Nigar ALMANGIZI
POLİTİKADA AĞUSTOS SICAĞI
Geçen ayı siyasetin en yoğun yaşandığı bir ay olarak geçirdik ve yeni aya başladık. Türkiye Cumhuriyeti ile Ermenistan devleti yıllardır gizli ve aşikar görüşmelerinin meyvesini almak üzereler (Ermenistanın bu işten daha kârlı cıkacağı görünüyor), iki devlet nerdeyse zor görünen konuları görüşmeler diyaloglar neticesinde anlaşmak üzereler.
AK parti “Kürt Açılımı” planını Ağustos ayında daha da hızlandırdı...
Tek kelimeyle Ağustos ayı AK parti için çok çok önemli iki problemi çözmek için harcadığı yoğun diplomasi ile geçti PKK ve Ermeni sorunu...
Dilerim ki düşündüğüm gibi olmaz, Türk Dünyası ve halkı, bunlardan zarar görmez. Ama kuşkularım var: meselâ Fransa ve ABD gibi Ermeni ve PKK dostu devletlerin anında tepki vererek tebrik göndermesi kuşkumu arttırıyor.
Her neyse... Aslında en çok yazdığım konular. Hatta çoğu sevdiğim arkadaşlarım bana aşırı milliyetçi ve muhafazakâr düşüncelerdeyim gibi davranırlar. Evet, eğer konu devletin, vatan ve milletin haklarından, millî haklara tecavüzden gidiyorsa milliyetçi de olurum hatta daha ileri gider Hitler’in ideolojisine kadar giderim, hiç kimse de bu konuda bana bir tek kelime edemez. Bu şekildeki milliyetçiliğin nesi kötü?
Biz ermenilerden veya diğer herhangi bir milletten toprak mı istiyoruz? Halbuki Ermeniler; Türkiye ve Azerbaycan toprakları üzerinde (bu toprakları haksız olarak işgal ederek) kurdular Ermenistan devletini... Tarihini bilen ve/veya bu coğrafyanın tarihini araştıranlar bunu en ufak bir şüpheye mahal bırakmayacak kadar net ve iyi bilirler. Sözü daha fazla uzatmak da istemiyorum, tek dileğim bu olanlar için Türkiye devleti sonuç itibariyle kazançlı çıkar, akıbet hayırlı olur inşallah. Ve umarım ki Türkiye bu dönemden yüzünün akıyla çıkar da, bazı muhterem kalem kardeşlerimizin “Türkler savaş meydanlarında kazanır ama siyasette kaybeden taraf olurlar” şeklindeki iddiaları bu kez çürümüş olur...
Küçük bir not (hatırlatma): Bir yazımda “Obama Amerikan, Erdoğan Osmanlı sözü verdi” demiştim ve o dönemde Erdoğan Osmanlı sözünü tuttu ve hatta Bakü’deki parlemento binasındaki bir konuşmasında sözünü sonuna kadar tutacağını söyledi. “Ben diyorum ki Karabağ işgalden kurtulana kadar özgürlüğüne kavuşana kadar asla ve asla sınırlar açılmayacaktır bunu ben söylüyorum, başbakan benden de ötesi varmı?“ Ben her zaman buna inanmak istiyorum ve inanıyorum ki, Erdoğan bunu sadece bizim için değil, Türkiye için de yapıyor en azından Türk hükûmeti Ermenistan’dan Türkiye’nin sınırlarını tanımayı talep ediyor ve ancak bu gerçekleşirse iki devlet arasında herşey yoluna girecek! Aksi takdirde Türkiye bu çok denklemli “siyasi satranç oyununu” (Allah korusun) kaybeder!..
Şimdi geçen ayın diğer konusuna geri dönelim: Ruslarla Ukrayna arasında başlayan soğuk savaş bir ara ısındı, araları kızıştı bu olaylar neticesinde Ruslar dünyada eşi benzeri olmayan bir hareket yaptı; Ukrayna’ya elçisini göndermedi. Sebebe bakın: Rus’un bir yıl önce karadan ve havadan hucum ederek dağıttığı binlerce günahsız insanı öldürdüğü, günahsız Gürcü halkıyla Ukrayna’nın devam eden dostane ilişkisiymiş.
Bakıyorum da içtiği içkiler Medvedev’in başına fena halde dokunmuş... Aldığı bu kararla politikadan çok çok uzakta olduğunu bu masada tesadüfen oturduğunu bir defa daha tasdikledi. Adama demezler mi “peki sen niçin 20 yıldır Azerbaycan toprağını işgal eden Ermenistan’a maddi yardımlarda bulunuyor silah veriyorsun?”
Bir tek 1993 yılında; Hocalı’yı, ‒ 5 saat içerisinde‒ neredeyse haritadan silen 366.cı Rus Alayı ve Ermeni Ordusu değil miydi? Yine buna bakarsak bizim İran’la da ilişkilerimizi tamamen koparmamız lazım. Bizim din kardeşlerimiz bizden çok Ermenilere kardeşlik ettiler. 20 yıldır Ermenistan’a silah da asker de yiyecek ve erzak da veridler!
Neyse sıcak ay olan Ağustos’u bu sıcaklık altında sıcak gündemlerle kapattık... Köylü kafasıyla hareket eden bizler için pek önemli olmasa da, Avrupa ve Amerika için çok önemliydi olanlar... Allah beterinden saklasın ne diyelim... Ben artık bu kötü dünyanın bizleri sersem yerine koyan oyunlarından bıktım, fena halde daraldım... 03/09/2009
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.