xxx65
Son kullanma tarihi
Yeryüzünde ve memlekette, "bağımsızlık ve özgürlük" herkesin ihtiyacı da... Bazı meslekler, işler, işlevler var ki, onlardaki bağımsızlık ve özgürlük başkalarının da aşırı ihtiyacı.
Bir ülkede...
Çok özür dilerim, nispeten gerçek manasına yakın bir cumhuriyet ile demokrasi ile hukuk devletinden bahsediyoruz tabii...
İşte orada "üniversite mensuplarının, yargı mensuplarının, basın mensuplarının kullanılması" ile ilgili her mesele, büyük meseledir.
Ve üniversitede bağımsızlık ve özgürlüğü içten benimsemiş (zaten öyle olması gerekir) "soldan sağa" her bir akademisyen, önce üzerlerine düşürülen gölgeye isyan eder.
Ve yargıda bağımsızlık ile hukukta özgürlük ilkelerini içten benimsemiş (zaten öyle olması gerekir) her bir yargı ve hukuk insanı, önce üzerlerine düşürülen gölgeye isyan eder.
Ve basında bağımsızlık ile özgürlüğü içten benimsemiş "soldan sağa" her bir gazeteci, önce üzerlerine düşürülen gölgeye isyan eder.
Çok özür dilerim, nispeten gerçek manasına yakın bir cumhuriyet ile demokrasi ile hukuk devletinden bahsediyoruz tabii...
İşte orada "üniversite mensuplarının, yargı mensuplarının, basın mensuplarının kullanılması" ile ilgili her mesele, büyük meseledir.
Ve üniversitede bağımsızlık ve özgürlüğü içten benimsemiş (zaten öyle olması gerekir) "soldan sağa" her bir akademisyen, önce üzerlerine düşürülen gölgeye isyan eder.
Ve yargıda bağımsızlık ile hukukta özgürlük ilkelerini içten benimsemiş (zaten öyle olması gerekir) her bir yargı ve hukuk insanı, önce üzerlerine düşürülen gölgeye isyan eder.
Ve basında bağımsızlık ile özgürlüğü içten benimsemiş "soldan sağa" her bir gazeteci, önce üzerlerine düşürülen gölgeye isyan eder.
Oysa böyle olmuyor.
Böyle olmadığı için, bu ülkede sivil veya asker, her devirde, "şu şu şahısların kullanılması" üzerine, üniversiteye, yargıya, basına kocaman gölgeler kustular.
Koca koca adamlar ve kadınlar...
Üniversitede, yargıda, basında kendilerini kullandırmaktan utanmadılar.
"Kullanılanlar, kullandıranlar", üstelik, daha da utanmazca, başkalarının kullanılmasına dair de atıp tutabildiler.
Çünkü "gölgeye itiraz ve isyan" bir ilke değil.
Memlekette, birer kamu görevi olan, kamu kurumu olan hükümet ile askeriye, üniversiteyi, yargıyı, gazetecileri tasnif edip kullanmayı yahut hedef almayı becerebiliyorsa, esasında hukuku, cumhuriyeti, demokrasiyi beceriyorlar demektir.
İşinin esasına, işlevinin önemine, kendi bağımsızlık ve özgürlüğünün tüm toplum için hayatiyetine içtenlikle hassas her akademisyen, her hukuk insanı, her gazeteci buna tepki duyar.
Her koşulda duymuyorlar, yutkunuyorlar hatta gölgeli olmayı sindiriyor, sahipleniyor, gölge altında bir de küstahlaşıyorlarsa, kimseye bağımsızlık, özgürlük, adalet, hukuk, cumhuriyet ve demokrasiden bahsedecek yüzleri yoktur aslında.
Hala, en çok onlar bahsedebiliyorlarsa, yüzde yüz yüzsüzlüklerindendir.
Orada da, şurada da, burada da!
Böyle olmadığı için, bu ülkede sivil veya asker, her devirde, "şu şu şahısların kullanılması" üzerine, üniversiteye, yargıya, basına kocaman gölgeler kustular.
Koca koca adamlar ve kadınlar...
Üniversitede, yargıda, basında kendilerini kullandırmaktan utanmadılar.
"Kullanılanlar, kullandıranlar", üstelik, daha da utanmazca, başkalarının kullanılmasına dair de atıp tutabildiler.
Çünkü "gölgeye itiraz ve isyan" bir ilke değil.
Memlekette, birer kamu görevi olan, kamu kurumu olan hükümet ile askeriye, üniversiteyi, yargıyı, gazetecileri tasnif edip kullanmayı yahut hedef almayı becerebiliyorsa, esasında hukuku, cumhuriyeti, demokrasiyi beceriyorlar demektir.
İşinin esasına, işlevinin önemine, kendi bağımsızlık ve özgürlüğünün tüm toplum için hayatiyetine içtenlikle hassas her akademisyen, her hukuk insanı, her gazeteci buna tepki duyar.
Her koşulda duymuyorlar, yutkunuyorlar hatta gölgeli olmayı sindiriyor, sahipleniyor, gölge altında bir de küstahlaşıyorlarsa, kimseye bağımsızlık, özgürlük, adalet, hukuk, cumhuriyet ve demokrasiden bahsedecek yüzleri yoktur aslında.
Hala, en çok onlar bahsedebiliyorlarsa, yüzde yüz yüzsüzlüklerindendir.
Orada da, şurada da, burada da!