Fatma Ç. KABADAYI
Türk Sanat Müziği Sanatçısı ALİ AVNİ ile Söyleşi…
İstanbul’da yaşayan sanatçımız Ali Avni’yi televizyon kanallarından ve güzel sesinden tanıyor ve biliyoruz, tanışmakta Kemalettin Kalkan hocamın Iğdır’da düzenlediği Şiir etkinliğinde kısmet oldu. Biz de kendisiyle şöyle derin bir sohbet yapalım istedik; sağ olsun bizi kırmadı.
“Sayın Ali Avni, hoş geldiniz, öncelikle söyleşimize zaman ayırdığınız için çok teşekkür ediyorum. Sesinizi canlı dinlemek şükür ki bize de kısmet oldu. Tanımaktan çok mutlu olduk. Mütevazı kişiliğiniz, ağırbaşlılığınızla Iğdır’daki gönüllerde taht kurdunuz. Sanatçımızı yakından tanımak isteyenler için kendinizden biraz bahseder misiniz? Mesela müzik hayatına nasıl başladınız? Yeteneğiniz ilk kim fark etti, nasıl yol izlediniz, ya da nasıl yol gösterdiklerini anımsıyor musunuz?”
Birçok sanatçının olduğu gibi benimde müzik yaşantım çook küçük yaşlarda başladı. İlkokul 3. sınıfta mandolin çalarak müzik çalışmalarına başladım ve yine ilkokul üçte yaşıma göre çok ağır sayılacak Türk Sanat Müziği şarkılarını yorumlamayı öğrendim. Dördüncü sınıfta Cümbüş dersi aldım yine ilkokul üçten itibaren okuduğum okulun tüm yılsonu etkinliklerinde şarkı söylemek için sahneye davet edildim.
Yeteneğimi tabii önce ailem keşfetti, ailemin öğretmenlerimi bilgilendirmesi ile okulumdaki tüm öğretmenlerimin haberi oldu. Birde bulunduğum yörede genelde Türk Halk müziği sevildiği ve söylendiği için küçük yaşta TÜRK SANAT MÜZİĞİ okuyan kişi olarak ismimden sıklıkla Adıyaman yöremde bahsedilirdi.
Öğretmenlerimin yönlendirmesi ile ilkokul bitiminde öğretmenimin yardımı ile ANKARA Devlet konservatuvarının sınavlarına girmek üzere kayıt evraklarını isteyip ailemden gizli kayıt oldum. Fakat yatılı olan Konservatuvara Anne ve babamın “hayır” demesi ile katılamadım - ailem kendilerinden uzak bir ilde okutamayacaklarını belirttiler- bu nedenle ben liseye kadar bölgemde öğretmenlerimden amatörce müzik dersleri alarak müzik bilgimi ilettim. Liseden sonra geldiğim İstanbul’a önce Üsküdar Musiki cemiyetinde rahmetli bestekâr ve keman sanatçısı Emin ONGAN Beyden dersler aldım. 6 yıl süren Üsküdar Musiki cemiyeti yaşamımdan sonra İstanbul Teknik üniversitesi Türk Müziği Devlet Konservatuarı’nda Sayın Erol Deran’dan Kanun dersleri aldım. Aynı yıllarda bir başka mekânda yine Kanun sanatçısı rahmetli Turhan TEZELLİ Beyden kanun eğitimi almaya devam ettim. 5 yıl süren bu eğitimden sonra 4-5 yıl kadar Kubbealtı Musiki cemiyetinde Tasavvuf Musikisi eğitimi alarak müzik çalışmalarımı sürdürdüm.
“Hay maşallah diyorum. Peki, sayın hocam, besteleriniz hakkında bilgi alabilir miyiz?”
