İbrahim DANACILAR
Sizi Gidi Gizli Çapulcular Sizi!
Gündem oldukça yoğun, stratejik ve düşündürücü... Böylesine bir günde sizlere anlatacaklarım oldukça önemli olduğundan seremoniye girmeden direk konuya girmek istiyorum..
Geçtiğimiz günlerde ajanslara İsrail Parlamentosu Knesset'in Başkanı Livnin'in "Erdoğan düşene kadar dua ediyoruz" açıklaması düştü. Buna çok güldüm. Hani bir söz vardır ya; ''Köpeklerin dua'sı kabul olsa gökten kemik yağarmış'' Hemen ardından Ulusal kanal halkı saat 19:00'da Taksim'e polisle adeta çatışmaya davet etmiş, ''gülünçbir şekilde nerdeyse toplumsal kaous için son şansımız nidalarıile..'' Gecesi de ''Ambulansın arkasına takılan kurnaz taksici misali'' CHP. Mkyk.'nu saat 01:30 olağan üstü toplantıya çağırmıştır.
Birşeyler tekrar kurgulanmaya başlanmıştı! Oysa Sn. Vali Hüseyin Avni Mutlu çıkmış ''gezi park'ına müdahale etmeyeceğiz ancak Atatürk heykelinin ve Akm.'nin etrafında ki, yasa dışı grupları ve bayraklarını temizleyeceğiz'' açıklamasını yapmışken, birileri polise saldırıp, meseleyi bambaşka mecraya çekmeyi başardığını zannetmiş, ama yine istediklerine çok şükür ulaşamamışlardı...
Ertesi gün Ak Parti MKYK. toplanmış, ve Ak parti sözcüsü Sn. Hüseyin Çelik, beklenen o açıklmayı yapmıştır; ''gerekirse İstanbulda referandum''a gideriz. Demokratik tüm toplumların başvurduğu en önemli merci yine halktır tabii ki... Ak parti'nin Halk'a başvurulmasını istemesi, diktatör rejimden ne kadar uzak olduğunun bir göstergesiydi aslında... Ama birileri bundan da rahatsız oldu. ''Referanduma hayır'' deme kampanyalarına giriştiler bile! Demokrasiden ve millet iradesinden bahsedenler; bilakis dayatmacı bir ideolojiye sahip olduklarını acı bir şekilde böylece kanıtlamış oldular.
Yahu diktatör rejimler eskide kaldı. Sokun bunu küçük beyinli kafanıza! Artık bırakın bu alışkanlıkları size diye diye dilimizde tüy kalmadı! Alışmış kudurmuştan beter nidalarıile, başladınız yine ucuz ve katılımcı zaafiyeti geçirdiğiniz o galayana... Ama millet bunu yemiyor!
Başbakan Erdoğan, mertçe çıktı belediye başkanları toplantısında adeta bu söz dinlemez, laftan anlamaz zevata demokrasi dersi verdi. Bir derste demokrasi tellalığı yapıp, kendi ülkelerinde ki sefalet ve hukuksuzluğu görmeyen AB'ye yüklendi! Ama ne güzel, ne hasret kaldığımız bir yüklenişti o... Demeden geçemiyor insan!
Demek ki, batıdan dost olmuyormuş! Sn. Başbakan dünya'ya adeta meydan okudu! Bundan böyle herkes "Güçlü ve büyük Türkiye"yi görmeye ve kabul etmeye alışsın...
Ancak hepimizin bu ekranlardan gördüğü yönü, ya görmediklerimiz? Bu işler nasıl kurgulanıyor? Kimler neyin peşindeler?
Döt gün önce, ismini vermek istemediğim benim için de çok kıymetli olan bir siyasi ve bu güzel ülkemizde bir çok kez bakanlık yapmış oldukça derin bilgilere sahip bir büyüğümüzle; kendisinin şahsımı özel davet etmesi üzerine, üç buçuk saat başbaşa oldukça önemli bir görüşme yaptık. Size bu görüşmenin içeriğinden biraz bahsetmek istiyorum.
Selam ve hal hatır seromonisinden sonra gündem çok sıcak olduğundan hemen konuya girdim.
Abeğ neler oluyor? Kimler ne yapmak istiyor?
İbrahim; masum milletimizi bir takım güçler oldukça iyi bir kurgu hazırlayarak bayrakları ile sanki kurtuluş savaşı varmış gibi meydanlara saldı! Bu kişilerin aralarına da habersizce illegal grupları yerleştirdiler. Bu güçlerin tek maksatları toplumsal kaos ile Başbakanı yemek.. Oysa Başbakan milleti ve devleti için adeta bu güçler ile bir bağımsızlık savaşı verdiği halde; milletimiz bu gizli güç tarafından kurgulandıklarını bilemediler bilemezlerdi de!
Abeğ, senin ifade ettiğin bu gizli güçler kim veya kimler?
