xxx43
O Adam Sapık Bir Bid’atçidir
1. Kendini din hocası, din önderi, Müslümanların rehberi gibi gösteren o kişi yanlış yoldadır. Sapıtmıştır ve peşinden gidenleri de sapıtmaktadır.
2. O kişi Ehl-i Sünnet ve Cemaat dairesi dışına çıkmıştır.
3. Bozuk inançlara sahiptir.
4. Dört hak mezhebin hükümlerine aykırı bozuk ve bâtıl ictihadlar yapmakta, yine bozuk ve bâtıl fetvalar vermektedir.
5. O bir din alimi ve fakih değildir, çünkü icazeti yoktur.
6. O kişi Sevad-ı Âzam'dan kopmuştur.
7. O zat cumhur-i ulema yolundan sapmıştır.
8. O kişi şazz fikir ve görüşleri ele alıp, doğruymuşlar gibi cahilleri kandırmaktadır.
9. Bütün bunları niçin yapıyor? Meşhur olmak, baş olmak, din önderi ve rehberi olmak için mi?
10. Bu zatın Ehl-i Sünnetten olan velinimeti kendisini red ve tard etmiştir.
11. Bu zat, nefsaniyetini tatmin için "bevval-i çeh-i Zemzem" metodunu uygulamaktadır.
12. Bu zatın peşinden gitmekte yarar yoktur, zarar çoktur.
13. Akıllı, mantıklı, firasetli, mutedil Müslüman cumhur-i ulema yolunu bırakmaz, Sevad-ı Azam dairesinden ayrılmaz.
14. On dört asırdan beri Selef-i Sâlihînin ve onların yolundan giden bütün ulema, fukaha ve meşayih-i islamiyenin geniş caddesini bırakıp da, o kişinin çıkmaz yoluna, küçük patikasına giren kardeşlerimizi uyarmak gerekir.
15. Biz kimseye isim vererek kafir demiyoruz ama bazı bozuk inançlar, bozuk yorumlar, saçma sapan ictihadlar, bozuk fetvalar kişiyi küfre düşürebilir, dinden çıkartabilir.
16. Yine Kur'ana, Sünnete, Şeriata, zaruriyat-ı diniyeye, müttefakun aleyh ahkam-ı diniyeye ters bid'atlar küfre düşürebilir.
17. Bir yanda Cehennemin ebedî olduğunu Kur'anla, Sünnetle ispat eden cumhur-i ulemanın icmâı, öteki tarafta Cehennemin ebedî olmadığını iddia eden İbnTeymiyye ve az sayıda birkaç kişi... Akıllı, mantıklı, firasetli, mutedil, ihtiyatlı Müslüman hangi tarafta olur? Elbette cumhur-i ulema yolunda, Sevad-ı Azam dairesi içinde olur.
18. Muhammed ibn Abdilvehhab büyük hatalar yapmıştır. Kardeşi Süleyman ibn Abdilvehhab onu red sadedinde "Es-Savaiqu'l-ilahiyye fi'r-Red 'ale'l-Vehhabiyye" adında bir kitap yazmıştır. Muhammed ibn Abdilvehhabın Ehl-i Sünnete uymayan inanç, ictihad ve görüşlerini red, cerh, ibtal zımnında İslam ulema ve fukahası binlerce kitap telif etmiş ve sağlam gerekçelerle aşırıya gittiğini ispat ederek onu çürütmüştür.
19. Allahü Teala ve Tekaddes hazretlerinin kemal sıfatlarla sıfatlı ve noksan sıfatlardan münezzeh olduğunu bilmek için din alimi olmak gerekmez. Temiz ve selim bir akıl ve vicdan bu gerçeği bizatihi bilir ve kabul eder.
20. Allah zamandan ve mekandan münezzehtir.
21. Allah bir yerde oturmaz.
22. Allah cihetten, inmek ve çıkmaktan, şekilden, insanlar gibi eli, yüzü, ayağı olmaktan münezzehtir.
23. Ehl-i Sünnetin itikad imamları olan İmamı Eş'arî ve İmamı Mâturidî hazeratı iki mübarek din büyüğü olup, bunlara bid'atçi diyenlerin kendileri bid'atçidir.
24. Mücessime taifesi, yani noksanlardan münezzeh olan Hak Tealaya cisim izafe edenler küfre düşmüşlerdir.
25. Cenab-ı Hak "Muhalefetün lil-havadis" sıfatına sahiptir, yani yaratıklara benzemez.
26. Müteşabih ayet ve hadîsleri "Allah kemal sıfatlarla sıfatlı ve noksan sıfatlardan münezzehtir" doğru inancına aykırı olarak yanlış yorumlayanlar vahim bir bid'at ve sapma içindedir.
27. Zamanımızda bazı reformcular, dinde yenilikçiler, dinde değişim isteyenler, ılımlı İslam taraftarları, BOP'çular, Pakistanlı Fazlurrahman'ın tarihsellik mezhebini kabul etmiş olanlar, laikçi ilahiyatçılar yanlış yoldadır. Bunların hepsi de Ehl-i Sünnete, cumhur-i ulemaya, Sevad-ı Âzama ters bir yola girmişlerdir. Bunlar dall ve mudildir. Bunların peşinden gidenler küfre düşebilir ve ebedî saadetlerini yitirebilir.
28. Evliyaullaha evliyauşşeytan diyen aşırılar ve azgınlar, mü'mini tekfir ettikleri için kendileri küfre düşerler.
29. Çok azılı bir Farmason, çok şâibeli, çok bulanık ve bulaşık bir kişi olan Cemalüddin Afganî kesinlikle bir din imamı ve rehberi değildir.
