, devletin ulaşamayacağı alanlarda hizmet görür ki devlet böyle bir sorunun varlığından bile haberdar olmayabilir. İnsanlığa hizmet için dünyanın hala en ücra köşelerinde kurban keserek onların gönüllerine girme Allah’ın da rızası amaçlanır. Bu fakir insanlardan ne beklenir ki başka... Bu kurumlar adeta tamamlayıcı tıp gibidir; birinin yetişemediği boşluğu diğeri doldurur.

Bugün bütün bunların yeterince karşılık bulmuyor olması ‘İslam Toplumu’ kavramının içinin ne kadar da boşaltıldığının resmidir. İşte bunların hepsi medeniyetleri yok eden o haydut batı ile ilgilidir. Vesselam...


* 15 Temmuz darbe girişimi için de benzer iddialar nedeniyle ceza almıştır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum