Enise ZENT
TESETTÜR BEACH…
Yer; İstanbul’un yanı başında küçük bir tatil köyü. Son yıllarda İslami burjuvanın özellikle tatil için tercih ettiği şirin bir sahil köyü. Özellikle tercih ediliyor olmasının en büyük nedeni uzun yıllardır hanımlara özel plajı bünyesinde barındırıyor olması. Bu hanımlar plajının tarihi biraz eski. Daha önceki yıllarda köyün içinde olan bu yer, “askeri” müdahale sonucu bir süre kapatıldı. Daha sonra köyün çok dışında bir dağ yamacında tekrar faaliyete geçti. Tesettürlü hanımların denize rahatça girebilmeleri için aslında ideal bir uygulama.
Şimdilerde ise bu şirin belde de hanımlar plajı kendini aşmış durumda. Neden mi? Artık hanımların beach plajı var. Orta yerde alkolsüz barı, tam karşısında dans pisti tesettürlü hanımlara hizmet veriyor. Denizde ise durum içler acısı. Biraz açılınca iki adet sitenin tam ortasında kalıyorsunuz. Ve camdan bakan kişiler sizi rahatlıkla görebiliyorlar. Bizim hanımların tek tesellisi orada oturan kişilerin kendilerini tanımıyor olması olabilir.
Peki, kim bu tesettür beach plaja takılıp, sözde barda alkolsüz içkilerini yudumlayan, canı sıkılınca kendini ortaya atıp tabiri caizse “kurtlarını döken” hanım kardeşlerimiz. Aslında hepimiz onları biliyor ve tanıyoruz. Bu hanım kardeşlerimizde kaderi bizim gibi olanlardan. Bir zamanlar üniversite kapılarından çevrilen, pardesüsü ve başörtüsü uğruna mücadele eden, okul bahçelerinde oturan, slogan atan, tartaklanan ve belki gözaltına alınan kişiler. Veya onların ablaları, kardeşleri, arkadaşları.
Şimdilerde ise tüm bunlar unutulmuş. Etek boyları kısalmış. Pantolonlar daracık, üzerine giyilen tunikler kısaldıkça gömlek boyutuna gerilemiş, hatta daha ileri gidip dar pantolon üzeri body şekline bürünmüş. Müslüman hanımın simgesi eşarplar küçücük. Koskoca eşarp nasıl kuş olmuş anlam veremiyorum doğrusu. Üstelik eşarpların şekli şemali de değişmiş. Biliyorsunuz artık eşarplarımız da dünyaca ünlü modacıların ellerinden çıkıyor. Renklerinden desenlerinden gözünüzü alamıyorsunuz. Paparazzileri de var bu hanım kardeşlerimizin. Bir köşede oturup birbirlerinin güneş gözlüğü, saçı, başı ve hatta “estetikleri” hakkında dedikodu yaparken görebiliyorsunuz.
Nerede okul kapısından gözü yaşlı örtü uğruna ayrılan hanım kardeşlerimiz, nerede şimdilerdeki tesettür modası. Bize ne oldu demeyeceğim. Herkes aynı şeyi söylüyor ancak cevap yok. Üzerimizde oynanan oyunlar sonucuna ulaşıyor. Ve çok üzücü bir durumdayız. Taviz tavizi doğurdu. Müslüman Hanım kimliğini kaybetti. Kışları etekler diz üstüne çıkıyor altına çizmeler giyiliyor. Yazları durum daha içler acısı. Ne hallere düştük Allah’ım.
Gördükçe, izledikçe kahroluyorum. Bir gün kendi kızım da bu halde olacak diye çok korkuyorum. Allah bizleri de evlatlarımızı da ıslah etsin.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.