SAHABE HAYATLARI -3-

Uhud Şehitliği

Naim ÖZGÜNER 03082013

HZ. EBU ZERR GIFARİ: Gıfari kabilesine mensuptu. Cahiliye döneminde yol kesen, kervanları soyan biriydi. Genç yaşında aniden birdenbire yanlış olan işlerini bırakıp doğrulardan oldu. İslamiyet gelmeden önce bile putlara tapmadı. Allaha ibadet edilmesi gerektiğini söylüyordu. Peygamberin geldiğini duyunca doğruca Mekke ye gitti. Üç günlük bir bekleyiş ve araştırmadan sonra Hz. Ali tarafından Peygamberimize İbn-i Erkamın evine götürülerek Müslüman oldu. Peygamberimizden izin almadan İslamiyeti açıktan yaydığı için müşriklerden çok dayak yedi. Fakirdi, yalnızlığı seven biriydi. Dünyaya hiç değer vermedi. Peygamberimizin vefatından sonra bağını ve bahçesini Medine de bırakıp Şam a gitti. Oraya yerleşti. Bedir-Uhud-Hendek savaşlarına katıldı.

HZ. EBU UBEYDE B. CERRAH: Peygamber Efendimiz: “Her ümmetin bir emini vardır, bu ümmetin emini Ebu Ubeyde b. Cerrahtır” buyurdu. Uhud savaşında Resulüllahın yüzüne batan miğferin parçalarını dişleriyle çekerken ön dişleri kırılmıştı. Şam valiliği yaptı. Takva sahibiydi. Ümmetin emini, adaletle hükmeden sahabeydi. Dünyanın kendisini değiştiremediği, kabul ettiremediği insandı.

HZ. İBN ERKAM: Mekke de Müslüman olan ilk sahabelerdendir. Evini İlk Müslümanlara açtı. Evi Kabe’nin yakınlarındaydı. Gizli Müslüman olanlar onun evine gider, yeni nazil olan ayetleri Peygamberimizden dinlerlerdi. Evi Kabe’ ye yakın olan evlerden olduğundan evinin dokunulmazlığı vardı. İlk Müslüman olan sahabeler bu evde İslamiyeti tanırken Hz. Ömer de bu evde Müslüman olanların kırkıncısıydı. Habbap bin Eret Hz. Ömere bu evde Ta-ha suresini okuyan ve Ömerin elinden tutup İbni-i Erkamın evinde yeni nazil olan ayetleri ashabına anlatan Peygamberimizin yanına götüren sahabedir.

HZ. HAMZA: Peygamberimizin amcası ve şehitlerin efendisidir. Yaşları birbirine yakın olup süt kardeşi olurlar. Güçlü, kuvvetli, heybetli, iyi bir avcı, Kureyşin şereflilerindendir. Av dönüşlerinde evine uğramadan Kabe ye gidip tavaf edecek kadar kutsal değerlere saygılı biriydi. Bir gün safa tepesinde Peygamberimiz Mekkelilere İslamiyeti tebliğ ederken Ebu Cehil gelip Peygamberimize hakaret etti. O gün avdan dönen Hz. Hamza ya gidip durumu söylediler. Hz. Hamza Kabeye uğramadan doğruca Ebu Cehilin yanına gitti. İşin doğruluğunu öğrenince elindeki yayı Ebu Cehilin başına vurarak başını yardı ve kanlar içinde bıraktı. Kanlar içinde kalan Ebu Cehil çareyi kaçmakta buldu. Ertesi gün Hz. Hamza Peygamberimizin yanına giderek Müslüman oldu. Cübeyrin Vahşi adında Habeşli bir kölesi vardı. Mızrak atmada ustaydı. Bedir savaşının intikamını almak için Hz. Hamzayı öldürmesi karşılında hürriyetine kavuşacağını va’d etti. Hind isimli kadın da işin ortaklarındandı. Hz. Hamza Cuma günü oruçluydu. Cumartesi müşriklerle karşılaştığı zaman da oruçluydu. Peygamberimiz sabahleyin: ‘Rüyada meleklerin Hamzayı yıkadıklarını gördüm’ dedi. Uhud günüydü. Ebu Süfyanın karısı Hind Hz. Hamzayı öldürmesi için Vahşiyi teşvik ediyordu. Vahşi Hamzayı elindeki mızrakla göğsünden vurarak şehid etti. Cesedin yanına gelen Hind, üzerindeki mücevherleri çıkarıp Vahşiye verirken, diğer taraftan da cesede işkence yapıyor, şehidin vücudunu parçalayıp iç organlarını dışarı çıkarıyordu. Hz. Hamza kız kardeşi Safiyye nin getirdiği bir hırka ile kefenlendi. Peygamberimiz cenaze namazını kıldırdı. Her şehitle beraber Hz. Hamzanın cenaze namazını tekrar tekrar kıldılar. Sonra da Uhud şehitliğine defnedildi.