Londra merkezli baronların oluşturduğu bir loca! Aslında sende yazılarında bunu sürekli bahsediyorsun! Bir numara, Londra'ya bağlı çalışan bir Amerikalı'ydı! Şimdi ülke dışına çıktı, ama işlerini iki numaraya devrederek... Bu kişi ünlü sözde saygın ve önemli bir Türk! O halen aramızda ve hiç boş durmuyor! Aldığıemir gereği, Başbakan Tayyip Erdoğan'ı yeme çalışıyor! Bak İngiltere medyası işaret etti dolayısıyla CNN Int. dahi harekete geçti... Başbakan Danışmanı İbrahim Kalın'ın röportajını bile yarıda keserek, aslında herşeyi ortaya koymuş oldular!
Bunlar ile nasıl bir mücadele olacak? Türkiye bu işe nasıl bir tepki verecek sence?
Onlar şimdi kendi aralarında viskilerini yudumlarken, hükümet bitirdik hayali kuruyorlar. Ancak bu işin mimarı ve destekçileri hakkında oluşturulan dosyadan haberleri yok! İbrahim, o öyle bir dosya ki, içinde olmayan yok! Türkiye bir hukuk devleti bir çok kişi, kurum ve illegal örgütler hesap verecek! Türkiye yakında duaycaklarına adeta şok olacak..
Başbakan Erdoğan kartlarını şimdi açık oynadı ve onlara göre alıştıkları bir siyasi değil ve söz dinlemeyen biri! Şu bilinmelidir ki; ''Cumhuriyet kurulduğundan beri, Menderes ve Özal da dahil olmak üzere Başkan Erdoğan kadar vatan ve millet için samimiyetle çalışan biri daha olamadı! Başbakan'ı çok yıldırmak istediler, ama o hiç mi hiç yılmadı! Aslında birçok partizan ve sempatizanı dahil; Başbakan'ın bunlar ile uğraşırken neler yaşadıklarını bilmiyorlar...
Bak ibrahim, aslında bunların Ak parti ile bir dertleri yok! Tek dertleri Başbakan Erdoğan! Erdoğansız bir Ak parti bile işlerine geliyor. Bunun için dahi gizli çalışmaları oldu dahada olabilir..
İkinci adam, ana muhalefet, muhafazakar bir ideolojinin akla gelmeyecek mensupları, medya temsilcileri adeta bir ittifak halindeler... Ama bu senaryo yu bu millet; Menderes ve Özal da gördü... Milletimiz bu oyuna bir daha gelmez! Bu nedenle biraz sabırlı olmak lazım, her şey daha şeffaf olacak yakında! Onlar da sinsice çalışırken elbette biz de çalışıyoruz!
Onlar görsel de güçlü olabilirler. Ama bizim imanımız var, inancımız var! Biz destanlar yazmış bir milletiz! Çanakkale'yi düşün! Herşey yakında daha güzel olacak ve milletimiz uluslararası platformda hak ettiği yeri alacak! Kimsenin kuşkusu olmasın. Aslında senin de bildiğin birçok şeyi anlattım. Kaldıki yazılarını takip ediyorum sen meseleyi güzel çerçeveliyerek millete sunuyorsun. Seni takdir ve tebrik ediyorum.
Kıymetli okuyucular;
Sizlere bu sohbetten aktaracağım ancak bu kadarı... Umarım bazı şeyleri daha iyi algılamışınızdır. Aslında böyle bir yazıyı da sizlerin; haince yapmak istenilenleri genel taslağını bilmeniz açısından yazdım. Maksadımız gizli çapulculardan biraz daha derin haberdar olmanızdı..
Uzun lafın kısası, Başbakanı milli iradeye rağmen, yemek istiyorlar. Bizler bir bütün olup, Rahmetli Menderese ve Özal'a yaptıklarını Başbakan'a yapmalarına asla ve asla izin vermemeliyiz. Kaybeden sadece Başbakan değil, millet olur...
Mesele koltuk değil! Durumu bu doğrultuda hiçbir provokasyona alet olmadan değerlendirmeliyiz!Güzel ülkemiz ve insanımız için bunu yapmalıyız!
Mesele ağaç değil, sen daha anlamadınmı? Küfre karşı tek millet olmanın tam zamanındayız!
Havalimanı, 3. Köprü, Kanal İstanbul, Metrobüs ve Tüneller istemeyen çevreci bir eylemci kime hizmet eder? Allah aşkına siz söyleyin? Görmek isteyene her şey ortada aslında...
3 gün Taksim'i sözde işgal ettiler; Meydanın bir yarısını PKK.'ya, bir yarısını DHKPC'ye, bir yarısını Ermenilere ve bir yarısını da illagal guruplara böldüler! Maazallah Türkiye'nin ellerine geçmesini düşünemiyorum...
Vesselam.
ibrahimdanacilar34@gmail.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.