Sayın Şener ilk defa 1991’de Refah Partisinden Sivas milletvekili olarak meclise girdi ve kısa sürede partinin önemli bir ismi haline geldi. 1996-1997 yıllarında Erbakan-Çiller Hükümeti'nde Maliye Bakanlığı görevinde bulundu. Bir sonraki dönemde, 1999 yılında, TBMM'ye Fazilet Partisi milletvekili olarak girdi. Daha sonra Fazilet Partisinden ayrılan AKP kurucuları arasında yer aldı. 2002'de yine Sivas’tan ama bu sefer AKP milletvekili olarak TBMM'ye girdi ve Başbakan Yardımcılığı gibi önemli bir görevde bulundu.

Partisi ile arasında soğukluk olduğuna dair piyasada herhangi bir işaret yoktu. Belki de rahatsızdı da dışarıya hissettirmiyordu. Şener’le AKP arasında çeşitli sorunlar olduğu, Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde konuşulmaya başlandı! Adaylık beklentisi mi vardı? Partiden ayrılmasında bunun etkisi olmuş mudur? (en doğrusunu Allah bilir.) Kendisi: “Rahatsızlığım, partinin kuruluş amaçlarına uygun hareket etmediği, toplumu kamplaştırdığı ve kurumlarla kavga ettiğini görünce başladı” diyor.

Her neyse!

"Helalleşerek" 11 Temmuz 2008 de partisinden istifa etti.

Geniş görüşlü, kendine güvenen, kendi fikrinin yönetime daha fazla yansımasını isteyen siyasetçi, parti kurmak isteyebilir. Buna kimsenin itirazı yok. Olamazda. Ama partisinden ayrılır ayrılmaz eski çalışma arkadaşlarını yerden yere vurması şık olmuyor! Hele uzlaşmacı, mülayim biri olarak tanınan Abdüllatif Şener’e böyle sert ifadeler yakışmıyor.
AKP “ülkenin başına gelebilecek en büyük felaket” diyor! AKP “ülkenin başına gelebilecek en büyük felaket”se bu felaketi getirenlerden biride kendileri değil mi? Ayağını AKP eşiğinden dışarı atalı şunun şurasında ne kadar zaman geçti ki kendini ayrı bir yere yerleştiriyor?

“Hükumetimiz kime çalışıyor?” diye soruyor. İşte ben böyle şeylere kızıyorum. Haksız mıyım? Yıllarca kol kola yürüyeceksin, bir hareketin lokomotif dört kişisinden biri olacaksın sonra bir gün bilinmez bir sebeple ekipten ayrılacaksın ve en ağır eleştirileri yapacaksın!

“Hükumet kime çalışıyor?” bu soruya sizin cevap vermeniz gerekmez mi. Ben sorunuza, soruyla cevap veriyorum. Siz varken de birilerine mi çalışıyordunuz? Eğer öyleyse niye derhal istifa etmediniz, yıllarca yanlışa ortak olmaya devam ettiniz.

Bizim siyasiler dışarıda doğru söylüyor, iktidarda şaşıyor. Abdullatif Şener artık iktidar partisinin milletvekili değil ya! ”Türkiye’yi BOP başkanı yönetiyor” diyor! Peki, Türkiye’yi ne zaman BOP başkanı yönetmeye başladı? Kendileri ne zaman partiden ayrıldı? Türkiye 2004 de BOP eş başkanı oldu. Sayın Şener ise AKP’den 2008 de ayrıldı!
Globalleşen dünyada tam bağımsız devlet kaldı mı? İkinci dünya savaşı sonrası oluşturulan uluslararası kurumlar bütün devletleri kontrol altında tutuyor. Bir şekilde yönetime etki ediyor. Doğrudan olmasa da dolaylı bir müdahalenin varlığı inkâr edilemez. Buna kafa tutabilen yönetim keşke olabilse ama yok. Bunun ülkeyi yönetenlerle alakası yok. Bu devletin gücüyle alakalı bir mevzudur. Devlet ne kadar güçlü olursa o kadar bağımsız olabiliyor. Bunu en iyi bilenlerden biri Sayın Şener olmalı. Uzun yıllar devlette bulunmuş biri olarak. Maalesef gerçek bu!

Seçimlerde kendisine başarılar dilerim.
Muhalefet sıralarında olmaları meclise renk katacaktır.
Uzlaşmacı muhalefete ihtiyaç var!