İslam'ı öğrenmenin yollarından biri de başta Peygamberimiz efendimiz (sav) olmak üzere sahabe efendilerimizin, tabbiin büyüklerimizin, büyük alimlerimizin, evliyaullahın hayatlarını öğrenip onlardan ibret almaktır. Bizler kültür ve medeniyet köklerinden koparılmış öksüz bir milletiz. Hilafetimiz kaldırıldı,  koca Osmanlı devleti ve diğer önemli İslam devletleri parçalandı, Medreselerimiz kapatıldı, tekke ve dergahlarımız yasaklandı,  alimlerimiz öyle veya böyle yok edildi. Bizler,  son iki yüz yıllık bu hazan mevsimininin masum, mahrum ve mazlum çocuklarıyız. 

                 Bu gün İslam diyarları (Irak, Suriye, Libya, Afrikadaki bir çok islam ülkesi…) küffarın çizmeleri altında çiğneniyorsa, bu gün ümmet fitne ateşi ( Arap, Türk, Kürt, Alevi,  Sünni, Şia,Selefi….) ile birbirlerinin memleketlerini yakıyorlarsa bunun başlıca sebebi işte bu sağlam kulptan koparılmış olmamızdandır. Bu acıların tek çaresi yine o mesut günlere dönmektir. Ümmetin zilletten kurtulabilmesinin yegane yolu da Kitaba ve sünnete rücu etmesidir.  

              İslam alimlerimizi tanıdığımız zaman,  ne büyük bir kökten geldiğimizi öğrenmiş,  mazimizin ne kadar muhteşem olduğunu anlamış olacağız. Böylece, kendimize, medeniyetimize olan güvenimiz tazelenecektir. İşte bu yazımda bu büyk alimlerimizden birini, “İBN-İ SİRİN” Hazretlerini kısaca yazmak istiyorum.   O’nu tanıtmaya,  bir soru ile, daha doğrusu İmam-ı Azam efendimiizin bu zata sorduğu bir süal ile başlamak istiyorum:     

           Rüyanızda Azrail Size Elinin Beş Parmağını Gösterse Nasıl Yorumlarsınız?  

             Muhammed ibni Sirin efendimiz , Meşhûr rü'yâ tâbircisidir. Rü'yâ tâbircilerinin ustalarınıdandır. Bu hususta bir kitap da yazdığı rivâyet edilir. Rü'yâyı:

a-Hadîs-i nefs, (nefsanî söz),

b-Tahvîf-i şeytan, (şeytan korkutması),

c- Tebşîr-i Rahman (Rahmandan müjde)     olmak üzere üçe ayırırdı. Bir kimse rü'yâda gördüğü hoş olmayan ba'zı şeyleri ona anlatıp, tâbirini sorup, kendisine zararı dokunup dokunmayacağını sorunca, ona şu cevâbı verdi: "Uyanık iken Allahü teâlânın emirlerini yapmakta titiz ve takva sahibi ol. Böyle olursan uykuda gördüğün kötü rü'yâların sana zararı dokunmaz…”

                  Rüyaların dinimizde önemli bir yeri vardır. Dinden öksüz, islami bilgilerden mahrum bizlerin bu gün  çok önem verdiği konulardan biri de rüyalardır.  Bunda bir mahzur yok. Yalnız Rüya tabiri etmek de maharet ister,  ilim ister. İşte, Sirin Hazretleri bu ilme sahip önemli alimlerden biridir.( İnşallah, Onun kısa hayatını ve nasıl bu ilme sahip olduğunu GOOGLE dede den sorup öğrenirsiniz)

               Rüyanızda Azraili (as) görseniz ve ona: ““canımı ne zaman alacaksın?”  diye sorsanız o da size beş parmağını gösterse bu rüyayı nasıl yorumlarsınız?   Bir gün İmam-ı Azam Hazretleri İbn-i Sirin’e gelir. “Rüyamda Azrail Aleyhisselâmı gördüm” der, “canımı ne zaman alacaksın diye sordum bana beş parmağını gösterdi. Beş de ne? Söyleyin n’olur, beş ay mı, beş yıl mı, beş dakika mı?” İbn-i Sirin’in yüzüne ferahlatan bir tebessüm yayılır, “siz de biliyorsunuz ki” der, “beş şey vardır ki onu kimse bilemez. Ölüm de bunlardan biridir. Azrail âleyhisselam onu hatırlatmış olmalı... “

               Bu alim zata tabir etmesi için sorulan rüyalardan bazıları:  

1-Biri, "Rü'yâmda elimdeki bir mühür ile erkeklerin ağızlarını ve kadınların da edeb yerlerini mühürlediğimi gördüm, acaba bu nedir?" diye sorunca, "Sen Ramazan ayında müezzinlik yaptın ve imsak vakti sabah ezanı okudun mu?" deyince adam, "Evet, doğru söylüyorsun, öyledir" dedi ve rü'yâsının tâbirini yaptı.

2-Yine birisi "Rü'yâmda zeytinyağını zeytinlerin üzerine döktüğümü gördüm. Acaba bu nedir?" diye sorunca; "Zeytinyağı zeytinden olmadır, aslına gidiyor. Sen cariyelerini araştır. Belki de bunlardan biri, genç yaşta esir edilen annen olabilir" cevâbını verdi. Adam araştırınca, hakîkaten cariyesinin annesi olduğunu gördü.

3-Yine bir başkası, "Rü'yâmda incileri domuzların boynuna astığımı gördüm. Acaba bu nedir?" deyince, "Sen ehli olmayanlara hikmet öğretiyorsundur" cevâbını verdi. Adam talebelerini araştırınca, öyle olduklarını tesbit etti.

4-Yine bir adam gelip "Ben rü'yâda bir kuşun mescidden güzel bir taş alıp, gittiğini gördüm" deyince, "O halde Hasan-ı Basrî vefât etti" buyurdu. Hakîkaten çok sevdiği Hasan-ı Basrî vefât etmişti.

5-İmâm-ı a'zam Ebû Hanîfe (r.a.) rü'yâda, "Güya Peygamber efendimizin mübârek kabrini açıp, mübârek kemiklerini göğsünde toplar" görür. Bu rü'yâdan korkup İbn-i Sîrîn'e (r.a.) gider. Kendisini tanıtmayıp, rü'yâyı anlatır. İmâm-ı a'zam'ın rü'yâyı anlatması bitince; "Bu rü'yâ senin değil, Ebû Hanîfe'nindir. Böyle rü'yâyı ancak o görebilir" buyurdu. O zaman Ebû Hanîfe kendini tanıtınca, İbni Sîrîn, "Sırtınızı açın göreyim" dedi. İmâm-ı a'zam sırtını açıp, iki omuzu arasında bir ben olduğunu görür ve bunun üzerine, "Sen o kimsesin ki, Resûlullah (s.a.v.) senin hakkında, "Ümmetimden bir kimse gelir. İki omuzu ar asında bir ben bulunur. Allahü teâlâ benim dinimi onun eli ile diriltir." buyurmuştur dedi. Sonra; Bu rü'yâdan korkma! Muhakkak ki, Resûlullah (s.a.v.) ilmin şehridir. Sen de ona kavuşursun." buyurdu. Gerçekten de öyle oldu. İmâm-ı a'zam ehl-i sünnetin amelde dört hak mezhebinin en büyüğünün kurucusudur. Bugün müslümanların büyük çoğunluğu Hanefî mezhebindendir.

               İbni Sîrîn'in (r.a.) pek çok meşhûr rü'yâ tâbirleri, hikâye ve menkıbeleri, siyer, târih ve ahlâk kitaplarında yazılıdır.İnşallah “eskimez yeni” medeniyetimiizn temel taşlarından olan alimlerimizi tanımak için cehd ederiz. Rabbim cümlemizi onların yolunda gidenlerden eylesin (Amin!Ya muin)