Hakkı ERÇETİN
Tarihten Dersler
"Tarih'i 'tekerrür' diye tarif ediyorlar"
"Hiç tekerrür mü ederdi, ibret alınsaydı" der şair.
Ancak bazen olumlu manada tekerrür etmesi için de ibret almak gerekiyor. Özellikle savaş tarihi günümüz yöneticileri için alınması gereken dersler ihtiva etmektedir. Bu hususa birkaç örnekle açıklık getirmek isterim.
Büyük Hun Hanı Mete babası tarafından düşman bir hanlığa rehin olarak verilir. Ancak bir şekilde bu esaretten kurtulur ve yanındaki adamlarını müthiş bir disiplinle sıkı bir talime tabi tutar. Bu talimler esansında icat ettiği "ıslık çalan ok" (Çavuş oku da denir) uzun yıllar Türk devletlerinde ordu eğitiminde kullanılmıştır. Mete bu özel eğitimli adamlarıyla babasını bertaraf ederek yönetimi ele geçirmiş o zamana kadar en geniş sınırlara sahip devletin hanı olmayı başarmıştır.
Buradan çıkarılacak derse gelince; özel bir amaca matuf talimli ve disiplinli bir ekibin varsa başarı kendiliğinden gelecektir.
Moğol hanı Cengiz'in değişik bir savaş taktiği vardı. Tutması halinde çok kısa sürede sonuca götürüyordu. Aynı taktiği Hitler de uygulamıştır. Bu nedenle Polonya ve benzeri komşu ülkeleri 1 gün gibi kısa bir sürede işgal etmeyi başarmıştır. Ancak Cengiz'in kendine has kuralları vardı. Bunlardan bir tanesi de, savaş esnasında mesela "sağ kanatta her şey yolunda gidiyor" gibi iyi haber getiren bir ulak olursa hemen boynunu vurdururmuş. Sebebini şöyle açıklıyor; " "kazanmak" asıl hedefimiz olduğu için buna dair haber istemem. Siz bana yolunda gitmeyeni haber vereceksiniz ki ben ona göre tedbirimi alayım".
Buradan yöneticiler için çıkarılacak ders şudur; eğer kazanmak istiyorsan etrafında sana sürekli yağ çeken yalaka bir ekip yerine doğruları dobra dobra söyleyen bir ekip olmalı. Aksi takdirde başarısızlık kaçınılmaz olacaktır.
Şah İsmail ve Yavuz Sultan Selim Çaldıran'da karşı karşıya geldiklerinde şöyle bir tablo vardı. O güne kadar hiç savaş kaybetmemiş hatta buna binaen Şiilikteki kayıp mehdi olduğuna inanılan bir Şah İsmail ve beceri ve muhariplikte Osmanlı süvarisinden bir gömlek üstün olan Türkmen süvarileri vardı ve Şah İsmail en çok bu süvarilere güveniyordu. Ancak ilk top sesinde Türkmen süvarilerinin atları nereye gideceğini şaşırdı. Türkmen süvariler savaşmayı bırak altındaki atlara dahi hakim olamıyordu. Çünkü Türkmen atları Osmanlı süvarisinin atları gibi top sesine talimli değildi.
Buradan alınacak derse gelince; maneviyat başarı için gereklidir ancak sebepleri göz ardı etmemek gerekir ve o günün teknolojisini de en iyi şekilde kullanmanın çok önemli olduğunu bilmek gerekir.
İkinci Dünya Savaşı'nın önemli figürlerinden biri de "Çöl Tilkisi" lakaplı Alman komutan Erwin Rommel'dir. Müthiş bir askeri deha ve taktik ustasıdır. Fransa'nın işgalinden önce komutanlığına atandığı 7.Panzer Tümeni daha sonra "Hayalet Tümen" olarak anılacaktır. Rommel'in sıra dışı taktikleri ile öyle hızlı ve şaşırtıcı yol alıyordu ki merkez karargah bile yerini işaretlemekte zorluk çekiyordu.
Daha sonra Afrika Orduları komutanlığına atanarak Kuzey Afrika'ya gelmiştir. Aslında buraya geliş amacı dağılan İtalyan birliklerini toparlamak olmasına rağmen kendisinden kat kat fazla olan İngiliz ordularını yenerek Mısır'a kadar gelmiştir. Özellikle buradaki taktiklerinden dolayı "Çöl Tilkisi" lakabını almıştır. Ancak yine savaş tarihine çok meraklı olan Amerikan general Patton, Romalı komutan Scipio'nun Kartacalı komutan Hannibal'a karşı uyguladığı taktikle Rommel'i yenmeyi başarmıştır.
Rommel'in başarısı, üzerine taktik geliştirdiği alanları ve toplumları çok iyi analiz etmesinden kaynaklanıyordu. Buradan alınacak derse gelince; uzaktan bakılarak yapılan proje ve geliştirilen taktiklerin başarı şansı yoktur. Başarı için sahaya inmek gerekir ve üzerine proje yapılan konuda bilgi sahibi olmak zorunludur. Eğer proje bir mekan ile ilgili ise o mekanı, toplum ise o toplum ve kişileri tanımak ve bilgi sahibi olmak gerekir. Yani terzi gibi her seferinde ölçü almak başarı için zorunludur.
Bu arada meraklısına 1970 ABD yapımı General Patton filmini mutlaka seyretmelerini tavsiye ederim.
Olumlu manada tekerrür etmesi ve olumsuz manada da tekerrür etmemesi için tarihten ibret almaya devam etmek zorundayız.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.