Böyledir. Kimi gösteriler, protestolar alışkanlık haline gelir. Yol olur. Mesela, şu “ayakkabı fırlatma” protestosu özellikle bölgemizde çok tutuldu…

Hatta, domino etkisi yaptı diyebiliriz.

Geçen aralık ayında Dabılyu Bush'a Bağdat'ta ayakkabı fırlatılmıştı; dün de benzer bir protesto Bilgi Üniversitesi'ndeki konuşması esnasında IMF Başkanı

Dominique Strauss-Kahn'a karşı icra edildi.

*

Neyse ki…

Göstericinin fırlattığı ayakkabı, IMF Başkanı'na isabet etmedi.

Kahn soğukkanlılığını korudu.

Peşinen söylemeliyim…

IMF'nin kalesindeki, kesinlikle Bayern Münih'in eski milli file bekçisi Kahn değil!

Protestonun ekranlarda “Oynat Uğurcuğum” kıvamında tekrar tekrar gösterilmesi bir bakıma faydalı oldu.

Çünkü, tam ayakkabı fırlatıldığı anda eylemci ofsayt pozisyonunda mıydı, değil miydi diye tartışanlar vardı.

Sonra, gösterici yaka paça-karga tulumba açık faulle indirildi.

Gözaltı falan derken, maçın bitiminde serbest bırakıldığı haberi geldi.

*

Eylemci öğrenci, aynı zamanda gazeteci imiş…

Bağdat'taki de gazeteciydi. -Muntazır El Zeydi.

(Protestonun “sanat yönetmeni” de mi var yoksa?)

Birgün gazetesinde editörmüş, protestocu…

Merak ettim, bugün Birgün'e bakacağım…

“Gazete, logosunun yanına ayakkabı resmi iliştirerek mi çıkmış acaba?” diye…

*

Az kalsın, söylemeyi unutuyordum.

Dünkü hadiseyi ilk duyduğumda, bir an için IMF Başkanı'na ayakkabı fırlatan eylemcinin “İçimizdeki IMF Lobisi”ne mensup kızgın bir meslektaşımız olabileceğini düşündüm!

Nedeni gayet basit…

IMF Başkanı Strauss-Kahn kısa önce Washington'da yelkenleri indirivermiş…

“-Türkiye ekonomisinin yardıma ihtiyacı yok. 2010'da Türkiye ekonomisi için iyileşme bekliyorum.” diye konuşmuştu.

Bizdeki 'kraldan fazla kralcı' IMF lobisinin gardını düşüren bir açıklamaydı, bu…

*

Final: IMF'nin soğukkanlı kalecisi Kahn, protestocu gazeteciden şikayetçi olmamış…