HZ. HUZEYFE BİN YEMAN: Ashab-ı Kiram arasında Peygamberimizin sırdaşı olmasıyla meşhurdur. Peygamberimiz ona ashab-ı kiram arasına karışarak kendilerini gizleyen fitne çıkarmak isteyen münafıkların isim listesini vermişti. Ashab-ı Kinam arasında sevilir, kendisine ayrı bir itibar gösterilirdi. Çünkü Peygamberimizin sırdaşıydı, sırlarla doluydu. Resulellah gizli kalması gereken bir şeyi Hz. Huzeyfeye söylerdi. Hz. Ömer zamanında valilik yaptı. Bir defasında şunu söylemişti. “Ey Mü’ minler! Fitne önce kalpte filizlenir. Sizler fitneye doğru gitmeyiniz. Allaha yemin ederim ki fitne insanları selin çöpleri sürüklediği gibi sürükler götürür! Sizler hayırlı kimseler olmak istiyorsanız geçici olan dünya için ahreti terk etmeyiniz!” Hz. Ömrin halifeliği zamanında bir cenaze olur. Cenazeye katılmak için Hz. Ömer gider. Bir gözüyle de Hz. Huzeyfeyi takip etmektedir. Huzeyfenin usulca oradan ayrıldığını görür. Önünü keserek sorar: “Niçin cenaze namazını kılmadın?” Huzeyfe: “Resulüllah bana o kişinin münafık olduğunu açıklamıştı. Onun için kılmadım.” Halbuki mescide geliyordu. Çıkmıyordu. Namazları cemaatle kılıyordu. Müslümanlardan sahabelerden görünüyordu. Ama münafıktı. Bunun için cenaze namazını kılmamıştı. Hz. Ömer endişeli sorar: “Ya Huzeyfe! Allah aşkına söyle, o listede benim ismim de yazılımı?” “Hayır ya Ömer yok” “Peki memurlarımın arasından var mı?” “Sadece bir tane var ya Ömer. Ancak ismini söyleyemem.” Hz. Ömer ısrar etmesine rağmen söyletemedi. Bundan sonra Hz. Huzeyfe nin katılmadığı cenazelere Hz. Ömer de hiç katılmadı. Hz. Huzeyfe Hz. Alinin halifeliği zamanında vefat etti. Sırlarla dolu olan bu güzide sahabe sırlarıyla gitti.

HZ. İMRAN BİN HUSAYN: Hayber savaşında Müslüman oldu. Peygamberimizin hizmetinde bulunan, duası kabul olunanlardandı. Basra halkına İslamı anlattı. Hasan-ı Basri hazretlerinin hadis hocasıdır. Yakalandığı hastalığı sebebi ile ne oturabiliyor, ne de ayakta durabiliyordu. Hurma dallarından yapılan sedirin üzerinde günlerini geçirirdi. Bu hali tam otuz sene devam etti. Bir gün bir arkadaşı geldi. Onun bu halini görünce ağladı. Niçin ağladığını sordu hazret. Arkadaşı: “Senin haline ağlıyorum. Tam otuz senedir bu haldesin!” Hz. İmran buyurdu ki: “Ağlama. Sana bir şey söyleyeceğim, ben ölünceye kadar kimseye söyleme, Melekler benim ziyaretime gelip selam veriyorlar. Onlarla konuşuyorum. Verilen bu nimete şükrediyorum.” Bu büyük sahabe Peygamberimizden yüz yirmi hadis rivayet etti. Allah cümlesinin şefaatine bizleri nail eylesin. Şu mübarek ramazanın son günlerinde ve bu akşam ki Kadir Gecesinde rahmete kavuşan nail olan, affa uğrayan, şefaat-ı uzmaya kavuşan kullarından olmayı Allahtan niyaz edelim. Kadir Gecemizin hayırlara vesile olmasını Yüce Allahtan niyaz edelim. Hepinize hayırlı kandiller olsun.