Naim ÖZGÜNER
TARİHE YOLCULUK
Naim ÖZGÜNER 07 Şubat 2014
1639 da imzalanan Kasr-ı Şirin antlaşması ile bugünkü Anadolu-İran sınırı çizildi.
Lale devri (1703-1730) sadece çiçek bahçeleri ve soğanlarını yetiştirme devri değildir. Bu dönemde Avrupa ya gönderilen elçilerin sayısı arttırılarak kültür sanat sanayi tarım ve ordu hakkında da incelemeler yapılmıştır. Bu dönemde tercüme heyeti kurularak Arapça Farsça ve Batı dillerinden eser ler tercüme edilmiştir. Macar asıllı İbrahim Müteferrika Damat İbrahim Paşanın izniyle 1729 da ilk matbaayı kurmuştur.
İlik telgraf hattı 1855 te Kırım Savaşı sırasında açılmış olmasına rağmen sadece II. Abdülhamit döneminde 30 bin km den fazla telgraf hattı çekilmiş tir. Bu hatlar Hicazdan Yemene kadar uzanmakta olup Ege ve Akdeniz de ki adalara kadar telgraf hatlarıyla bağlanmıştır. Telgrafçılık öğrenimi için Fransa ya öğrenciler gönderilmiş, kurslar açılmıştır.
19. yüzyılın başlarında İngiltere, dünya ticaretinin %50 sini elinde tutarken Fransa nın payı %8 kadardı. İngiltere nin sömürge toprakları anavatan top raklarının 94 katı idi.
Gazeteci Hasan Tahsinin asıl adı Osman Nevres tir.
Milli Mücadelede (1911 Trablusgarp ile başlayan) dış yardımlar hususunda Sovyetlere bağlı muhtar bir cumhuriyet olan Buhara Cumhuriyetinin Cum hurbaşkanı Osman Kocaoğlu, yardım olmak üzere 100 milyon altın ruble Moskova ya (Lenin’e) teslim etmiştir. Bu miktar o zamanın rayicine göre 59 milyon TL tutuyordu. Osmanlıya gönderilen yardımların toplamı 11 milyon 28 bin civarında olup, 48 milyon altın rublenin akıbeti bilinmemektedir.
Bu günkü Pakistan ı oluşturan Hindistan Müslümanları Milli Mücadelede (1911 Trablusgarp ile başlayan) 1921-1924 arası toplam 1.165.858 İngiliz Lirası gönderdiler. Bu paranın çok az bir miktarı kullanılmış olup, geri kalanı ise, Cumhuriyetin ilanından sonra Türkiye İş Bankası kuruldu. Azerbaycan 2 Ekim 1920 de toplam değeri 1.500.000 Fransız frangı gönderdi. Bunun dışında Azerbaycan Erzurum da yetim Türk çocuklarına harcanmak üzere 500 adet yüzlük Osmanlı altını daha gönderdi.
Osmanlılarda ilk para 1327 de Orhan bey zamanında kestirilen “gümüş ak çe”dir. Bu para Fatih dönemine kadar (1479) kullanıldı. Fatih kendi döne minin ihtişamını yansıtan Osmanlı Altın Lirası olan “sultani’leri bastırmıştır.
Arapça, Çince, Fransızca, İngilizce, İspanyolca ve Rusça Birleşmiş Milletler örgütünün resmi dilleridir. İngilizce ve Fransızca BM sekretaryasının çalış ma dilleridir. Bir delege bu resmi dillerden her hangi biriyle konuşma yapa bilir. Resmi belgeler bu altı dilde yayımlanır. Avrupa Birliğinin 23 resmi dili ve çalışma dili bulunmaktadır. Türkiye Cumhuriyetinin ulusal ve resmi dili Türkçedir. (İstanbul Türkçesi)
AB ülkelerinde Avrupa da ki göçmen Türk azınlıklarının konuştuğu Türkçe nin hiçbir resmi statüsü yoktur. Türkçe en az bin yıldır Avrupa da konuşul masına karşın Hintçe, Urduca, Arapça, vd göçmen dilleriyle aynı gurupta “Avrupalı olmayan dil” olarak değerlendirilmektedir.
Renkler farklı kültürlerde farklı sembolik değerlere sahiptir. Örneğin; kara/siyah renk Türk kültüründe kötülük, uğursuzluk, sıkıntı, terslik, yas, ölüm, matem vb. bildirir. Çin kültüründe ise güven ve kaliteyi, Yeni Zelanda da vatanseverliliği temsil etmektedir. Beyaz renk Türk kültüründe temizlik, dürüstlük, saflık vb. bildirse de İtalya da ölüm ve cenaze, Hindistan da mut suzluk ve yas, Etiyopya da hastalık anlamlarına gelmektedir.
Kutadgu Bilig eseri 1069 yılında Yusuf Has Hacip tarafından yazılmış olup 6645 beyitten oluşmaktadır. 1072 yılında başlanıp 1077 yılında tamamlan mış olan, 7000 den fazla Türkçe kelimenin Arapça karşılığı verilerek zengin leştirilen Divanü Lügati’t –Türk Kaşgarlı Mahmut tarafından kaleme alındı.
