Trabzon’un Of İlçesi’nde bir bayan vaizimiz kürsüye çıkıyor. Konuşma yaparken Of Belediyesi başkan vekili şahıs “Kadınlar erkelere konuşamaz, sen kimsin ki bize vaaz veriyorsun”  diye tepki veriyor, neticede vaizeyi konuşturmuyor.  Kürsüden indiriyor.  Haliyle Vaize Ayşe Yılmaz’ın onuru kırılıyor. İşin en acı tarafı sanki imamlıkları elinden alınacakmış gibi başkan vekili denen şahsa imamların “Başkanım ayıp oluyor, bu şekilde davranamazsınız” dememesi idi,  tepki vermemesiydi.

Bu kepazeliğe ne Of Müftüsünden ne Trabzon müftüsünden hiçbir tepki yok.  Belki olay küçük bir ilçeden yaşandığı için önemsiz görülüyor ama esasında çok vahim durum var ortada. Bu olayda hem dine hem de kadın onuruna yapılmış ciddi terbiyesizlik var.

Diğer taraftan  Diyanet İşleri Başkanlığı’nın talimatları ile o seminerleri yapan meslektaşımızın engellenmesi hakarete uğraması suretiyle başkanlığımıza yapılan bir terbiyesizlik de söz konusu. Yani üç boyutlu bir hakaret var ortada. Ama titri büyük heybetlü, metanetlü , celâdetlü ne bir üst düzey yöneticiden ne koca koca illerde kırım kırışan heybetlü, azametlü, ve de devletlü bir müftüden, kürsüleri patlatan nasihat abidesi vaizlerden, ne salondaki imamlar başta olmak üzere diğer imamlarımızdan tık yok. Herkes mutlu, aman canım incinirse insinsin, bizim koltuğa bir halel gelmesin de…Koltuğu batasıca…

Aslında çok da şaşırmadım. Kuran-ı Kerim ile alay edildiğinde, Hz Peygamberimiz’e terbiyesizlik yapıldığında gıkı çıkmayanlardan bir gariban vaizemize sahip çıkmalarını beklemem enayilik olurdu.

Bunların kafalarındaki şu: Hadiseden rahatsız oldukları kesin o kadar da omurgasız zaten olunamaz, peki tepki neden göstermiyorlar. Çünkü cahil belediye başkan vekili iktidar partisinden.  İstanbulu’un Ankara’nın, İzmirin’in  vs illerin o muhteşem yerlerindeki  koltukçuklarımıza büyüklerden acaba bir zarar gelir mi, saltanatımız elimizden giderse ne yaparız, varsın bir bayanın onuru kırılsın, varsın İslamın mehabetine halel gelsin, yeter ki koltuklarımıza bir zarar gelmesin. Mantık bu beyler bayanlar….

Ama bakın ki bu tip bir kepazeliğe Cumhurbaşkanımızın kızı Sümeyye Erdoğan da bir kadın onurunu kimse böyle çiğneyemez diye tepki verdi. Kesin bu haberi okuduklarında bizim koltuk zebunu celadetlüüü müftülerimiz titri böyüüüük haşmet-meâblarımız tepki verir artık. Ne de olsa idare de bu olaydan rahatsız oldu, korkacak bir şey yok….

Dikkat edilirse o başkan vekili gibi kendini bilmezlerin adını bile buraya yazmadım. Çünkü adını bile yazımın içine koymayı zül addediyorum kendime. Aslında o tip gafletin ve cehaletin çocuklarına çok kızmamak lazım, onun gibileri bu kadar şımartıp, her terbiyesizliği yapar hale getirenler, bu tiplere güç verenler yukarıda bahsi geçen titri büyük yüreği küçük meslektaşlarımız. Onlara bir çift sözüm var:

Eyyyy dinlerini onurlarını dünyanın emrine vermiş olanlar bir yerde haksızlık gördüğünüzde ona kimden gelirse gelsin tepki verin, aynı şeyi başka oluşumlar  yaptığında Çiçero gibi hatip olup, dünyevi hesaplarla gücü temsil ettiğini düşündüğünüz şahısların uzantılarından bir saygısızlık geldiğinde süt dökmüş kedi gibi davranmayın. Bu tip terbiyesizlere tepki verdiğiniz de iktidara tepki vermiş gibi hadiseyi düşünmeyin. Allah’ın dinini  azıcık bir menfaat karşılığı satmayın. Allah o perestiş ettiğiniz koltuklar sebebiyle hakkı söylememeniz sebebiyle sizleri “Kubkibu” (tepetaklak) ediverir de hüsrana erenlerden olursunuz. Müslüman adam yürekli adamdır, asîldir, vakurdur, cengâverdir, hakkı söyleyendir.