Şu ana kadar 40 a yakın Türk Sanat Müziği ve Fantezi türde beste denemelerim oldu lakin henüz tümünü kimselerle paylaşmadım. Bu yıl Düzenlenecek Amasya Belediyesi ve TRT işbirliği ile hazırlanan beste yarışmasına Hüzzam makamında bir eser yollayarak katıldım: geçen Yıl Piyasaya ‘’ ACIMADIN MI ? isimli ve içinde 15 birbirinden güzel eserin bulunduğu bir albüm çıkardım. Bu albüm Türk Sanat müziğinin yanında Fantezi ve Türk Halk müziğinden örneklerinde bulunduğu bir çalışma oldu. ‘’ Hicazdan Hüzzama Ayrılık ‘’ konusunun işlendiği bu albümde sözü bana ait bir eser bulunmakta olup şarkıların bir kısmını video olarak Youtube de ve TTNET Müzik, Turkcell Müzik gibi Dijital indirilme ve dinlemelerin yapıldığı tüm platformlarda bulabilirsiniz. Ayrıca albümü Türkiye’deki Bütün D&R Müzik marketlerinin yanında nitelikli müzik marketlerde ‘’ALİ AVNİ – ACIMADIN MI ‘’ ismiyle bulabilirsiniz.
“İnşallah kısa zamanda büyük kesime ulaşır diyorum. Biz yazarlara sürekli ‘Benim hayatımı yazsan var ya satış rekorları kırarsın’ derler, siz de sayısız programda sesinizle büyüleyip dinlendiriyorsunuz. Eminim bulunduğunuz her ortamda sürekli istek geliyor, sizi yoruyorlardır. ‘Şiirimi beste yapsan dinlenme rekorları kırar’ diyenler ya da “Bir sanat müziği söyleyiversen de kulağımızın pası açılsın’ diyenler oluyor mu? Bunlardan biraz bahseder misiniz? Nasıl tepkiler alıyorsunuz, neler söylüyorsunuz?”
Bulunduğum her ortamda kuşkusuz mutlaka “bir şarkı söyleyebilir misiniz?” gibi talepler çokça oluyor Ayrıca bir sanatçı arkadaşımızın sahne aldığı yerlere davetli olarak ya da bir şekilde bulunma durumunda kaldı isem mutlaka sahneye davet ediliyorum. Ve birkaç şarkı söylüyorum. Gittiğimde ayrıca Sosyal Paylaşım sitelerinden tabiî ki çokça benim sözlerimi beste yapar mısınız diye teklifler geldiği gibi özel mesaj bölümlerinden mutlaka şarkı sözleri tarafımıza diğer sanatçılarda olduğu gibi sıkça yollanıyor.
“Hangi söz yazarlarının eserlerini daha çok repertuvarınıza alıyorsunuz? Okumayı en çok sevdiğiniz birkaç eserin ismini alabilir miyiz?”
Yazar ayrımı yapmıyorum. Tüm Şair ve yazarlarımız Çok özeldirler. Onlarda Allah vergisi güzel roman yazma gibi, güzel şarkı sözü ve şiir yazma gibi bir özellik vardır. Her türlü TÜRK SANAT MÜZİĞİNİ çok severek ve isteyerek zevkle okuyorum ACIMADIN MI isimli albümde bulunan tüm eserler benim bir çocuğum gibi. Onları çok uzun bir sürede hazırladım. Ama içinde bulunan diğerlerine karşı çok daha emek sarf ettiğim şarkılar var tabii onlar biraz daha farklı, biraz açarsam örneğin sadece bir ud ve kanun eşliğinde okunan bir eserle içinde yirmiden fazla sazın kullanıldığı emeğin biraz daha fazla olduğu şarkılar var ki onlar da biraz daha özel oluyor. ACIMADIN MI,YETER İSTANBUL,DANTEL SOKAĞI ,AYRILAN YOLLAR gibi şarkılar bu tip şarkılardır.
“Yeni projeleriniz var mı? Biraz ipucu alabilir miyiz?”
Yeni bir albüm hazırlığım var yine çok güzel eserlerden oluşan bu yeni albüm dışında sadece belli konuların ya da isimlerin yer aldığı başka albüm çalışmalarım olacak ama o ayrıntıları buradan paylaşmayayım.
“Ben kimseye söylemezdim ama tabi siz bilirsiniz. Sayın Avni üstadım, birçok şehre, programa davet ediliyor ve çoğuna yetişemiyorsunuz. Gittiğiniz yerlerden güzel bir anınızı bizimle paylaşırsanız çok mutlu oluruz.”
