Bazen Yorgun Düşer İnsan

Bazen hayallerine, bazen de hayatın gerçeklerine karşı. Dik durmak istersin ama başaramazsın.

Yorgunluğunu istediğin kadar göstermek istemesende bedenin yorgunluğunu gösterir bazen…

Yazılarımın neden azaldığını soran dostlar oluyor. Burdayım efendim, sadece medyayı, insanları uzaktan izliyorum. Bilindiği üzere ben gözlem yapmayı seven biriyim. Bazen hayran hayran izlerken, bazen de kepazeliklere ortak olmanın hüznü ile izliyorum.

Çocuklar göz göre göre katledilirken; medyanın, halkın, devletlerin sessiz kalmasını izliyorum! Yazacak çok şeyin olduğunu ama yazmanın önemsizleştiğini görüyor halimize acıyorum.

Çocukların ölümü hak ettiklerine inanmıyorum! Havadan, sudan, dostluklardan bahsetmenin ne kadar yavan kaldığını görüyorum. 7 Ekim’den bu zamana kadar savaşın durmaması, sivil halkın savaşın ortasında kalması. Binlerce masumların şehit olmasına şahit olmak acı veriyor. Bilmem sizler nasıl izliyor, nasıl yaşıyorsunuz.

Sizler de benim gibi bu duyguları yaşıyor musunuz? Tek olmadığımı biliyorum. Televizyonlar karşısında ağlayan, yüreği sızlayan duyarlı vatandaşlarımızın olduğunu biliyorum. Namazlarında sadece kendi evlatlarına dua eden mümin kardeşler olmadığımızı da biliyorum.

Ben çoğu vakit sevdiği birine ihanet eden bir dost gibi acı çekiyorum. Arkadaşlarımla, ailemle eğlenceli vakit geçirirken attığım kahkahalardan utanıyorum. Bazen de çocuklarımla geçirdiğim vakitte bu duyguyu yaşıyorum. Tıpkı ülkemin yaşadığı deprem sonrası hissettiğim duygular yine çöreklendi başıma.

Ben medyayı 2002 yılında kullanmaya başladım. Dergiler, internet siteleri, yerel gazeteler, radyo birçok yayın organlarını kullandım. O zaman medyalar daha etkili bir organken bu zamanlar da medyanın güçsüz kaldığını görmem nereye gideceğimizi gösteriyordu.

Duyarsızlaşmamız, birlik beraberlik duygularımızın yok olması. Aman bana ne, bize bulaşmayan yılan bin yaşasın anlayışı iyiden iyiye ruhumuza işlemiş.

Kime nasıl, neyi ifade edebilirim ki! İslamın güçlü parçalanmayan zincirlerden oluştuğunu söylesem. Sonra bana bunu parçalanmayan birlik demezler mi!

Neye kime karşı nasıl savunabilirim? Batının yaşanılan olaylara destek vermesini görmemiz veya hala batıya karşı duyduğumuz ilgi neyi savundurabilir ki bana?

Masum insanların çığlıklarını görmezden gelmek, çocukların haykırışları karşısında sessiz sedasız kalan bizlerin vay haline…

Artık çocuklara, kadınlara el uzatanları durdurun, islam adına! Peygamber Efendimiz(S.A.V.) olsaydı ne yapardı soruyorum? Bu kadar çocuk, bu kadar kadın katledilirken izler miydi?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.