Bir yerel seçim daha bitti. Bu seçim yaşattığı ilginç sonuçlarla Türk tarihine damgasını da vurdu.

Öncelikle seçim öncesi BBP Başkanı Sayın Muhsin Yazıcıoğlu’nu elem bir kazada kaybettik.

Hem iktidarı olsun hem de muhalefet partileri olsun (CHP ile MHP) birbirleri arasında kıyasıya sokak kavgası yapması da bu zamana kadar yapılan seçimler arasında bu seçimin ne kadar basit ne kadar sığ bir seçim olduğunu gösterdi.

Eğer merhum Muhsin Yazıcıoğlu’nun başına bu elim kaza gelmeseydi daha ne kötü şeyler dinleyebilirdik hem Erdoğan’dan hem de Baykal ile Bahçeli’den.

Seçmen olarak mürekkep damgası yemedik. Ufak tefek olaylar ve ölümlü sonuçlar olduysa da sessiz ve sakin bir seçim oldu.

Seçimlere en büyük darbeyi vatandaş vurdu. Belediye başkanlarına verilen oylarla il meclis üyelerine verilen oylar arasında belirgin bir fark gözüktü.

Önceki yazımda da belirttiğim gibi mahalli seçimler hiçbir zaman kesin sonuçları vermezler. Seçmenler kişiyi baz olarak oy verirler. Dediğimiz de çıktı.

Ayrıcı bu seçimde Akparti’nin tepki oyları SP ve MHP gideceğini söylemiştik. Sonuçlara baktığımızda SP oyunu neredeyse ikiye katlandı. MHP de hatırı sayılır bir oy aldı.

SP bu seçimde en kârlı parti oldu. Bunda elbet Prof. Dr. Numan Kurtulmuş’un rolü çok.  Bakalım önümüzdeki genel seçimlerde barajı zorlayabilecek mi? Eğer Akparti genel seçimlere kadar halkın uyarılarını yerine getiremezse SP bundan çok faydalanacaktır.

CHP ise fazla kazançlı çıktı sayılamaz. Çünkü DSP’nin çoğu oylarını aldı.

Bu seçimde herkes kaybetti. Daha doğrusu vatandaş hem iktidara hem de muhalefete uyarı yaptı.

İktidarın beyaz eşya dağıtması ve maddi açıdan yardımda bulunması vatandaşın hiç işine gelmedi.  Vatandaş balık yemek istemiyor balığı tutmak istiyor.

Beyaz eşyalar veya diğer yardımlar günü kurtarmak içindir. Ama vatandaş kalıcı iş istiyor.

Vatandaş bir uyarıyı da seçim meydanlarındaki ağız kavgasına yaptı. Vatandaş kavgadan çok çözüm istedi.

Ama bunu acaba liderler anlayabildi mi?

Akpartili seçmenlerin bir de uyarısı vardı Erdoğan’a. Erdoğan’ın seçmiş olduğu bazı adayları seçmenler beğenmedi. Tabanın tepkisini çekti. Bu adaylar konusunda Erdoğan ve kurmayları gevşek hareket ettiler. Hâlbuki siyaset hata kabul etmez. Adaylar konusunda daha titiz davranılsaydı sonuç farklı olurdu. Kaybettiği illeri ve büyük ilçeleri niçin kaybettiğini Erdoğan ve kurmayları iyi düşünsün bakalım.

Akparti Karadeniz'de de epey oy kaybına uğradı. Bunun tek sebebi de fındık. Artık Akparti fındık politikasını yeniden gözden geçirmelidir.

Seçimin sürprizleri yok mu?

Elbette var.

Mesela Kılıçdaroğlu’nun İstanbul seçmenden epey oy alması beni şaşırttı.

İktidarın Antalya’ya hatırı sayılır yatırımlar yaptığı ve ayrıca Erdoğan’ın buraya 28 kere gittiği halde CHP’ye kaptırması da ilginç.

Siirt'i de kaybetmesi Akparti için büyük bir kayıp oldu. Herkes burada Akparti kazanır derken hiç umulmadık şekilde DTP'ye kaptırdı.

Ayrıca Akparti'nin Şanlıurfa'yı da kaybetmesinin en büyük sebebi aday konusunda havanda su dövmesiydi.

Doğu’da etnik oylar da bu seçimde epeyce arttı. TRT Şeş ve oralara yapılan bolca yatırımlar iktidarın oylarının artmasını sağlayamadı.

Bir seçim de böyle bitti. Vatandaş hem iktidara hem de anamuhalefete uyarısını yaptı.

Bakalım bu seçimden kim ne kadar ders çıkartacak.