Bilgin ERDOĞAN
Siyonist Takiyye
Siyonist Takiyye
Askeri darbe kadim bir Yahudi geleneğidir.Buna siyonist takiyye diyebilmekte mümkün. Tarihte ilk askeri darbenin Tevratta I.Krallar bölümünün 16. babında M. Ö. 876 yıllarında tecrübe edildiği bilinmektedir. İsrailli bir komutan olan Zimri, İsrail’in dördüncü kralı olan Elahı öldürerek tahtına geçmiştir.
Yahudilerin kutsal metinlerinde bu askeri darbe bir tarihi vakıa olarak anlatılır. Dolayısıyla bu kadim gelenek kuşaktan kuşağa geçmiş ve iktidar için kan dökme ve darbe yapma özelliği Tevrata kadar girmiş bir hadise olarak bin yıllardan beri anılmaktadır.
Askeri darbenin kutsala fatura edilerek yapıldığını biz Yahudi geleneğinde açık bir şekilde görmekteyiz. Dolayısıyla siyasi tarihin oldukça önemli bir kısmını meşgul eden bu siyasi olgunun kökleri Yahudiler’in kutsal kitabı Tevrata dayanmaktadır.
Nasıl ki İslam’dan cihad ruhunu söküp atmak mümkün değildir zira vahiy defaatle Allah yolunda cihad etmenin gerekliginin altını çizer ve bu mücahid dediğimiz kimseler İslami tasavvurda saygın kimselerdir Yahudi tasavvurunda ise darbe yapanlar ve daha iyi yönetim için sinsice yönetimi ele geçirenler kahraman olarak addedilirler. Nitekim yukarda zikrettiğim Zimri, Kral Elah’ın yönetimini beğenmemiş ve onu önce sarhoş etmiş sonra öldürmüş ve tahtına geçmiştir.
Tevrat’ın ilgili babında geçen bu olay bin yıllardan beri iktidarı beğenmeyen ve çıkarlarını tehdit eden güçlere ilham kaynağı olmuştur. Yine Yahudi cemaati tarafından kutlanan Purim milli-dini bayramı bu bağlamda hatırlamaya değer mahiyettedir. Purim bayramı fakir ve güzel bir Yahudi kızının Pers kralı Ahaşveroş'un eşi olmayı başarıp krallığını içerden fethederek Yahudilerin özgürlüğünü kazandığını ve bu vesileyle Yahudilerin Perslerden intikam alıp binlerce Persliyi katlettiğini anlatır.
Tevratta geçen bu metinler binlerce yıldan beri Siyonistlere ilham olmakta ve bugün dünya istihbaratı ve usul ile çalışmaktadır. Osmanlıda yaşanan İttihat ve Terakki tecrübesi ve bu vesileyle II . Abdulhamid’in tahttan indirilmesinin ilham kaynağını Tevrat metinlerinde buluabilmek mümkündür. II .Abdülhamid, Theodore Herzl’in Osmanlı borçlarını ödemelerine mukabil Filistini Yahudilere satma teklifini reddedince siyosnitler İttihad ve Terakki’nin içine soktukları ajanlarıyla 31 Mart vakıasının hemen ardından II. Abdülhamidi tahttan indirmeleri bugün hemen herkesin bildiği tarihi bir gerçektir. Millet sizi azletti haberini getiren dört kişiden biri hatirlacagi üzere İttihad ve Terakki üyelerinden Emmanuel Karasu dur.
Mehmet Ali Birand'ın 12 Eylül Darbesini anlatan kitabında 12 Eylül darbesinin CıA vesilesiyle gerçekleştiği anlatılır., 12 Eylül Darbesi sırasında dönemin ABD Merkezi Haberalma Ajansı CıA Türkiye Masası İstasyon Şefi Paul Henze askerî müdahaleyi haber alırken, haberi ulaştıran diplomatın "[y]our boys have done it" (seninkiler yaptı/bizim çocuklar işi bitirdi) şeklindeki konuşması, 12 Eylül Darbesi içinde ABD'nin rolü konusunda tartışmalara neden olmuştur.
İran Başbakanı Muhammed Musaddık, petrolü millileştirmek istemesi üzerine,1953’de askeri darbe ile Musaddık'ın devrilmesinin sağlanarak, Şah rejiminin kurulduğunu ve bunun CıA müdahalesiyle olduğunu bugün Amerika dahi kabul etmektedir.
İtalya’da 1948 yılında Komünist Parti seçimleri kazanması sonrasında CIA’nın devreye girmesi, Haiti’de 1959’da CIA destekli bir darbe ile "Papa Doç" Duvalier ülkenin diktatörü olması, Dominik Cumhuriyeti’nde 1963’te seçimle gelen Devlet Başkanı Juan Mosch’un devrilerek, CIA’nın askeri bir yönetim kurdurması, Ekvador’da1961’de, CIA destekli askeri güçler seçimle işbaşına gelen Başkan Jose Velasco'yu istifaya zorlayarak hükümetin devrilmesi ve bugüne dönecek olursak Mısırda ilk defa halk oyuyla demokratik olarak seçilmiş Mursi’nin Amerika ve İsrail’in desteğiyle ve içerdeki selefi Nur partisininde kışkırtmasıyla Sisi hükümetinin iktidara gelmesi bu bağlamda hatırlanması gereken siyasi gerçeklerdir.
Kadim dönemlerden beri siyonistlerin ulusal menfaatleri için acımasızca milletlerin içine girerek ve en hassas damarlarına kadar sızarak sinsice oynadıkları oyunları görebilmek mümkündür. Bugün kendi topraklarimizdaki çıkan fitneyide bu şekilde okumak mümkündür.
Bunlardan ilki Başbakan Erdogan’ı n füze bataryasını 10 milyar dolarak vererek ABD’den değil 3 milyar dolar vererek Çin Halk Cumhuriyetinden almak istemesidir.
İkinci sorun ise Turkiye’nin daha bağımsız bir siyaset yürütmek için bölgesel bir topluluk olan Şangay Topluluğuna meyletmesi. Dolayısıyla Amerika eksenli bir dış siyaset çizgisinden daha bölgesel eksenli bir dış siyasete kayma eğilimi.. Şangay Topluluğunun üyeleri : “Cin, Kazakistan, Kırgızistan, Rusya, Tacikistan, ve Ozbekistandir” Putinle beraber yaptığı ortak basın toplantısında başbakan Erdogan’in Şangay topluluğuna göz kırpması müttefiki olan Amerikayı rahatsız etmiştir.
Bir diğer sorun, İsrail ile olan ilişkilerin katip seviyesine inerek istihbaratın başına Hakan Fidan gibi bir ismin getirilmesi ve Mossad ile olan ilişkilerde ortak istihbarat imkânın sekteye uğraması İsrail’in Orta Doğudaki tek muttefikini kaybetme noktasına gelmesi ve Türk Dış siyaseti’nin İslam ülkeleriyle olan ilişkilerini geliştirmiş olması İsraili rahatsız etmiştir.
Dolayısıyla öncelikle zaten sosyolojik potasniyelide olan Gezi Olaylarıyla başlayan uluslarası fitne şimdide Türkiyedeki sivil toplum örgütlerinin içine sızdırdıkları insanları kullanarak devam etmektedir. Siyonizmin takiyyesini ve onların sinsi emellerini anladığımız takdirde bu olayların arkasındaki gerçek nedenleri idrak edebiliriz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.