Türkçede yaklaşık 4.500 atasözü bulunmaktadır. Yeryüzünde 6.912 dil bulunmaktadır. Hüzün, keder, dert, yeis, gam, teessür, ızdırap, elem gibi kelimeler Arapça ve Farsça kökenli kelimelerdir. Acente, banka, bono, bor da, iskele, güverte vb. sözcükler İtalyancadır. Abone, balkon, balon, bilet, jandarma, jüri, kabine, konferans, lamba, manto, moda, palto, rapor, salon, torpil vb. gibi kelimeler de Fransızcadan kültürümüze geçmiştir. Blender yerine karıştırıcı, boarding card yerine uçuş kartı, bodyguard yerine koru ma, by-pass yerine köprüleme, bestseller yerine çoksatar, billboard yerine duyurumluluk (ilan), catering yerine yemek hizmeti, center yerine merkez, dribbling yerine top sürme, e-mail yerine e-posta, format yerine biçim, rating yerine değerlendirme, single yerine tekli, self-service yerine seçal, server yerine sunucu kullanabiliriz.
Fransız Enstitüsü üyesi Funck-Brentano köylülerin “namuslarına sahip çıkma” haklarının bile olmadığını yazar La Moyen Age adlı eserinde ve şöyle devam ediyor: “Halkın (Fransa yı kastediyor) derebeylerine karşı aile na muslarını koruma hakları bile yoktu. Çünkü gelinle damat gerdeğe girme den önce davetlileriyle birlikte derebeyinin şatosuna gitmek ve gelini dere beyine sunmak zorundaydılar. Derebeyi isterse gelinle sabahlayabilir ve hiç kimse bunun hesabını soramazdı.”
Almanya da, kaç Musevi nin evlilik yapabileceği kanunla belirlenmişti. Bu kanun 1834 yılına kadar yürürlükte kaldıktan sonra, 1864 te yürürlükten kaldırıldı. Museviler Hıristiyanlarla eşitlendi. Ne var ki Hitler iktidara gelin ce sırf dinleri farklı olduğu için Musevileri fırınlarda yaktı. 18. Yüzyıl sonla rına kadar Fransa da Protestanların evlenme hakkı yoktu. Fransız Protes tanlar hiçbir zaman evlenemeyince anne-baba da olamadılar.
Endülüs Müslüman fatihlerin İspanya ya verdikleri isimdir. 711 den itibaren Müslümanların hakimiyetine girmiştir. Sekiz asır Müslümanların elinde kal mıştır. Osmanlı insanı “kul hakkı” sayıldığı için yerlere çöp atmaz, ortamı kirletmezdi. “ağaçlar zikreder” düşüncesiyle ağaçları kesmezlerdi. Batılı ya zarlar Osmanlı insanının yerlere tükürmediğini daima yutkunduklarından bahsederler. Bir çok köylerde eşekler haftada iki gün izinli sayılıyordu. Ley leklerin beslenmesi için senelik 100 kuruş verilirdi. Yetimlere çeyiz düzülür dü. Borçluların borçları ödenirdi. İçinde cami, medrese, şifahane, hamam, kervansaray ve su tesislerinin bulunduğu Haseki Külliyesi, Kanuni Sultan Süleyman ın zevcesi Hürrem Sultan tarafından Mimar Sinana yaptırıldı. Ölü münden sonra tamamlanan Dolmabahçe Camii, Gureba hastanesi, Bezm-i Alem Valide Sultan mektebi 1. Abdülmecidin annesi Bezm-i Alem Valide Sultanın hayratıdır. Kendisi mührüne şu şiiri yazdırdı. “Muhabbetten Muhammed oldu hasıl, Muhammedsiz muhabbetten ne hasıl?..Zuhurundan Bezm-i Alem oldu hasıl..” Şeyhülislam Zenbilli Ali Efendinin kızı Sitti Hatun 1525 yılında İstanbul da ilk merese yaptıran ilk kadınlardın biridir.
Muhtarlık sistemi II. Mahmut tarafından getirildi. İmamlık o kadar önem liydi ki kadılar, şehrin üst düzey kurum yetkilileri tarafından atanırken imamlar bizzat padişah tarafından atanırdı. Evler kıbleye dönük inşa edilir di. Banyoların ve tuvaletlerin kıbleye karşı gelmemelerine dikkat edilirdi. Evlerin odalarının tavanları yüksekti ki ruha ferahlık ve sükünet verirdi. Haremlik (kadınların bulunduğu bölüm) selamlık (erkeklerin bulunduğu bölüm) uygulanırdı.
Hz. Hüseyinin nesebinden gelenlere Seyyid, Hz. Hasanın nesebinden gelen lere de Şerif denilir. Peygamberimizin soyundan gelenlerin soy kütüklerini özel olarak tutanlara “Nakibü’l Eşraf” denir. Osmanlıda Peygamber neslin den geldiğini bir belgeyle belgeleyenler her çeşit vergiden muaf tutulmuş tur.
İlk posta pulu Sultan Abdülaziz zamanında kullanıldı. Tarihimizde üç hain paşa vardır. Serasker (Savunma Bakanı) Hüseyin Avni Paşa, Mithat Paşa, Mütercim Rüştü Paşa. Sultan Abdülazizin katlinde katillerin başı Hüseyin Avni Paşa, yardımcısı ise Mithat Paşaydı. Sultan Abdülazizin bileklerini kesen ise baş katili Yozgatlı Mustafa pehlivan ile II. Mabeyinci Fahri beydi. Sultan zindanda kanlar içinde yatarken yanı başında Kur’an-ı Kerim açıktı. Demek ki saldırı esnasında Kuranı okuyordu ve Yusuf Suresi açıktı.
e-posta: naimozguner81@gmail.com www.naimozguner.com