Adnan Zeki BIYIK
DÜĞÜN MÜ SAVAŞ ALANI MI?
Geçtiğimiz hafta bir düğüne iştirak ettim. Düğün değil sanki cephedeyiz, herkes tabancasını çekmiş havaya ateş açıyor, mermi saydırıyor. O kadar rahatsız oldum ki, kulaklarım perişan vaziyette. Bir masaya oturttular. Yanımda oturanlara rica ettim “Lütfen benim yanımda silah kullanmayın, sesten beynim oynuyor, sağ kulağım yüksek sesten zarar gördü” diye ikaz ettim. Tamam dediler. Tamam diyenlerden biri az sonra başka bir tarafta bir saydırmaya başladı herkes kendisine baktığı için de havaya girmiş olmalı ki kıçının da yüzde kırkını sandalyeden kaydırarak gürültü terörüne devam etti.
Tam o bitti derken kenarda 10’lu yaşlarda bir çocuk saydırmaya başladı. Biran önce bu kepazelik bitse diyorum ama nafile sağdan soldan bir sürü evet bir sürü! Görgüsüz cahil köyde terör estirdi. Yaşlısı var, hastası var, tansiyonlusu var, sabah erken kalkacak olanı var. Sizce bu toplum adam olur mu?
Televizyonlarda defalarca izliyoruz. Düğünde havaya açılan merminin kovanı-kapsülü neyse masum bir çocuğun veya kadının başına isabet etti, kaza-zede düğün mahallinde can verdi. Bir başka haberde düğünde havaya açılan merminin kovanı balkondan bakan çocuğun başına isabet etmesi sonucu çocuk yaşamını yitirdi, silahı ateşleyen hapse, çocuk mezara, çocuğun annesi ah û figanı arş-ı alâda…
Bu durumların benzeri de maç galibiyetlerinde mevcut. Güyâ galibiyet zaferini kutlamak için havaya ateş açıyorlar. Gecenin ilerleyen saatlerinde kornalara basarak magandalık yapıyorlar. Alın size ova teröristleri…Malum Aşkeddin Hocamız teröristleri 2’ye ayırır. 1-Dağ teröristleri 2- Ova teröristleri”
Allah aşkına böyle bir kepazeliği gecenin yarısında hangi toplum yapar, bana bir söyleyin. Bu ne büyük cehalettir, bu ne büyük bir gaflettir. Tarihteki o saygılı, o ahlaklı, o bilgili, görgülü toplumu böyle görgüsüz ve saygısız ve de cahil hale kim getirdi. Devlet, önüne gelene neden silah veriyor. Neden kontrol yok bu ülkede? Biz silahı eskiden polis ve askerin elinde bilirdik. Maşaallah! Şimdi ipsizin sapsızın, herkesin elinde silah. Kardeşim insanların can güvenliğini, akıl sağlığını kim koruyacak. Neden herkese silah veriliyor. Böyle bir terörizm olur mu? Kurtlar Vadisi ile uyuşturulan bir milletten İstanbul beyefendisi/hanımefendisi beklemek de sanırım abesle iştigal olurdu hani…
Yapın bir kanun, düğünde, maçta vesair ortamlarda kamu düzenini bozan silah atan şahsa 10 bin lira caza, bir de 3 ay hapis cezası, bak bakalım sonra kimse düğünde serserilik yapabiliyor mu?
Gerçi bunu söylerken aklıma bir şey geldi. Bu kanunu milletvekilleri çıkarıyor değil mi?. Ne gariptir ki bu satırları yazarken kanun çıkarması gereken bir zamanların Fatsa soyadlı bir vekilin düğünde havaya mermileri saydırma görüntüleri gözümün önüne geldi de vay halimize dedim. Meclisi hangi tabiatte insanlara havale etmekteyiz deyu kendi kendime sorular sordum.
Başta kanunları yapanlar kanuna yönetmeliğe uymazsa bu ülke adam olur mu? Daha bugün bir haber vardı basında “139 km hızla radar giren bir siyasinin eşi kendisine ceza yazan polislere, Siz benim kim olduğu mu biliyor musunuz” diyerek polisleri tehdit etmiş.
O hanımefendiye ben kim olduğunu buradan söylemek isterim. “Sen ve senin gibiler eş durumundan itibar devşiren zavallı asalaklar ordususunuz. Ama size çok bir şey de söylememek lazım. Çünkü yazının yukarısında bahsettiğim halkın aslı tarafından sergilenen terörizmi göz önüne aldığımızda böyle asla böyle vekâlet denir.
Aslı bozuk olan bir toplumun vekilinin evliya olmasını mı bekliyordunuz? Kurttan kuzu doğar mı?
Süt bozuksa kaymak da bozuk olur. Aslı kalite olan, aslı ahlaklı olan bir toplumun vekilleri de yöneticileri de kaliteli/ahlaklı olur.
Biz diyoruz ki bu gençliğin eline tabanca yerine keşke küçükten itibaren kitap verebilseydik, keşke hızla kaybolan bu asosyal toplumun eline zaman zaman tabancadan daha fazla tehlike arzeden leğen görünümlü cep telefonları yerine kitaplar verebilseydik, bilgili ve zeki bir toplum olabilseydik.
Bizim gibi cahil bırakılmış ve aldatılmış toplumlar düğünlerde silah atarak, magandalık yaparak, kafaları telefonlara eğip saatlerce laylaylom yapıp zaman öldürerek, üretme değil de devamlı tüketmeye programlanmış bir topluma sürüklenerek en değerli sermayemiz olan vakitlerimizi öldürüken birileri uzayda üs kurup, yatak odalarımızı röntgenliyor, uçak üretiyor, ağır sanayide ve elektronikte her geçen gün basamak atlıyor...
Uyu Memet uyu, yat Ali yat…Saydır bir silah düğünde sana yiğit desinler….Koçum benim!!!!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.