Fatih KAPLANDERE
NEREDEN BAKTIĞINA GÖRE DEĞİŞİR
NEREDEN BAKTIĞINA GÖRE DEĞİŞİR
Bakış açısı önemli ve kişiden kişiye göre değişen bir olgu. Birde insanların bilipte görmek istemedikleri gerçekler oluyor ve inanmak istemiyorlar.
Ancak ne kadar değişken olursa olsun bazı gerçekleri görmek için illa o işin en ince detayına vakıf olmaya gerek yok sanırım.
Ülkenin mevcut ekonomik göstergeleri hükümete göre iyi ve yolunda gidiyor. Halk bu durumdan memnun ve bu memnuniyetini başbakanını, cumhurbaşkanı yaparak ve yerel seçimlerde mevcut hükümetin adaylarına oyunu vererek gösterdi.
Muhalefete göre ve diğer muhalif parti ve kuruluşlara göre ise ekonomik durum vahim ve içler acısı böyle giderse batacağımızı bile dile getiriyorlar.
Bu ekonomik politikalar uygulanmaya devam ederse halkımızın daha fakirleşeceğini, enflasyonun yüksek olduğunu, pahalılığın almış başını gittiğini, dışarıdaki ekonomi ölçer kuruluşların toplantılarına katıldıklarında itibarımızı yitirdiğimizi ve kendilerine göre bu kötü ekonomik durumu her platformda dile getiriyorlar.
Merkez bankası başkanımızda hükümetin o kadar uyarısına rağmen faizi düşürmemekte ısrar ediyor. Gerekçesi de döviz dalgalanmalarının yaşanmaması ve ekonomik istikrarın bozulmaması. Belki de gerekçesi doğrudur ben ekonomist değilim tabi de faiz hiçbir zaman iyiye çıkış noktası olmamıştır bunu biliyorum.
Birde halkın hayatına yansıyan şu andaki ekonomik göstergelerin durumuna bakarsak bazı ürünler pahalı bazı ürünler ucuzluğunu sürdürmekte ve halk ne olursa olsun şu andaki hükümetin gidişatından memnun görünmektedir.
Bu durumu ben şöyle yorumluyorum maalesef: Hükümet iktidar olduğu zamandan beri ekonomik durum eskiye nazaran iyileşti, göstergeler nispeten düzeldi ve halkın alım gücü belli oran da arttı ve en önemlisi halkın muhalefetteki partilere güveni kalmadı, maalesef muhalefet güvenilirliğini halkın nazarında yitirdi.
Ayrıca ekonomilere puan veren uluslar arası kuruluşlar ülkemizi istikrarlı gördükleri açıklamalarını her platform da dile getirerek ve yatırım yapılabilir güvencesi vererek ülkemizin uluslar arası ekonomik duruşunu üst seviyede tuttular, tutmaya da devam ediyorlar.
Ancak bu bakış açısını değiştirmeden farklı boyuttan bakanlara göre değişen bir durum olmaktan çıkmıyor tabi.
Pek ala yapılacak farklı sunumlarla ülkemizin ekonomik göstergeleri farklı gösterilebilir, durumumuz vahim bir hale gelmiş gibi anlatılabilir ancak iktidarın yolunun buradan geçmediğini görmek için artık müneccim olmaya gerek yok.
Muhalefet artık iktidarın yolunun halkın güvenini kazanmaktan geçtiğini görmeli, görmesi ve anlaması gerekiyor. Halkımız güvendiği insanlara oyunu veriyor ve ülkeyi onların yönetmesini istiyor.
Ben Akpartinin hala iktidar da kalmasını bu şekilde yorumluyorum, diğer yorumlara da kapalı değil açığım, eleştirilerin insanları olgunlaştırdığını düşünüyorum, hakaret etmeden, tehdit etmeden, yapıcı olmak kaydı ile olursa ancak.
Hükümetin çıkardığı torba yasasının bekleneni vermediğini görüştüğüm kişilerden edindiğim izlenimlerden çıkan sonuç.
Bazı görüşler ise şöyle konuştuğum bir çok kişide:
Bir kere taşeron işçiye sendikal hak verilmesi en başta gerekli olan yasal haklardan bir tanesiydi verilmedi.
Birde kamu kurumlarında ki taşeron işçilerin mevcut maaşları ile o kamu kuruluşlarında çalışan kendi personelinin maaşlarının arasındaki uçurumu düzeltmemesi mevcut hükümetin açmazlarından birisi.
Bu önümüzdeki seçimlerde hükümete olumsuz yansımasını beklediğim bir sonuç. Benden uyarması, benden söylemesi, eğer hükümet önümüzdeki seçimlere rahat girmek istiyorsa taşeron işçileri gücendirmemesini öneririm.
BİR HİKÂYE
Sosyal medyada bir arkadaşım paylaşmış beğendim sizlerle paylaşmak istedim, umarım bir yerlere mesaj olarak gider.
Bir yerde düğün oluyormuş;
Eşeği düğüne çağırmışlar hiç sevinmemiş…
Diğer eşek sormuş:
-Neden sevinmedin?
Cevap vermiş:
-Ya odun bitti,
yada su bitti. Yoksa bizi neden çağırsınlar?
2015 seçimi çok uzak değil!
Vesselam. Kalın sağlıcakla.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.