xxx951
Merkez Bankası dolar fiyatını yükseltemiyor
Merkez Bankası son dönemde doların fiyatının yerlerde sürünmesini önlemek, dolar fiyatını 1.50 TL’nin üzerlerinde tutabilmek için 2 önemli
karar açıkladı.
- 29 Temmuz 2010 tarihinde yabancı para ile bankalarda açılan hesapların zorunlu karşılık oranları (bu hesaplara yatırılan dövizden, Merkez Bankası’na devredilmesi gereken dövizin oranı)
0.5 puan artırılarak yüzde 10 oranına yükseltildi.
Böylece banka kasalarından 719.6 milyon dolar para çekildi.
Hedef doların fiyatındaki gerilemenin önlenmesi, dolar fiyatının yukarıya doğru hareketine yol açmaktı.
Karardan bir gün önce 28 Temmuz’da Merkez Bankası'nın dolar alış fiyatı
1.50 TL idi. Kararın açıklanmasından bir gün sonra da dolar fiyatı yükselmedi.
1.50 TL oldu.
-2 Ağustos 2010 tarihinde Merkez Bankası günlük döviz satın alma limitini 30+30 milyon dolardan 40+40 milyon dolara yükseltti.
Merkez Bankası ihale ile piyasadan döviz satın alıyor. Böylece piyasadaki döviz miktarını emerek, döviz bolluğunu, döviz fiyatının gerilemesini önlemeye çalışıyor.
Dolar fiyatı kımıldamıyor
Merkez Bankası’nın günlük döviz alım limitini 10+10 milyon dolar yükseltme kararının açıklandığı gün 2 Ağustos 2010'da Merkez Bankası’nın dolar satın alma fiyatı 1.49 TL idi. Bir gün sonra, limitin artırıldığı gün 1.48 TL oldu.
Merkez Bankası şeffaflığa özen gösteren bir kuruluş. İyi de, bu 2 kararı neden aldı? Bu 2 karar neden sonuç vermedi? Acaba bu 2 karar uygulamaya konulmasa idi dolar fiyatı daha da mı aşağılara inecekti?
Dolar neden ucuz? Çünkü döviz arzı (ülkeye döviz girişi) talepten (ihtiyaçtan) fazla.
Eğer döviz arzı, ülkenin ürettiği mal ve hizmetten kaynaklanıyor ise bu zenginlik demektir. Ama döviz arzı borçtan kaynaklanıyor ise döviz bolluğuna ve dövizin ucuz satılmasına sevinmek
yanlış olur.
Bolluğun kaynağı borç
Bir marangoz düşününüz. Her yaptığı masayı, sandalyeyi satıyor. Cebi para dolu. Parayı istediği gibi harcıyor. Ama komşu marangoz ne yapsa satamıyor. Gidip bankadan kredi çekiyor. Onunda cebinde para var ama borç para... Komşusuna imrenerek parayı onun gibi harcıyor. Ama düşünmüyor ki harcadığı parayı faizi ile ödemek durumunda.
Türkiye’nin döviz durumu da para kazanamayan marangozunkine benziyor.
Merkez Bankası'nın açıkladığı ülkenin net döviz gelir gider hesabına göre 2010 yılının ilk 5 ayında 17.4 milyar dolar açık var. Buna karşılık yılın ilk 5 ayında ülkeye yabancı sermaye, portföy yatırımı ve döviz kredisi olarak ve de kaynağı belirsiz döviz olarak 24.6 milyar dolar girdi. Giren
döviz açığı kapattı. 7.2 milyar dolar da piyasada kaldı.
Yılın ilk 5 ayında piyasada ihtiyaç fazlası 7.2 milyar dolar dolaştığı için dolar fiyatı yerlerde sürünür oldu. Merkez Bankası “İhtiyaçtan fazla döviz girişini engelleyemediği” için, “ihtiyaç fazlası dövizin tamamını satın alma imkânı olmadığı için” döviz fiyatı 1.50 TL’nin üzerine çıkamadı. Bundan sonra da döviz girişi devam ettikçe dolar fiyatı artmayacak.