Aslan DEĞİRMENCİ
Somali teslim olmadı!
21 Temmuz tarihine kadar Somali için sessizliğe gömülen BM, milyonlarca insan çaresizlik içine düşünce ve çocuklar açlıktan ölünce sözde harekete geçti. Afrika’daki sessiz ölümlere göz yuman BM, 84 milyon Avro’luk acil durum yardımı için çağrı yaptı. BM’nin sessiz kaldığı hatta önünü açtığı Libya işgali için Fransa, şimdiye kadar 160 milyon Avro harcarken, BM’nin 84 milyon Avroluk çağrısı emperyalizmin kirli yüzünü bir kez daha deşifre etti. İşgale gelince bölgeye para yağdıran ülkelerin, söz konusu Müslüman hakların hayatı olduğunda cimrileşmesi emperyalist sisteme bağlı ülkelerin ne denli acımasız olduğunu bir kez daha gösterdi.
BM’nin öteki yüzü
Şaşırmamak lazım… Batı, BM’yi oyunlarına alet ederek son 15 yılda İslam dünyasında milyonlarca cinayet işlemedi mi? Batı’nın BM eliyle Irak, Afganistan ve Pakistan’da işlediği cinayetler milyonları aşmadı mı?
Bugün Libya`da olduğu gibi “Irak`ı özgürleştirme operasyonu” adı altında yapılan müdahalede eğitim, sağlık, barınma, ulaşım gibi temel hizmet sektörleri tamamen yok edildi. İşgal; açlık, yoksulluk ve ölüm getirdi. Irak`ta işgal başladığından beri bir milyon insan öldürüldü.11 Eylül saldırıları bahane edilerek NATO birliklerinin Afganistan`a girdiği günden beri 100 binden fazla Afgan öldü. BM, yaşanan katliamı görmemeye devam ediyor. Afganistan`da 1,5 milyon yetim çocuk, 1 milyon da dul kadın var. Onlarca kampın kurulduğu Somali, Kenya ve Etiyopya`da, CIA ve İngiliz MI5 ajanları hücrelere yerleştirilen Somalileri işkenceyle sorguluyor. Bu ülkelerde her gün yüzlerce Müslüman işkenceye maruz kalırken, yüzlercesi de katlediliyor. 2006 sonundan itibaren Somali`yi işgal altında tutan Batı yüzünden en az 40 bin Somalili hayatını kaybetti, bir milyon Somalili de ülkeden kaçmak zorunda kaldı. Bugün ise aynı Somali çaresizlik içinde can çekişiyor. Kapitalizmin yıkıcı gücü Somali yüreğimizi yakıyor.
Somali ve emperyalizm
Asıl sebep son 60 yılın en ağır kuraklığı olsa da, emperyalizmin kışkırttığı iç savaş durumu işi içinden çıkılmaz hale sokuyor. Kapitalist sistem insanlığı yokluğa sürüklerken, sistemden beslenenler zevk-ü sefa içinde yaşıyor. Etiyopya ve ardından Cibuti’de kalkan uçaklarla Somali’ye bomba yağdıran, Somali kıyılarına savaş gemileri yığan ülke ABD değil mi?
ABD emperyalizminin çıkarlarına zarar veren Müslümanlar imha edildi. İmha ile birlikte Somali’deki tüm petrol zenginliği ABD’li petrol tekellerinin denetimi altına girdi. Büyük oyunu görmeyen Etiyopya, ABD emperyalizmine boyun eğerek Somali’ye saldırmadı mı? Ve ülkeyi resmen işgal etmedi mi? Peki neden bu hınç? İşte o hıncın cevabı:
Emperyalizm tüm oyunları oynasa da, halka zulüm etse de, fakirleştirip ölüme terk etse de başaramadığı bir şey vardı. Misyonerlerle işbirliği içinde yıllardır faaliyet yürüten emperyalizm birçok ülkede bir lokma ekmeğe insanları din değiştirmeye ikna ederken Somali’de bunu başaramadı. Misyonerlik faaliyetleri kapsamında girdikleri ülkelerde metod olarak fakirleştirme ve cahilleştirmeyi araç olarak kullananlar Somali’de yenilgiye uğradı. Hıristiyanlaştırma faaliyetleri her defasında çöktü. İkili oyunu sahneye koydukça ve bir kişiyi bile Hıristiyan yapamadıkça azgınlaştılar. Gönüllere yerleşen İslam sevgisini söküp alamadıkça saldırganlaştılar. Somalili Müslümanlar misyonerlere yaklaşmadıkça, onları yanlarına yaklaştırmadıkça da cezalandırıldılar. İlk Hicret toprağı Somali direndikçe, Emperyalist ABD’nin dünyanın her tarafında kullandığı sinsi politika boşa çıktı. Afrika burnuna ve oradan tüm Doğu Afrika`ya hâkim olmayı düşleyen ABD ise hayal kırıklığına uğradı. Somali`nin direnişçi halkı işgalci Amerika`ya karşı kararlı mücadele ettiği için ve yenilgiye uğrattığından emperyalizmin kini Somali’yi bu hale getirdi. Somali`ye İslâm`dan başka bir dinin girememiş olması da emperyalizmi iyice vampirleştirdi.
Peki, ne yapmalı?
Çok basit… Somali halkını emperyalizmin ekmeğine muhtaç olma projesinden kurtarmalıyız. Kuruldukları günden bugüne İslam coğrafyasının mağduriyet içerisindeki birçok bölgesine yardım götüren hayır kurumlarımızı destekleyerek, Somali’ye el uzatmalıyız. Hayır kurumlarımızın yanı sıra Sivil toplum örgütlerimizi organize olmaya yöneltmeli, bölgede kalıcı çözüm için çalışmalara imza atmalarını sağlamalıyız. Sadece bugünü değil yarını hesaba katarak, büyük sınavdan alnımızın akı ile çıkmalıyız.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.