30. Bid'atçiler önüne gelen cahilin kendi re'y ve hevasıyla Kur'anı yorumlamasını ve ictihad yapmasını istiyor. Bu yol Ümmet içinde anarşi, kaos, parçalanma, tezebzüb ve fitne çıkartır.
31. Sünnet inkarcıları doğru yoldan çıkmıştır. Ey Müslüman, muslih postuna bürünmüş o fesatçılara sakın kulak verme.
32. İslam dinine aykırı olan ve ters düşen bütün ideolojiler sapıklıktır, bâtıldır. İslam dinini bozuk ideolojilerle telife çalışmak Kur'ana, İslam'a, imana hıyanettir, büyük suçtur, büyük günahtır.
33. Peygamberimiz (Salat ve selam olsun ona) "Ümmetim yetmiş üç fırkaya ayrılacaktır. Bunun biri kurtuluş fırkasıdır, ötekiler cehennemliktir... Kurtuluş fırkası (Fırka-i nâciye) benim ve Ashabımın yolundan gidenlerdir" buyurmuştur. İşte bu kurtuluş yolu Selef-i Sâlihînin, onlardan sonra her asırdaki icazetli fukaha ve ulemanın yoludur. Sakın bu yoldan şaşma...
34. Ribanın haram olduğu zaruriyat-ı diniyedendir; Kur'anla, Sünnetle, icmâ-i ümmetle sâbittir. Ribaya helal diyen kafir olur.
35. Zaruriyat-ı diniye Kıyamete kadar yürürlükte kalacaktır. Kur'anın şu kadar ayeti tarihseldir, onlar bu devirde geçersizdir demek büyük sapıklıktır.
Sevgili Müslüman kardeşim:
Sakın reformcuların tuzaklarına düşme,
Dinde değişim ve yenilik isteyenlere kanma,
Reform muharref dinlerde olur ama münzel ve korunmuş İslam dininde olmaz,
Peygamberimizin Sünnetini red ve inkar eden İslamdan çıkmış olur.
Allah, Kur'anda biz mü'minlere kesin olarak "Resulüme itaat edin" buyurmuştur. Peygambere itaat eden Allah'a itaat etmiş olur, Peygambere isyan eden Allah'a isyan etmiş olur.
Peygamberimiz "Benim Sünnetime ve Hulefa-i Râşidînin sünnetine ittiba ediniz" buyurmuşlardır.
Muslih (ıslah edici) postuna bürünmüş müfsidlerin şerlerinden, tuzaklarından, hilelerinden uzak durunuz.
Yüce Rabbimiz bizleri doğru yoldan ayırmasın.
* (İkinci yazı)
Merhum Ömer Nasuhi Bilmen
DUNYABİZİM.COM sitesini "Bozulmayan dinde Reform olmaz" başlıklı yazısından dolayı tebrik ediyorum.Bu yazı, merhum Ömer Nasuhi Bilmen'i tanıtıyor ve haklı olarak övüyor. 27 Mayıs 1960 darbecileri Hocaefendiyi Diyanet İşleri Başkanı yapmışlardı.Bendeniz de Başkanlıkta mütercim olarak çalışıyordum. Birkaç ay boyunca Efendinin hususî kalem müdürlüğünü yaptım.Darbeciler ona baskı yapıyor, dinde reform mahiyetinde bazı uygunsuz işlere imza koymasını istiyorlardı. Ömer Nasuhi Bilmen hazretleri bu baskılara direnmiş ve sonunda, "Bozulmayan dinde Reform Olmaz" diyerek izzet ü ikbal ile istifa etmiştir. Bendeniz kendisinden önce istifa etmiştim. Çünkü, bir Galatasaray ve Mülkiye mezunu olarak beni de kullanmak isteyen şer güçleri vardı.
Türkiye Müslümanları Ömer Nasuhi Bilmen'e ne kadar hayır dua etseler yeridir. O dersîamdı, Medresetülkuzzat mezunuydu, fakihti, müfessirdi, muhaddisti, ilmiyle 'âmil icazetli gerçek bir İslam alimiydi. Yıllarca öğretmenlik yaparak binlerce talebe yetiştirmiştir. Şiir yazmıştır, hattâ bir de romanı vardır.
Seksen sekiz yıllık hayatına büyük eserler, büyük hizmetler sığdırmıştır.
Bu Ümmete en büyük iyilik ve hizmeti "Büyük İslâm İlmihali" adlı kitabıdır. Şimdiye kadar milyonlarca nüsha basılmıştır. Müslümanlar İslam dinini, reformcu ilahiyatçıların yanlış yorumlarla dolu kitaplarından değil, bu büyük zatın ilmihalinden öğrenmelidir.
Ömer Nasuhi Bilmen o kadar büyük bir alimdi ki, 1949'da, henüz CHP iktidarda iken, Arapça Ezan-ı Muhammedî okumak yasakken, İstanbul Üniversitesi onun "Hukuk-i İslamiyye ve İstılahat-ı FıkhıyyeKamusu"nu yayınlamaya başlamıştı. Üniverrsite rektörü Ord. Prof. Dr. Sıdık Sami Onar, bu muhalled esere yazdığı önsözde "Geleceğin kanun koyucuları, hazırlayacakları kanunları bu kitaptan çıkartacaklardır" mealinde bir cümle koymuştu. Onun ilmini, takvasını, ahlakını, faziletini, iktidarını dinsizler bile takdir ediyordu.
İnşallah ileride başta Fatih ve Süleymaniye medreseleri olmak üzere medaris-i islâmiye açılacak ve icazetli Sünnî din alimleri ve fakihleri yetiştirilecektir. Ömer Nasuhi Bilmen'i rahmetle anıyor, bu muhterem zatı tanıtan ve haklı ve doğru olarak öven dunyabizim sitesine tekrar teşekkür ediyorum.