Bunları yapmayıp yarında kutlu doğumlarda, şu faaliyeti yaptık, bu konseri düzenledik, filanca konferansçıyı getirdik, falanca plastik gülleri dağıttık diyerek yalandan ekranlarda ya da gazetelerde gösteri yapmayın. Evvela hakkı söylememek suretiyle İslam’ın mehabetine verdiğiniz zararı kaldırın, hakkı söylemeyerek itibarsızlaştırdığınız kurumun itibarını ve güvenini yükseklere çekin. İslamiyetin ve kurumumuzun itibarını  2 tane tasavvuf müziği konserinyle, 3 tane şiir dinletisiyle, tvlerde hikaye anlatıp milleti uyutan adamları kutlu doğumlarda konferansçı  olarak getirmek suretiyle, 3-5 müftülük sitesi açmakla, özel gün  ve gecelerde kandil ve bayram mesajları yayınlayarak, ya da 5 yıldızlı otellerde bitmez tükenmez seminerler yaparak, açık büfe çalıştaylar düzenleyerek kurtaramayız.

Hasıl-ı kelam hiç olmazsa Sümeyye Erdoğan’ın gösterdiği yiğitliğin onda birini gösterin . Ne kadar ödlekmişsiniz  be… Sesimi duyuyor musunuz pek muhterem Yılbaşı Hatipleri, “Hindi Yemeyin” diyerek İslam’ın izzetini*kurtaran MEŞİHAT MAKAMININ ŞAHİKALARI? Haydi sahip çıksanıza şu vaizeye, sahip çıksanıza kürsüden indirilen İslam’a, sahip çıksanıza onuru ayaklar altına alınan başkanlığımıza…

Bir daha 8 Mart Dünya Kadınlar Günü hasebiyle sakın “İslamın Kadına Verdiği Değer” diye göstermelik programlar düzenlemeyin. Riyaya gerek yok, yapmış olmak için yapmayın. Azıcık bu dava için sancılı olun…..Ne koltukmuş be….Her değeri  feda ettiriyor….Yazık yazık…

Şu başkan vekili mi nedir kendini Napolyon Bonapart! sanan herife  bir şiir gönderiyorum. Kabul buyursun.

Ormanda büyüyen adam azgını

Çarşıda pazarda insan beğenmez

Medrese kaçkını softa bozgunu

Selam vermeye dervişan beğenmez.

Alemi ta’n eder yanına varsan

Seni yanıltır bir mesele sorsan

Bir cim çıkmaz eğer karnını yarsan

Camiye gelir de erkan beğenmez.

Dağlarda bayırda gezen bir yörük

Kim tımar sipahi kimi ser bölük

Bir elife dili dönmeyen hödük

Şehristana gelir ezan beğenmez.

Bir çubuğu vardır gayet küçücek

Zum-ı fasidince keyif sürecek

Kırık çanağı yok ayran içecek

Kahvede fağfuri fincan beğenmez.

Aslında neslinde giymemiş hare

İş gelmez elinden gitmez bir kare

Sandığı gömleksiz duran mekkare

Bedestene gelir kaftan beğenmez.

Adnan Zeki Bıyık

Hakkı Her Zaman Söyleyen Müftü

Not 1:Vaize kardeşimize geçmiş olsun diliyorum. Tepki vermeyen Of Müftüsü ve Trabzon Müftüsünü bir kez daha kınıyorum ve Allah’a havale ediyorum. İslamın, Kadın onurunun ve Diyanet İşleri Başkanlığının izzetini koruyamadıkları için…

Not 2: Bazı kendini bilmezler yazımdan dolayı paralel maralel haltı yemeye kalkmasın, çünkü zamanede bir yanlışı söyleyene muhtelif iftira yaftaları yapıştırılıyor. Bu büyük bir günahtır. Adnan Zeki yeryüzünde hiçbir oluşuma çok şükür intisap etmemiştir. Ben Peygamberimiz’e saygısızlık yapan Zaman Gazetesi yazarını perişan etmiş bir Peygamber sevdalısıyım. O dönemde birçok sahte kutlu doğum kutlayıcıları yine tepki vermemişti. Çünkü Peygamberimiz kutlu doğumlarda şiirlerle naatlarla, protokolün övücü sözleriyle kutlanır ama O büyük insana hakaret edildiğinde tepki verilmez , işte biz böyle iki yüzlü vitrinsel bir peygamber aşığıyız. Söz buraya gelmişken O hakaret olduğunda ben ağır bir yazı yazmıştım. Peygamberimizi savunmuştum ama ne hikmetse bir cemaatin hepsine birden tepki verdin diye o yazımdan dolayı bana uyarma cezası verilmişti. Ne enteresan ülkede yaşıyoruz değil mi?  

*Not 3: İslamın izzeti ve itibarı zaten var, yazıdaki o bölümden maksud, kamuoyunda uyandırılan algıdır. “İşte bu dinciler ya da dindarlar böyle korkak, koltuk hesabı yapan ama millete dünyaya meyletmeyin diye vaaz veren insanlar” tarzındaki algıya münhasıran vaz edilen beyandır

Kadınların erkeklere ders anlatması, muallimlik yapmasının tecvizi konusunda açıklama yapmadım. Sosyal medyada konuyla ilgili oldukça fazla açıklamalar yapıldı.