xxx65566
WikiLeaks İsrail mi? Tel Aviv bağlantısı...
WikiLeaks belgeleri, içeriği ile bütün dünyayı sarsmış gibi görünse de aslında "nasıl bir operasyon", "kimin operasyonu" sorusu çok daha önemli..
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün özellikle bir ülkeye, İsrail'e vurgu yapması, imalarda bulunması, "bakalım ne çıkacak, daha bir şey görmedik" demesi, VikiLeaks operasyonu hakkında, bir çoklarında varolan şüpheleri paylaştığına işaret ediyor. İçerikle ilgili yeni ayrıntılar açığa çıktıkça bu soru işaretleri daha da çoğalıyor...
Peki WikiLeaks operasyonu nedir? Kim, ne yapmak istiyor? Bir grup gönüllü, insanlık adına kirli ilişkileri açığa mı çıkarıyor? Ya da çok derin, sistematik, uzun sürecek bir psikolojik operasyon mu söz konusu? Peki neden?
Çok ciddi iddialar var.. Birlikte bakalım...
20 milyon belgeden söz ediliyor. Şu ana kadar yayınlanan belgelerin yüzbinlerle sınırlı olduğunu düşünürsek operasyonun büyüklüğü daha iyi anlaşılır...
WikiLeaks ile İsrail arasındaki bağlantıya ilişkin giderek somutlaşan kanıtlar çıkıyor ortaya.. İz sürenler Tel Aviv'e, ABD'deki Yahudi lobi kuruluşlarına uzanıyor.. Açıkça söylemek gerekirse; en keskin iddia şu:
WikiLeaks'in patronu, ABD'deki Yahudi lobi örgütlerinin en büyüğü olan Amerikan-İsrail İlişkileri Komitesi AIPAC (American Israel Public Affairs Committe).
Bilgiler bu kuruluşun mensupları tarafından toplanıyor. Yüz binlerce bilgi buraya akıyor. AIPAC; ABD yönetiminin, Dışişleri'nin, Pentagon'un, ekonomi kuruluşlarının, uluslararası kurumların hassas yerlerinde bulunan üyeleri üzerinden dev bir casusluk şebekesini yönetiyor.
AIPAC, rutin şekilde kendisine akan bilgileri topluyor, tasnif ediyor, sansürlüyor, yayınlanmasına karar verdiğini Wikileaks üzerinden servis ediyor.
Neye göre? Tabii İsrail'in ABD içinde ve dünyadaki çıkarları, önceliklerine göre. Türkiye'nin böylesine hedef gösterilmesinin nedeni de bu.
Yani Wikileaks tam bir istihbarat operasyonu ve Tel Aviv trafındoan yönetiliyor.
Son belgelerin yayınlanmasından bir hafta önce AIPAC'ın talimatları doğrultusunda İsrail adına casusluk yayan bir kişi görevden alındı. Suçustü yakalanmıştı. Ancak medya bu bilgiye pek itibar etmedi!
Dile kolay, şimdiye kadar en az 20 milyon belgenin çalındığı ve AIPAC'a sızdırıldığı söyleniyor. Pentagon dahil, ABD yönetiminin bütün birimlerinde sızıntının adresi olarak bu örgüt öne çıkıyor... Ve örgüt ABD'de en çok korkulan lobi kuruluşlarından biri... Çünkü siyasilerin bir çoğu örgütün finansal desteği ile bugünkü bulundukları pozisyonlara gelmiş..
Sadece Dışişleri Bakanlığı'na değil, Pentagon ve diğer kurumlara ait belgelerin önümüzdeki dönemde İsrail politikaları doğrultusunda yayınlanacağı öne sürülüyor.
Operasyonun amacı; Barack Obama yönetimini zora sokmak, 2012 seçimini kaybetmesini sağlamak, Ortadoğu'da dengelerin İsrail aleyhine gelişmesinin önüne geçmek, Washington üzerinde bakıları artırmak ve onu İsrail polikalarına yönlendirmek olarak gösteriliyor.. Tabii bugünkü yorumlar bunlar... Bu yönüyle operasyon, bir nevi şantaj..
Türkiye'nin bu yayınların hedeflerinden biri olduğu, Mavi Marmara gibi olaylar ve Ankara'nın bölgesel yakınlaşmasının İsrail'in alanını daraltmasına misilleme olduğu, Türkiye hakkında yeni bilgilerin servis edileceği, bu yönde kapsamlı bir operasyon yürütüldüğü söyleniyor..
Belgelerde hiçbir şekilde İsrail'i rahtsız edecek bir unsurun bulunmamasına, bu ülkenin Avrupa, ABD, Doğu Avrupa, Irak, Yemen, Somali ve daha bir çok bölgede yürüttüğü terör saldırılarına, suikastlere, örtülü operasyonlara atıfta bulunulmamasına dikkat çekiliyor.. İsrail'i yaralayan, rahatsızlık veren her ülke, her kişi bu operasyonun hedefi...
İddialar böyle..
Türkiye hakkında yayınlanan notların büyük çoğunluğu ABD'nin Türkiye eski Büyükelçisi Eric Edelman dönemine ait. Neocon ve İsrail aşırı sağına bağlı bir isim Edelman.. Türkiye'de bir sömürge valisi gibi hareket eden, gazetecileri azarlayan, talimatlar veren, onları cezalandırmaya kalkışan ama cevabını da alan Eric Edelman bu.. Onu çok iyi tanıyoruz...
Aslında bu operasyonu biz beş yıl önce biliyorduk... Bir hatırlatma yapayım:
2005 yılında ABD Savunma Bakanlığı'nda patlak veren casusluk skandalı inanılmaz bir boyut kazanmıştı. Douglas Feith gibi (Edelman'la aynı cemaate) İsrail aşırı sağına mensup birinin yönetimi altında çalışan Larry Franklin adlı Pentagon çalışanının, ABD'nin Irak ve İran'a ilişkin gizli dosyalarını Amerikan-İsrail İlişkileri Komitesi'ne (AIPAC) aktarması (bu bilgilerin bir kısmı WikiLeaks tarafından yayınlandı), oradan da bu dosyaların İsrail'e ulaşmasıyla ilgili skandalın üstünu örtmek için çok çaba harcandı. Skandalın birinci ve ikinci adamları tespit edilemedi. Gerçi Douglas Feith gibi isimlerin ofisleri incelemeye alındı ama göstermelik bir soruşturmaydı bu. Olay kapatıldı..
WikiLeaks olarak bildiğimiz operasyon ile AIPAC arasındaki bağlantı daha 2005 yılında ortaya çıkmıştı.. WikiLeaks üzerinden yayınlanan bilgiler o döneme ait ama bir şey daha var: Casusluk skandalı aslında çok derin bir operasyonun küçük bir görüntüsüymüş..
Şimdi anlıyoruz ki, o zamandan beri operasyon devam ediyormuş.. Beş yıl önce bu konuyi tartışırken aslında bugünü tartışıyormuşuz.. AIPAC, Fetih gibi, Edelman gibi ve dahe nice çok bilinen isim bu şebekenin içindeymiş...
Bu dosya çok büyüyecek..