28 Şubat postmodern darbe döneminin 15. yılı'na girmişken bugün yapılan 28 Şubat operasyonu bilakis ülkemiz tarihinde bir millattır!.

Bu darbe, ülkemizin yakın tarihinde kara bir leke ve utanç tablosu olarak anılmaktadır. Bu dönemde kurulan gayri meşru çete yapılanmaları ile bir yandan kamu görevlilerinden kebapçılara kadar birçok kesim fişlenerek darbe ortamı oluşturulmuş, diğer yandan verilen muhtıra ile, de millet iradesine büyük bir darbe vurularak halkın oylarıyla işbaşına gelen meşru iktidar düşürülmüştür. Millete rağmen karanlık odaklarca desteklenen işbirlikçi bir hükümet kurularak milletin inancı, kültürü, tarihi ve geleceği ile amansız bir savaşa girilerek ülkemize son 50 yılda elde ettiği kazanımlar maalesef kaybettirilmiştir.

28 Şubat döneminde yapılan seçimlerde 6 milyon oy alan iktidar partisinin kapatılarak millet iradesine darbe vurulmuştur. Askeri şura kararları ile Müslüman kimliğine ve aile yapısına sahip olan binlerce silahlı kuvvetler personeli yargılanmadan hukuksuzca görevden alınarak işsiz, güçsüz, mazlum ve mağdur duruma düşürülmüştür. Bunun yanında binlerce memur, öğretmen ve işçi işinden atılarak bu alanda da mazlumlar üretilmiştir. Verilen brifinglerle başta yargı mensupları olmak üzere asker ve bürokratlar darbecilerin hizmetinde milletle savaşır hale getirilmiş, süreç bin yıl sürecek diye verilen beyanatlarla milletin moral değerleri ortadan kaldırılmıştır.

O çirkin dönemin basiretsiz mimarları olan başta ”Çevik Bir” tüm faillerinin adalet önüne çıkarılıp, yaptıklarının hesabının tek tek sorulmasını incelikle millet bekliyor!.

Eğer bu soruşturma samimi ise, siyasi bir malzeme yapılmayacaksa, 28 Şubat'ta Darbeci olanlar, sadece asker olmadığını hepimiz biliyoruz! Burda bazı medya grupları, işadamları, yargı mensupları, sivil toplum kurumları ve siyasiler de vardır! Şimdi ince bir hesapla hepsi yargının önüne daha fazlası milletin önüne çıkarılmalıdır!.

Her zamanın şakçısı olan Birtakım ve artık herkez'in bildiği şimdilerde sözde milliyetçi işadamları dikkat ile ele alınmalıdır!.
Mesela büyük kulüp'e başkanlık yapan Çevik Bir, Saadettin SARAN'ın danışmanıydı!. Merak ediyorum? SARAN, Çevik Bir'e ne danışıyordu?.

Şimdi bu süreci önemle hepimiz millet olarak takip edeceğiz..
Millete dış destekli darbe yapmaya kalkanlar, müslümanları aşağılayıp, onları yamyam gibi gösteren bu zihniyet ve yardakçılarından nasıl bir hesap sorulacak bekleyip göreceğiz...

Hee bu arada Aman Allah korusun ki, şimdi aklıma geldi söyelemeden geçmeyim, ''Çevik Bir'' göz altı sürecinde, yetkililer aman nazıkçe davransınlar'da ayak serçe parmağını bir yere vurup, gataya sevk olmasın da şimdi..:)

Ves... selam..
İbrahim DANACILAR