Dilek SOYSAL
SORGULANAN SORULAR !!!
Hani bir ara küçük bir kıza tecavüzden yargılanan bir şahsiyet vardı, hepimiz adını bir süre lanetle anmıştık…
Evet “Hüseyin Üzmez” den bahsediyorum…
13 yıl dan fazla hapis cezasına çarptırılan Üzmez, yattığı zaman dilimi göz önünde bulundurularak, Hizbullahçıların da çıkmasına neden olan maddeden dolayı, tahliyesine karar verilmişti...
Doğrusunu söylemek gerekirse, haberi duyduğumda çok ta şaşırmamıştım.
Nasıl şaşırayım ki?
Bu tür vahşet içeren haber ve görüntülerin neredeyse mübah sayılacağı çağdaş ve kültürlü bir yasama ve yaşatma ile iç içeyiz…
Neyse ki, yargı (!) verdiği kararın sağlıksız ve bir o kadar da tepki çekici olduğu kanısına varmış olmalı ki, kararı bozarak üzmez'i tekrar misafir etmek istediler. Lakin üzmez kepçe, Türkiye kazan ara da ara!. Bulunamıyormuş havaları esti bir süre. Tesadüf eseri bir gazeteci, kendisinin yaşlı bakım yurdunda olduğunu görüntülemesi üzerine ve güvenlik güçlerimize haber verilmesiyle, tekrar misafir hanesine gönderildi...
*
Günümüz buna benzer sahnelere ve ev sahibi-misafir kovalamacasına çokça şahit oluyor. Sivas olaylarında da böyle olmadımı? Katiller ellerini kollarını sallllllllllllllllllllllllllllllayarak uzun süre ortalarda dolaştı ki, bu da yetmedi istedikleri zaman yurt dışı gezilerini de gayet güzel yerine getirdiler. Ama en baş konuğumuz öcalan...Kendilerini en iyi şekilde korumak, her türlü isteğini yerine getirmek yegane görevimiz...
*
Yargı neyi anlatmaya çalışıyor halka???
Biz istersek buluruz, istemezsek gözümüze soksalarda nafile mi, oldu ki içerdesiniz, en iyi şekilde ağırlanmanız boynumuzun borcudur mu???
*
Her gün yeni bir tecavüz, cinayet veya buna benzer haberleri artık şaşırmadan izliyoruz.
Şehit haberleri ise her gün yürekleri dağlamaktan, taşlaştık adeta, ilk tepkiler ve şimdiki tepkilerin derecesi arasındaki farkı görmemek için kör olmak gerekir.
*
Yol ortasında delik-deşik edilen kadınlar,koca dayaklarından bıkmış ama kimseye derdini anlatamayan, anlatsa da yardım elini asla uzatmak istemeyenler. Yaşama hakkının bu kadar basite indirgendiği bir toplumda çıngıraklı yılanlarla aynı çuvala girmek daha yeğdir.
*
13 yaşındaki çocuğa tecavüz edip ’’kendisi istedi’’ diyebilen ve kendilerine "erkek" ünvanını takan vahşi yaratıkları koruyanlar !!! unutmayın ki, sizlerinde bir gün ’’şapkanız düşüp, kel görünecek’’...
*
İnsan olmanın gururu olarak adlandırdığımız ar damarımız çatır çatır çatlamış hemde tam ortasından…
Yargı ne yapmaya çalışıyor,bu tür sahnelerin daha da mübah göstererek?
Oldu olacak cezaevi çıkışlarında birde madalya takalım…
*Bunun adı çanak tutmaktır.
*Bunun adı yaptığınız işe tam gaz devam demektir.
*Bunun adı siz ne yaptınızki, sonuçta bir tecavüz, bir kadın ölmüş yol ortasında unutun gitsin demektir…
Durum böyle olunca insanımızda alışkanlık yapıyor, tecavüz etmek, kadını yol ortasında öldürmek, türlü tarzda cinayetler işlemek,şehit haberlerini sıradan bir haber gibi izlemek...
Aklıma takılan tek şey, arap saçına dönmüş bu ip yumağının çözülmesi aslında çok basitte acaba bazı organlar tarafından mı engelleniyor???
Dışarıdaki vahşileri geçtik, ama içeridekiler çıkacağı günü düşleyip, seçim zamanı yapılacak affın hayalini kuranlar?
Naçizane fikrim;
Sadece düşündükleri için yıllarca hücreler de tutulan, düşünce suçlularının cezaevlerinde gördükleri muamele, işkence ve afsız yatış şekline bu vahşiler de dahil edilsinler…
Nasıl olsa yıllarca çıkamayacaklar, çıksalarda yaşları, yaptıkları suçlara yenisini eklemeye müsade etmeyecek...
Siz ne dersiniz…???
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.