xxx95
Yoksulluk ve işsizlik2
Prof. Dr. Hayrettin Karaman'ın 'Yoksulluk ve işsizlik' yazısından yola çıktık, Hilmi Altın arkadaşımızın önceki yazımda sözünü ettiğim çalışmalarımız sırasında önümüze konan engellemelere geldik. Bu bölümde yalnızca üretilen arsalarımız için yapılan haksızlıklardan bazılarını sayalım. (Bu gibi engellemeler ancak şeytanın aklına gelir.)
-Burası tarihi sit alanı bölgesine yakın, üzerinde bir şey yapmayın, bekleyin!..
-Burası doğal sit alanı bölgesine yakın, üzerinde bir şey yapmayın, bekleyin!..
-Buraların etrafında orman var, buranın bir kısmı da ormana dahil, sakın üzerinde bir şey yapmayın, bekleyin!..
-Buralarda ormandan çıkma yerler de var, 2B kanunu netleşmedi, bekleyin!..
Kırk yıldan beri bekletiyorlar!!! Hâlâ bekliyoruz!!!
***
-Doğal gaz boru hattı geçiyor, bekleyin!.. (Sonra çaprazlama geçti!)
-Yol geçecek, bekleyin!.. (Hiçbir makul sebep bulamadıkları yerde, 'otoban gişeleri buraya gelecek, bir şey yapmayın' dediler.)
-Otoban geçecek, güzergah geçecek, buraya imar verilemez!..
-Demiryolu geçecek, hızlı tren hattı geçecek, bekleyin!.. (Bu yerlerimiz değerinin 1/5'ine istimlak edildi. Mahkeme yoluyla itiraz edilince; 'sen misin itiraz eden' gibisinden, bu sefer de biçilen önceki değerin sadece 1/3'ü verildi!)
Elektrik hattı, İzmir'in yüksek gerilim hattı, arazimizi kuzeyden güneye doğru biçecek şekilde üzerinden geçti. 'Araziye giden kadastro yolu yok' vs. vs. dendi, onlarca yıl kazma vuramadık. Oysa çevrede 5'er dönümlük devasa taş ocakları ve çukurları, etrafta fabrikalar var!
Bütün bu yerlerimiz tapuludur, en yenisinin tapusu 40 sene önce alınmıştır.
Mahkeme ve adaleti sağlama uğraşıları 30 senedir devam ediyor; SONUÇ YOK!
***
Bu da yetmezmiş gibi bütün imar çalışmaları bittikten sonra, bütün emekler verildikten sonra bu engeller ortaya konmaktadır. Hâlen, yaklaşık olarak 700 dönümlük tapulu arazilerimiz üzerinde bir tek çivi bile çaktırılmamaktadır. Yaklaşık 10 000 kişinin istihdam edileceği, alın teri ve el emeği çalışmalarla ortaya çıkarılan bu olanaklar, birileri tarafından "birinci derecede engel olunacak alanlar" olarak seçilmiş. Bunlar yetmezmiş gibi DGM (Devlet Güvenlik Mahkemesi) dahil, yüzlerce kere değişik mahkemelere gidilmiş, çalışanlar ve yöneticiler oralarda yıllardan beri meşgul edilmiş, ortaklar/üyeler mağdur edilmiştir.
Sekiz yıllık AK Parti iktidarı döneminde de bu mağduriyetler devam etmiştir...
***
Bütün bu engellemelere rağmen, hiçbir yerden kredi kullanılmadan, ortakların desteği ve ortaklıkların kendi olanak ve projeleri ile çok yönlü çalışmalarımız devam etmiştir...
Allah'ın izni ve inayeti ile bundan sonra da devam edecektir...
Nitekim devam etmekte ve giderek güçlenmektedir.
İşte bu ülkede 'İŞSİZLİK VE YOKSULLUK ÇÖZÜLSÜN' diye sadece dilek ve temennide bulunanlar VAR ama önümüzdeki engelleri kaldıranlar maalesef YOK!!!
***
SONUÇ VE SON SÖZ: Yalnızca tapulu yerlerimizdeki haksızlıklara son versinler, hiçbir yerden kredi veya herhangi bir destek almadan, geliştirilen 'ortaklık modeli' ile ilk aşamada ve bir yıl içinde 10 000 kişiye istihdam sağlayalım. Bu örnek model ile tüm Türkiye'de istihdamı, iki yıl sonra işsizliği ve yoksulluğu çözelim.
Hilmi Altın'dan son bir HATIRLATMA daha: Bu gibi engeller çıkarılmaya devam edilirse, çalışmalarımızın sonucu biraz gecikir ama Akevler her zaman olduğu gibi -Allah'ın izni ve inayeti ile- çözüm bulacak ve yoluna devam edecektir. Vesselâm...