DÜNÜN GENÇLERİNE HATIRLATMALAR

Bu günün gençleri yarının yetişkinleri olacaklar. Bunu hep söyler dururuz. Bunu söyleyenler dünün gençleri idi.

Yani dünü yaşamış bu günü tecrübeli gözler ile izleyenler.

Şimdi bu günün gençlerine tavsiyede bulunan yetişkinler yani.

 

Dün oğlumun okulunda veli toplantısı vardı. Sorumlu bir veli olduğumu düşünerek toplantıya katıldım.

Her zaman mümkün olduğu kadar tam zamanında katılmaya çalışırım. Usulümü bozmadım yine zamanında katıldım.

 

Önce Okul Müdürünün konuşması ve tavsiyelerini dinledik.

Güzel tavsiyelerdi.

Geleceğimizin teminatı olan çocuklarımız hakkında yapılması gerekenleri anlatıyordu. Okul, aile ve öğrenci işbirliğinin önemini vurguladı.

 

Çocukların okuldaki uygunsuz davranışları dikkat çekiciydi.

Veliler uygunsuz davranışlar konusunda okul müdüründen yaptırımlar uygulamasını istediler. Özellikle sigara özentisi olan 3-5 öğrenciye karşı sert davranmasını istediler. Bazı veliler ise konuşmalara katılarak velilerin de aslında sigara içmemeleri gerektiğinden bahsettiler.

Evde izlenen olumsuz dizilerin öğrenciler üzerindeki olumsuz tavırlarına dikkat çekildi. Evde hep beraber izlenen filmler ve dizilerde bilmem kimin suçunu çocuklarınız da görmek istemiyorsak toplum olarak karşı duruş sergilemeli ve izlememeliyiz. Şahsen ben izlemiyorum, duyduğum için biliyorum. İzlememekle bir şey kaybettiğimi zannetmiyorum.Yoksa bu suçlar toplumda yayılma eğilimi göstererek devam eder.

 

Konuşmalar güzeldi fakat örnek uygulamalar hatalı idi. Neden mi..?

Verilen arada pek çok velinin toplantıdaki davranışlarının aksine okul bahçesinde sigaralarını yaktıkları ve kendilerince teneffüs ettikleri tarzı umursamaz tavırlar, aslında söylenenlerin sadece birer temenni olduğu konusunu ispatlamış oldu..

Evet küçücük çocuklar sigara ve diğer zararlı alışkanlıklar edinmesinler.

Tamam da veliler tavsiye ettikleri güzellikler neden kendileri yaparak örnek olmazlar.

 

Neden...!  ben yapıyorum ama sen yapma derler.

Karşısındaki küçüğün de aslında o zaman sen neden yapıyorsun sorusunu sormayacağını düşünürler.

Gençler sorguluyorlar. Hem de çok dikkatli bir şekilde.

Çünkü bizleri modelliyorlar.

 

Dünün gençlerine şunu hatırlatmak isterim, bu gün pek çok sıkıntılara göğüs gererek, sıkıntı çekerek adam olmasını istediğiniz çocuklar sizin ve bizim çocuklarımız.

 

Önce kendimizi düzeltelim lütfen. Çocuklarımızda olumsuz davranışlar görmek istemiyor isek önce kendimizden başlamalıyız.

İrfan sahibi bir alimin dediği gibi kendini ıslah etmeyen başkasını ıslah edemez.

 

Bu günün gençlerine ise şunu söylemek istiyorum.

 

Zaman bilgi çağıdır. Pek çok konuda ebeveynlerinizden daha şanslısınız. Fakat öyle bir fitne asrında geldiniz ki, doğrular ile yanlışlar aynı tezgahta satılıyor. Haramlar ve helaller birbirine karışmış.

İyi ile kötüyü ayırt etmek için çok dikkatli olmak gerekmektedir.

 

İşin iyi tarafı kültürümüzde var olan iyiliklerin çok olmasıdır. Kültürel mirasımızın iyilikler ve güzelliklerle dolu olmasıdır. Bu mirası hor kullanmayın.

Bu mirasa el birliği ile sahip çıkmalıyız.

Bu günün gençleri artık iyi olanı arama yoluna girmeliler.

Hayat 3-5 gün gibi kısadır. Bu gün özendiğiniz, beklide farkında olamadığınız hatalardan yarın şikayet etmemek için olumlu düşünmeye ve ebeveynlerinizin kendileri yapamasalar da iyi olduklarını söylediklerine yönelmenizdir.

 

Yoksa yarın sizler anne baba olduğunuzda aynı şeyleri kendi evlatlarınıza söylemek zorunda kalacaksınız.