Her gittiğim yerden çok güzel anılarla dönüyoruz; hatırlayamıyorum. Lakin yardım maksatlı gittiğim bir etkinlikte şahsi olarak görüşme ve tanışma fırsatı bulduğum bir bayan dinleyicimin ekonomik olarak zor durumda olduğunu bilmeme rağmen akşam geç saatlere doğru küçük çocuklarını da yanına alarak kısıtlı imkânları ile aldığı benim için manevi değeri çok yüksek bir gümüş yüzük beni çok duygulandırdı.
“Benim de başıma gelmişti. İnsan kullanmaya kıyamıyor, o duyguyu biliyorum. Hocam, Ali Avni, bir aile reisi olarak nasıl biridir, bir evlat olarak nasıldır, bir arkadaş olarak nasıl bilinir, diye sorsam neler söylersiniz?”
17 Yaşında bir oğlum ve 13 yaşında bir kızım var her ikisi de çok duygusal insanlardır, onları çook seviyorum, onlara iyi bir baba olmanın gerektirdiği şeyleri yapmaya çalışıyorum, müsait olma durumuma göre… Onlar da sanırım babalarından aldıkları özellikten olsa gerek müzikle ilgililer; oğlum basgitar kızım ise piyano eğitimi alıyor. Oğlum aynı zamanda okulunun orkestrasında basgitar çalıyor.
“Mükemmel… Elbette çocuklar ebeveynlerini örmek alıyorlar. Ne güzel… Sanat sanat içindir sözüne katılır mısınız?”
Sanat hem sanat adına yapılır hem de toplum için yapılır. Toplum olmadan sanat olmaz, dinleyici olmazsa şarkıları kime söylersiniz? Sanatçı olmadan sanat yapılmaz, sanat dalları olmadan da sanatçılık yapamazsınız. Sanat Evrenseldir.
“İnternet ortamı sizce hayatımızı olumlu olumsuz nasıl etkiledi? Sosyal medyanın sanata katkısı olduğunu düşünüyor musunuz?”
İnternet ortamı başta sanat yapan kişileri bence çok olumsuz yönde etkilemektedir. Örneğin, bir film yapım şirketi çok büyük meblağlarda para harcayarak bir film çekiyor ya da bir ses sanatçısı çok büyük paralar harcayarak bir albüm yapıyor, maalesef internet ortamından bu sanat eserleri ücret ödemeden emeğe saygısızlık yapılarak internetten indirilerek çalınıyor, bu nedenle cd satışları olmuyor. Bu bağlamda sanatçının olumsuz etkilendiğini düşünüyorum. Sosyal medyanın ise muhtelif paylaşımlarla ve iyi ya da kötü eleştirileriyle sanatı daha iyiyi ortaya çıkarmak adına bir kamçı olduğunu düşünüyorum.
“Çok haklısınız. Keşke cezalar daha mı ağır olsa diye düşünmeden edemiyor emek sahibi. Yeter İstanbul isimli müziği her dinlediğimde çok etkileniyorum ve eminim dinleyen herkes bu fikirdedir. Bu parça hakkında neler söyleyeceksiniz?”
Yeter İstanbul isimli şarkı gerçekten de güzel ve de benim çok zevkle yorumladığım ve klibi olan bir şarkıdır. Büyük bir kentin karmaşık yapısı içinde yaşayan kişinin bence isyanını haykırıyor. Bence bu şarkının sözlerini yazan Sayın Vural ŞAHİN de, bestesini yapan bestekârı değerli kardeşim Varol TEZEL de bu isyanları sanırım bir dönem yaşamıştır da bu kadar güzel söz ve bu söze de bu kadar güzel beste yapılmıştır diye düşünüyorum.
Vural hocamıza da buradan selamlarımızı iletelim o halde. Çok teşekkür ediyorum yeniden. Nice klipler, nice güzel eserler diyelim.
Ben teşekkür ederim Fatma Hanım… Okurlarınıza da buradan sevgi ve salamlarımı iletmek isterim.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.