Ahmet TÜRKAN
SÜREÇ YÖNETİMİ
Bir kurumun nasıl yönetildiğini o kurumun organizasyon yapısından anlayabilirsiniz. İşletme türü yalın organizasyonlar mı, Militarist yaklaşımlı dikey organizasyonlar mı daha başarılıdır? diye sorular ile başlamak sanırım daha doğru olabilir.
Şirketler ordu gibi dikey organizasyonlar ile yönetilemezler. Pek çok tecrübe ile sabittir. Dikey organizasyonlarda süreç yöneticileri kendi süreçleri ile olan sorunları tepe yönetime aktarmakta hep zorlanmışlardır. Düşünün, Yönetim kurulu Başkan ve yardımcıları, İcra Kurulu Başkan ve yardımcıları, genel müdür, CEO, genel müdür yardımcıları, koordinatörler, müdürler, müdür yardımcıları, şefler, ustabaşılar, kalfalar gibi pek çok yönetim kadrosunun dikey bir yapıda oluşturulduğunu göz önüne alırsanız, sorunların üstesinden gelmeniz bir hayli zordur.
Ara yöneticilerin çoğunda kariyer kaygıları izlenmiştir. Kendi kariyerlerini tehlikeye atmamak adına kendi yönetimindeki başarılı personele bir türlü geçit vermezler. Bu süreç yönetimini imkansız kılar ve süreç içi çatışmalar ve hizipleşmeler doğurur. Sorunlar doğru anlatılamaz, üst yönetime gerçek sorunlar iletilmez.
Süreç yönetimi algısını bir saate benzetirsek, yani eskiden kullandığımız kurmalı saatler, bilirsiniz bu gün kurarsınız, ertesi gün tekrar kurmaz iseniz saat durur ve görevini yapmaz.
Süreç yönetimi ciddi bir planlamayı gerektirir. Tıpkı otomatik saatler ya da yaklaşık 5 yıl pil ömrü olan saatler gibi. Bu daha kolay yönetilebilinen, sorunların daha kontrollü ve anlaşılabilir olduğu yaklaşımdır. Üst yönetimler karmaşık organizasyonlar yerine yalın organizasyonları tercih etmeli ve planlarını şirketin tüm süreçlerini ilgilendirecek, anlaşılır ve uygulanabilir olmasına dikkat etmelidirler. Sadece pazarlamaya, ya da satışa, ya da üretime ve ya satınalmaya odaklanmak şirket yönetimini uzun vadede sıkıntıya sokar. Süreçler arasında çatışma yaşanmasına sebep olur.
Özellikle piyasa şartlarının kırılgan olduğu günümüz ekonomilerinde üst yönetimin stratejik kararlarının süreçler arasına dengeli bir şekilde dağılım ve yönetim anlayışı organizasyonları daha güçlü kılar. Süreçlerin doğru yöneltmesi ve problemlerin doğru halledilmesi konusunda daha pratik bir yaklaşımdır.
Süreç yönetimi planlama ile doğru ilintilidir. Doğru planlama olmadan doğru süreç yönetiminden bahsedilemez. Tıpkı saat örneğimizde olduğu gibi. Saatinizi kurmazsanız, doğru saati göstermesini bekleyemezsiniz. Birkaç dakikalık ileri ya da geri kalmalar şirketi çok zorlamayabilir. Fakat planlama olmadan, yani saatinizi kurmadan doğru yönetimden bahsetmek imkansızdır.
Günümüzde pek çok kurumsal şirketin uygulamaya koyduğu KKP (Kurumsal Kaynak Planlaması) yaklaşımı süreçler arası planlama ve stratejik planlamanın süreçler arsı paylaşımı şeklinde algılanmalıdır. Sadece bilgisayar ortamında kullanılan programlar olarak algılanması ve iyi bir program aldık ama sıkıntılar var diye yakınmalar, sizi doğru yönetime götürmeyecektir. KKP şirketin maddi sermayesini ve iş gücü sermayesini doğru kullanmanın en verimli yoludur. Doğru programın doğru planlama ve organizasyonel yapı ile direk alakası vardır. KKP süreci yalın yönetimlerde çok verimli ve anlaşılabilir olarak sürdürülmekte ve şirketleri başarıya ulaştırmaktadır. Süreç yönetimi sadece kavram olarak kalmamalı kurumun ideali haline getirilmelidir. Network yapılarla desteklenebilir, yalnız network organizasyon dikey hiyerarşi ile karıştırılmamalı organizasyonun etkin çalışması adına destek verilmelidir.
Ahmet TÜRKAN-HABERNAME
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.