Müslüman Tüccar ve Medine Pazarı

Sevgili Dostlar,
 
Yüce Allah, insanlara doğru yolu göstermesi için 124 bin peygamber göndermiştir. Her bir peygamber kendi toplumunda yaşamış olan en faziletli kişiler olup etrafındaki insanlara her yönü ile örnek teşkil etmişlerdir. Aynı zamanda her peygamberin bir de zanaatlari vardır. Örneğin Idris Peygamber terzilik, Şuayip Aleyhisselam hayvancılık, Davut Aleyhisselam demircilik, Zekeriyya Aleyhisselam marangozluk, Isa aleyhisselam çiftçilik yapmıştır.
 
 Alemlere rahmet olarak gönderilmiş Yüce Peygamberimiz Muhammed Mustafa SAV. ise ticaretle uğraşmıştır. Peygamber efendimiz, onun dedesi, amcaları, 4 halife ve peygamberimizin eşi Hz hatice nin her birinin ortak özelliği TACIR olmalarıdır. Cennetle müjdelenen 10 sahabinin hemen hemen hepside ticaretle iştigal eden tüccarlardır.
 
Peygamber efendimiz, hem bizzat ticaret ile uğraşmış hemde ümmetine ticaret yapmayı tavsiye etmiştir. Bu konu ile ilgili çok sayıda hadisi şerif rivayet edilmiştir. Bu hadisi seriflerden bir tanesinde, “Pazarimiza mallarını getirip, müminlerin ihtiyacı olan malların ticaretini yapmak Allah yolunda cihat yapmak gibidir.” buyurmuşlardır.
 
Müslümanlar hicretle birlikte Mekkeden Medineye göç ettiklerinde, peygamber efendimizin ilk icraatlerinden biri, mevcut pazarları gezip, fikir sahibi olmak idi. Medine’deki pazarlar çoğunlukla yahudilerin hakimiyetinde olduğundan, peygamber efendimiz “bu pazarlar asla bize uygun değildir buyurup”, “Benu Saide” bölgesinde, eski bir mezarlığın yanındaki düz araziyi müslümanlar için Pazar yeri olarak belirlemiştir. 
 
Her daim ölümü hatırlatıp, dünyaya meyletmeyi azaltigii için mezarlığın yanına kurulan Medine pazarında, islam ticareti şekillenmiş, islami ticari faliyet presipleri ortaya çıkmıştır. Bizzat Peygamberimiz tarafından kurulan medine pazarının en önemli özelliği, diğer pazarlardaki gibi kimsenin sabit yeri olmaması ve bu pazarda kimseden vergi alınmayacak olmasıdır.
 
Medine pazarındaki faliyetlerin kontol edilmesi, yapılan alışverişlerin denetlenmesi için Hisbe teşkilatı kurulmuş. Hisbe teşkilatında görevli olan kişilere muhtesib ismi verilmiştir. Muhtesibleri günümüzdeki zabıtalar gibi düşünebiliriz. Pazarı bizzat denetleyen peygamber efendimiz, ıslak buğdayları alta, kuru buğdayları ise üste koyarak hile yapan tüccara, “Bizi aldatan bizden degildir” buyurmuşlardır. Ticareti hileli yapan kişi hem dinini hem imanını hem ahiretini kaybedebilir.
 
Medine Pazari’nda bizzat muhtesiblik yapmış olan yüce Peygamberimiz, 5 sahabiyi muhtesib olarak gorevlendirmistir. 5 muhtesibin ikisi bayan sahabilerden seçilmiştir. Semra bt. Nuheyki ve Şifa bt Abdullah. Bayan muhtesib Semra bt Nuheyki aynı Hz Ömer gibi kırbaç taşırdı. Muhtesibler gayri meşru davranışlarda bulunanlara anında müdahele eder, kendilerine yapılan dilek ve şikayetleri de değerlendirirlerdi. Ticaretinde haksızlık usulsüzlük, tartida hile, yapanlara ceza verirlerdi.
 

Medine pazarı Cahiliye aliskinliklarindan sıyrılmış, adaletli ve ahlaklı bir ekonomik sistemin yani islam ekonomisinin temellerini oluşturmuştur.
 
Medine pazarına ve hisbe teşkilatında baktığımızda, uygulanan ekonomik modelin bugünki kapitalist uygulamadan çok farklı olduğu görülmektedir. Peygamber efendimizin uyguladığı modelin temelinde adalet ve ahlak anlayışı yatmaktadır. Bir tuccardan beklenen en önemli şey “Emr bil maruf nehy anıl ,munker (iyiliği emredip kötülükten sakindirmak) kaidesine uygun hareket etmesi, Helal a ve harama dikkat etmesidir.
 
Islam ahlaki ve islam prensibleri ile şekillenmiş Medine pazarı öğretisi ile yetişen birçok sahabe, daha sonra dünyanın çeşitli yerlerine dağılarak, gittikleri yerlerde hem ticaretle ile uğraşmışlar hemde yüce dinimizi gittileri yerlerde en güzel bir şekilde temsil etmişlerdir. Bugün nüfusu en kalabalık islam ülkelerinden biri olan Endonezya’nin birkaç tane müslüman tüccarın sayesinde müslüman olduğu herkes tarafından bilinmektedir.
 
Sevgili dostlar, kısaca söylemek gerekirse ticaret ile uğraşmak, İş adamı olmak peygamber mesleğidir. Ancak bir o kadar da sorumluluğu olan bir vazifedir. Para kazanacağız derken ahireti kaybetme riski olan ateşten bir gomlektir adeta. O sebeple günümüz iş adamlarının MEDINE PAZARINI iyi bilmeleri iyi okumaları icap eder. Medine pazarındaki prensipleri öğrenememiş bir tüccar, buradaki uygulamaları öğrenip hayatına tatbik edememiş bir iş adamı, belki de sonsuz zarardadır.
 
Diğer yandan bu pazarın esaslarını ruhunda sindirmiş iş adamları, tüm endonezya halkını müslüman yapmış tüccarlar gibi olurlar. Hadiste belirtildiği üzere, Allah yolunda cihad yapmış gibi olurlar. Hem kamil bir insan olmayı, hemde ulvi bir müslüman olmayı etrafındaki kişilere ogretebilirler, bu da Allah katında kazançların en güzeli ve en yucesidir.
 
Bol kazançlar efendim!!!
 
Kalın sağlıcakla, 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum