Ramazan ayı´nın gelmesiyle birlikte, unutulmaya yüz tutmuş `yardım` ve `paylaşma` duygusunu tekrar hatırlarız. Paylaşmanın ne demek olduğunu birkez daha yâd ederek,  etrafımızdaki nice yoksul ve muhtaçları anarız. Giyecek ayakkabısı, bir lokma yiyecek ekmeği bulamayanlara nice ayakkabılar ve lokmalar göndeririz. Paylaşma duygumuz yoğunluk kazanır Ramazan´da. Bir yudum çorbamızı paylaşırız nicesiyle. Kulluğun oruç ile anlam kazandığını hep birlikte yaşarız. Yardımlaşma duygusunu öne çıkaran yardım kuruluşlarının, yardımlarına katkıda bulunarak kendimize gelir,  Kimse yok mu? sorusuna karşılık BİZ VARIZ deriz.

İnsan en hayırlısı kimdir?

İnsanın en hayırlısı insanlara en faydalı olanıdır Hadis-i Şerif´i,  insanlığa faydalı olmamızı bize tavsiye ediyor. Aç olanı doyurmak, dertli olana derman olmak, yardıma muhtaç olana yardım elini uzatmak, camide çaycılık yapmak, cami avlusuna düşen copu kaldırıp çöp kutusuna atmak, komşumuza selam vermek- selam almak, komşunun derdini dinleyip derman olmak vb. insanlığa faydalı olmanın bir göstergesidir.

Ramazan´da hayırlı insan olama fırsatı

Ömür dediğimiz şey çok kısadır, adeta an meselesidir. Sonsuz olan ahiret hayatında, insanın karşılaşacağı şeyler, dünyada yaşadığı hâle bağlıdır. Akıllı olan, ileriyi görebilen bir kimse, kısa olan dünyada, hep, ahirette iyi ve rahat yaşamaya sebep olan şeyleri yapar. İnsanlara hizmet etmek için çalışır. İnsanlara iyilik etmek, ahirette azaptan kurtulmaya ve Cennet nimetlerinin artmasına sebep olur. O halde Ramazan-ı Şerifi fırsat bilerek, iyilikleri çoğaltıp  kötülüklerimizi azaltalım. Ramazan´daki paylaşma ve yardım duygumuzu tüm hayatımıza yayalım.

Ve unutmayalım, Ramazan  paylaşmaktır, paylaşmak da güzeldir…