Tahsin AKPINAR
Gezi’cileri Tehdit Etmiyor Uyarıyorum.
Artık, tadı kaçmaktan öte safhalara varan Geziparkı protestoları, direkt olarak ülkenin legal yollardan seçilmiş hükümetini hedef aldığından, ülkemizi ciddi bir iç kaosla yüzyüze getirme temayülü göstermiştir..
Hatta bu çalkantılara çanak tutan ve körükleyen dahili bedbahtlar, kalkışmalarının başarısız kalacağını görünce işi, hepten illegaliteye vurma yoluna girdiler. İçlerinde yılların gazetecileri, iş adamları, sanatçılar ve siyasetçiler var. Polisin, panzerlerle halkı ezdiği yönde açıklamalar yapıp, halkı ve kolluk kuvvetlerini isyana davet etmeye başladılar.
Bu ihanet değilse nedir..?
Bu ne öfke ve gözü dönmüşlüktür?
Belkide bu samimi(!) arkadaşlarımızın yurt dışındaki sahipleri istiyordur bunu kendilerinden. Yoksa kendileri çağdaş, ulusalcı, içici, Atatürkçü, asosyal demokrat, Türk vatandaşlarıdır!
Birde sarhoş kafalarına göre bir Başbakan seçebilseler dokunmayın keyiflerine!
Bu kalkışmayla, yurt dışı odaklar tarafından yönlendirildiğinin, her geçen gün daha bir ortaya çıkmasına rağmen, firenlerini yakmış kamyon gibi toplumun huzuruna dalanların, demokrasiden ne anladığınıda böylece görmüş bulunuyoruz.
Zaten biliyorduk ama..!
Bilmek başka, görmek başka tabi.
Her ne pahasına olursa olsun, Tayyip Erdoğan ve onun Ak Partisi’nden kurtulmak için, ne kadar hukuksuzluk, taşkınlık ve pislik varsa, daha şimdiden gırtlaklarına kadar hepsine batmış bulunuyorlar.
Tabi, bunun hesabını hukuk karşısında verecekler...
Vermek zorundalar.
İhanet boyutlarına varan bu kalkışma ve ülkenin geleceğini vurmaya başlayan sorumsuzlukları, azınlığın çoğunluğa dayatmasından başka bir anlam taşımıyor.
Görmek istemedikleri, gördükleri halde kabullenemedikleri gerçek ise gayet yalın bir şekilde orta yerde duruyor:
‘Tayyip Erdoğan’ı seçen halk olduğu gibi arkasında duruyor. Hemde yumrukları sıkılmış ve dişleri gıcırdar bir vaziyette. Ak Parti’nin temsil ettiği milyonlar liderine ve demokrasisine sahip çıkmak adına meydanlara koşuyor.’
Vakarlı, onurlu ve ağır başlı... Ama yumruklar sıkılı.
Anamuhalefet partisinin genel başkanı koltuğunda oturtulan kişi ise orduyu ve polisi isyana çağırmakla meşgul.
Böyle bir siyaset tarzı yok.
Bu ne zavallılık? Bu ne pervasızlık? Bu milletin elleri sizin yakanıza yapışmaz mı sanıyorsunuz ey Kılıçdaroğlu?
CHP eski Genel Başkanı Deniz Baykal acil olarak devreye girmelidir.
Kendisini götüren sistem, ülkenin Başbakanınıda geçip, direkt olarak devletin kendisini hedef almaya başlamıştır.
Yarın çok geç olmadan, bu yeni çapulcu düzeni bitirilmelidir. Ülkesini biraz seviyorsa sayın Baykal, elini çabuk tutmalı ve CHP tabanını bu isyanın içinden çekilmesi için uyarmalıdır.
Ey çapulcu takımı...
Bu kalkışmanızın mutlak sonucu şu olacaktır:
‘Tayyip Erdoğan ve onun etrafında kenetlenen partisinin, mutlak iktidar döneminin başlangıcı.’
Daha fazla direnilmesi ise bu mutlakiyetin artmasından başka bir sonuç vermeyecek. Eğer demokrasiden bıktınızsa ve Türkiye’ye kral seçme niyetindeyseniz, oda Tayyip Erdoğan’dan başkası olmayacaktır.
Çünkü halk onu istiyor.
Eminim siz halkçılar(!) bunu hiç istemezsiniz, hazzetmezsiniz!
İyisimi siz, oturun oturduğunuz yerde. Yoksa bu iş, size baya bir pahalıya patlayacak ve bu patlama sizin patlattığınız havai fişekli patlamalara benzemeyecek.
E mail: akpinartahsin@hotmail.com
Twitter: @akpinartahsin
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.