 

Kültürel mirasınızı iyi anlayın, kodları doğru okuyun. Kültür kodlarını yanlış algılar ve yanlış kodlarla sosyal hayata dahil olursanız istikbal bu günden çok parlak olmayacaktır.

 

Arzu ettiğimiz istikbalimiz için haydi el ele verelim.

Kültürel kodlarımızı nesillerimize doğru aktaralım. Geçici zevkler ve hevesat bizi zor durumlarda bırakıp yaralamasın.

 

Ahmet TÜRKAN - HABERNAME

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum
  • Uran Görgün / 10 Aralık 2010 Cuma 10:59

    OECD şemsiyesi altında 35 ülkedeki araştırmaya göre:

    - Fen/Bilim’de en yüksek puan 575, en düşük puan 415, Türkiye 454 puan ile sondan 2’nci,

    - Matematik’te en yüksek puan 600, en düşük puan 415, Türkiye 445 puan ile sondan 2’nci,

    - Okuma / Anlama’da en yüksek puan 556, en düşük puan 314. OECD ortalaması 493. Türkiye 464 puan ile sondan 3’üncü.

    Bir önceki araştırmada 2006 Pisa araştırmasında Türk öğrencilerin puanı fen bilimlerinde 424 idi. 2009 araştırmasında puan 454 puan oldu. Okuma /Anlama puanı 447‘den 464‘e yükseldi. Matematik’te 2006’da 424 alan 15 yaşındaki Türk öğrenciler bu yıl 445 puan aldı.

    Yanıtla (0) (0)
  • hanifa / 09 Aralık 2010 Perşembe 15:15

    sn. hann
    doğru tesbit etmişsiniz
    önce uzun vadeli sistem kurulmalı
    uzman öğretmenlerle öğretim yapılması gerekir.
    amerikayı yeninden keşfetmeye gerek yok,eğitimde başarılı olmuş ülkelerin sistemleri incelensin bize uygun olan yanlarını alarak uygulayalım ve bizde başarılı olalım
    Yalınız bu ülkede yaz boz tahtasına dönen eğitim politikaları, öğrencileri öğütmek,ünversite kapısında birikmeyi önlemek için kullanılmakta ve onun için birinin yaptığının sonucuna bakılmadan diğeri tarafından bozulmaktadır.
    Aynı Hükümetin eğitim bakanlarının politikları farklı
    önceki bakan okulları amerikan otamatiğine bağlamıştı şimdiki bakanımız bu otomatiği milli olması için çalışıyor, Alkışlıyoruz
    Acilen Eğitim şürası toplansın,Sn. Oktay Sinanoğlu davet edilmelidir
    Yök YGS sınavını sürekli değiştirmekten vaçgeçmelidir
    Çocukların başı döndü, her yıl farklı sistemle sınav yapıyor Sayın Bakanım Ne olur bu çocukları Deshanelerin kucağına itmeyen bir sistemi acilen bulunuz
    G.Kore ve Fillandiya gibi

    Yanıtla (0) (0)
  • hanna / 09 Aralık 2010 Perşembe 11:46

    Değerli yazar
    iyi bir ebeveyn olabilmek için ne tavsiye edersiniz
    çocuğun başarılı olması için ne tavsiye edersiniz
    okul aile işbirliği tamam ama sisteme de bakmak gerekmiyor mu
    Fillandiya, G.Kore gibi ülkeler eğitimde ön sıralarda
    biz ise sonuncu olduk
    başarılıları biraz araştırsak nasıl olur acaba ?
    Eğitim ve öğretim en önemli konu ancak bizim devletimiz yaz boz tahtası birinin yaptığını diğeri bozuyor, milli bir politikamız yok
    Ah Ah Vah Vah dememek için çok acil şura toplanmalı uzun vadeli program yapmalıdır.
    Allah çocuklarımıza yardım etsin,test sınavı
    çocukları bilgi edinmelerine engel oluyor, onları sürekli kolaycılığa itiyor,onun için en iyi ölçme değerlendirme nasılsa o yapılmalı
    Herşeyden önemlisi bilgi kaynakları ve Öğretmenler iyi yetişmiş ve uzman olmalıdır diye düşünüyorum
    Herkese sağlıklı mutlu günler dilerim

    Yanıtla (0) (0)
  • Talha / 09 Aralık 2010 Perşembe 09:23

    Bu hafta bende Okul'da veli toplantısında idim.Velilerin okul idaresini ağır bir şekilde tenkit ederken velilerin kendilerini okul idaresi yerine koyarak birlikte çözüm üretmelerinin daha faydalı olacağını düşünüyorum. Tekekkürler, kaleminize sağlık.

    Yanıtla (0) (0)