Mehmet Y. ULUTAŞ
Trump Nasıl Biri?
Trump Nasıl Biri
A.B.D. başkanlık seçimleri sadece Amerika’da değil tüm dünyada merak uyandırıyor. Trump renkli kişiliğiyle olumlu veya olumsuz en büyük ilginin üzerinde toplandığı aday. Daha önce duymadığınız ve bizzat birinci ağızdan işittiğim anekdotlarla Trump’ın özel hayatındaki kişiliğine sizler için ışık tutmaya çalışacağım.
2015 yılında bir proje için Florida’daki West Palm Beach Havalimanına gitmiştim. Proje özel uçaklara hizmet veren bir havacılık şirketinin yakıt depolarının yenilenmesi projesiydi. Projeyi yapacağım şirket Trump’ın özel uçağına da hizmet veren şirketmiş. O yüzden çalışanlarına Trump’ı biraz da esprili bir şekilde “Bu Trump sersem mi?” diye sordum. Onlar da bana çok samimi bir şekilde “Hayır Mr. Trump çok iyi bir insan, selamını asla eksik etmez, her zaman bizlerin hatırını sorar” şeklinde çok müspet konuşmuşlardı.
Yanılmıyorsam yine 2015 yazıydı. A.B.D. Temsilciler Meclisinde Florida eyaleti kongre üyeliği yapmış bir dostum ile sohbet ederken bana Trump ile olan şu anısını anlattı:
Trump 2012’de Miami’de iflas etmiş bir golf tesisini satın almıştı ve burayı yenilemek istiyordu. Ama hem Elektrik İdaresi hem de Belediye sorun çıkarıyor ve ruhsat vermiyordu. O sıralarda sevdiğim bir arkadaşım aradı. Artık Trump’ın golf tesisinde müdür olduğunu söyledi ve benden bu konuda yardım istedi. Ben de ona “Patronun sersemin teki ama senin hatırın için yardım edeceğim” dedim.
Önce Elektrik İdaresini aradım. Onlara Trump’ın istediği elektrik hattı iyileştirmelerini yapın; yarın tesis çalışınca satacağınız elektrik ile bu masraflarınızı çıkarırsınız dedim. Belediye Başkanını da arayarak tesisin yeni istihdam fırsatları yaratacağını ve yönettiği şehrin insanına faydası olacağını söyledim. İkna oldular ve problemler çözüldü.
Birkaç gün sonra arkadaşım tekrar aradı. Mr. Trump’ın beni şahsen teşekkür için Mar-a-Lago’daki malikanesine davet ettiğini ve eğer istersem helikopterini yollayacağını söyledi. Ona bir kongre üyesi olarak özel bir şahsın helikopterine binmemin uygun olmayacağını ama yolum düştüğünde davetine icabet edeceğimi söyledim. Nihayet yaklaşık bir ay sonra randevulaşıldı ve malikanesine gittim. Trump beni çok güzel karşıladı, tesisi gezdirdi ve renovasyon çalışmalarından bahsetti. Ardından diğer malikane sahipleri ve dostlarıyla tanıştırdı ve beraber yemek yedik.
Yemekten sonra müsaade istedim. Arabama kadar eşlik etti ve ardından parmaklarıyla ceketinin klapalarını tutarak bana ilginç bir soru sordu: “Ne düşünüyorsun?” Dostuma sordum: “Ne hakkında ne düşündüğünü sordu senin?”. O da bana “Mehmet önce ben de anlamadım. Ama sonra hatırladım. Trump’ın müdürüne Trump için “sersem” demiştim ya o da bunu patronuna söylemiş olmalıydı. Trump da bana peki ya şimdi ne düşünüyorsun diye soruyormuş.
Ben de dedim ki: “Mr. Trump sizi tanımadan önce sizin bir sersem olduğunuzu düşünüyordum ama şimdi fikrim değişti. Tam bir centilmen ve misafirperversiniz.” Ben arabayla kapıya doğru yol alırken aynadan baktım ki Trump hala bana el sallıyordu.
Bu anekdotlar ışığında diyebilirim ki Trump kötü bir adam değil. Ama TV ekranına çıktığında veya gazetecilerle konuşurken, güçlü görünmek adına, itici gelebilecek farklı bir karakter ortaya koyuyor. Oysa günlük hayatında yardımsever ve hassas ve fakat aynı zamanda dik duran, kimseye boyun eğmeyen ve dilinin kemiği olmayan bir fıtratı var. Sanırım o yüzden birçok yönleriyle benzeştiği Erdoğan ile iyi anlaşıyorlar.
Bu vesile ile Covid-19 hastalığını benim gibi kısa sürede atlatan Donald John Trump’a geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.