Emir CENGİZ
20 Dolarla Değişen Hayatlar
20 DOLARLA DEĞİŞEN HAYATLAR
National Geographic kanalında, mikro kredi sisteminin” mucidi” Muhammed Yunus hakkında hazırlanmış olan belgeseli seyrettiğimde bir insanın samimi gayretlerinin, bir ülkenin kaderini nasıl değiştirebildiğine şahit oldum.
Bangladeş’te varlıklı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Muhammed Yunus kendi zenginliğine tezat, ülkesindeki insanların nasıl olup da açlıktan ölebildikleri konusunu "dert edinmiş" dünya çapında tanınan ve saygı gören bir akademisyen.
İlk önce pratikten çok teorinin önemli olduğunu düşünüp Amerika'ya ekonomi eğitimi almaya gidiyor. Amacı orada öğrendiklerini ülkesinde uygulayarak "açlık " sorununa çözüm üretebilmek.
Eğitiminin ardında, Amerika'da kalıp daha konforlu bir hayatı yaşamak varken kendi ülkesine dönüp üniversitede öğretim görevlisi olarak işe başlıyor. Bir süre sonra asistanlarıyla birlikte teorik düzeyde yapmış olduğu çalışmaların "kısır entellektüel gayretlerden" ibaret olduğunu düşünmeye başlıyor ki "sahaya " inmeye karar veriyor.
Sorunun çözümünün üniversite kürsülerinden ya da bilgisayar başında üretilecek fikirlerden çok,"açlık " sorununun yaşandığı ana kaynak olan köylerdeki gözlemlerinden edinecekleri tecrübeler olacağını düşünüyor. Asistanlarıyla birlikte pilot bölge olarak seçtikleri yaşam alanlarına gitmeye karar veriyor.
Muhammed Yunus ilk dikkatini çeken olayı şu şekilde anlatıyor:
“İzbe bir kulubenin önünde bir kadının bambudan çok şık bir tabure imal ettiğini gördüm. Kendisine bu tabureyi ne kadara sattığını sordum. Kazanmış olduğu para ile bir ekmek bile alamadığını farkettim.
Nedenini araştırdığımda kadının bir tefeciye borçlandığını, borcunun faizini ödeyebilmek için de gece gündüz çalışmak zorunda kaldığına şahit oldum. Kısa bir araştırmadan sonra yakın köyde ve civar köylerin tamamında binlerce insanın aynı durumda olduklarını, hatta bazı ailelerin kuşaklar boyu bu borç batağında olup çoğu kişinin tefecinin kölesi haline geldiklerini üzülerek gördüm.”
Bu olayı gören Muhammed Yunus ,kendisini tanıyan banka müdürü arkadaşına durumu anlatıp fakir insanlar için kredi başvurusunda bulunuyor. Tabi neredeyse deli muamelesine tabi tutularak…
Banka müdürü, o insanlara kredi vermenin söz konusu bile olamayacağı konusunda ısrarcı oluyor. Muhammed Yunus'un kefaletiyle ilk kredi çıkıyor. Banka müdürü verilen kredinin hiç birinin geri ödenmeyeceğini, Muhammed Yunus'ta kredinin tamamının geri ödeneceğini söylüyor. O'nun iddiasının en önemli dayanağı; çok çaresiz durumda olan insanlara küçük bir fırsat verirseniz son şanslarını çok iyi değerlendirecekleri düşüncesi…
Muhammed Yunus haklı çıkıyor ve alınan kredinin tamamına yakın kısmı geri ödeniyor. Bu ilk uygulama, mikro kredi sisteminin geçerli olduğu banka fikrinin doğmasına neden oluyor. Konuyu o sırada maliye bakanı olan arkadaşına açıyor. Arkadaşı ona bu konuda her türlü desteği vereceği ve konuyu hükümet gündemine getireceği sözünü veriyor ve sözünü tutuyor.
Böylece dünyada ilk kez, çok fakir hatta açlıktan ölen insanlara kredi veren bankası kurulmuş oluyor.
Şu anda Bangladeş'te 2226 tane şubesi olan Grameen Bankası'nın öncülük ettiği düşünce, 100 'den fazla ülkede büyük bir başarıyla uygulanıyor. Kredilerin küçük dilimler halinde olmasına ve kredi verilecek olan kişilerin kadın olmalarına özellikle dikkat ediliyor.
Mikro kredi denildiği zaman, mikro kelimesini unutup, kredi sözüne odaklanmış olacağım ki 500 dolar 1000 dolar gibi rakamların söz konusu olduğunu düşünmüştüm. Belgeselin sonunda, bankadan kredi alan kişilerin teşekkür konuşmalarında, 20 dolar ile 40 dolar arasında değişen rakamları duyduğumda çok şaşırmıştım. Çoğumuzun arkadaşlarımızla gittiğimiz bir restoranda tek bir yemeğe verdiğimiz para ile dünyanın diğer ucunda bazı insanların açlıktan ölmekten kurtulabiliyor olması oldukça düşündürücü bir konu.
Muhammed Yunus basit bir ilkeden yola çıktık; insanlara balık vermek yerine balık tutmayı öğrettik diyor.
Bazen çok karmaşık görünen sorunlar çok basit ilkelerle çözülebiliyor demek ki ...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.