Merhum Ali İhsan Tola Ergenekon’u Haber Vermişti
Bediüzzaman’ın Lokman Hekim ruhlu talebesi Ali İhsan Tola, 27 Haziran 1927 yılından dünyaya gelmiş, ömrünü Allah’ın dinine ve insanların hizmetine adamış ve son nefesini “Allah” diyerek 13 Mayıs 2009 tarihinde vermiş bir mübarek Zat-ı Muhteremdir.
Kendisi orman mühendisi ve Üstad Bediüzzaman’ın harikulade hallere mazhar, maddi ve manevi ilimlerle mücehhez, çok yönlü, nev-i şahsına münhasır bir talebesidir.
Nebatat, madeniyat ve ledünniyat gibi farklı ilimlerin sırlarına vakıftır.
Yazar İhsan Atasoy, Nur Kahramanları serisinin 12. kitabı olarak Ali İhsan Tola merhumu sevenlerinin ve tanımayanlarının huzurlarına getiriyor.
Güzel bir roman akıcılığında ve müthiş etkileyici hatıralar, gözlem ve tespitlerle dolu bu kitapla sevgili dostum İbrahim Altan vesilesiyle buluştum.
Kitabını okunmasını hararetle tavsiye ederken, ilk etapta altını çizdiğimiz birkaç satır ve bazı paragrafları dikkatinize sunacağım..
Merhum M. Es’ad Coşan Hocaefendi’nin görünüştü bir trafik kazası ve kuvvetle muhtemel bir suikastla aramızdan ayrıldığına inananların sayısı az değil.
Ali İhsan Tola’nın en yakınlarından Mehmet Başat merhum Tola’yı anlatırken Es’ad Coşan Hocaefendi’nin adının geçtiği kısımda şunları söylüyor;
“Hatta o zamanlar istihbarat başkanı ‘MİT bundan böyle hariçte de çalışacak’ diye beyanat vermişti. Onun arkasından Bayram Ağabey’in, Es’ad Coşan’ın vefatını duyunca, ‘Bak dışarıda çalışacağız demişlerdi. Operasyonları dışarıda da yapmaya başladılar’ demişti. (s.240)
Kitap’tan Ali İhsan Tola merhumun güncel konuları ilgilendiren değerlendirmelerini ve tutumunu anlatan kesitlere devam edelim.
Kızı Candan Tola, “Ergenekon çıkmadan önce otuz sene boyunca bir olay olsa, ‘Arkasında komite var, yine plan yapıyorlar’ diyerek devlet erkânına haber gönderirdi. (…)
2016’yı İslam’ın fütuhatının olacağı tarih olarak zikretti.
Yine kızı Candan Tola, “Vefatından önce 29 Mart belediye seçimleri olmuştu. ‘Artık küfrün beli kırıldı, içlerinin pisliği tamamen dışa çıkacak, yaptıklarını göreceksiniz’ demişti. (s. 357)
Yeğeni ve damadı Abdullah Selek Tola anlatıyor:
“Askerden emekli iki-üç subayın hanımlarıyla birlikte ziyaretine geldiklerini görmüştüm. Hastalıklarına şifa bulunca İstanbul’dan tekrar gelmişlerdi. Onlara, ‘Artık bu apoletlerinizin hükmü bitti. Siz bunları Peygamber ocağı olan askeriyede yanlış yolda kullandınız. Artık cezasını çekeceksiniz’ demişti. Çok ağır ifadelerdi bunlar. Bir şey demediler.” (s. 382)
Yeğeninin eşi Alev Nur Tola merhumun bitkilerle konusuna olan derin vukufiyetini anlatıyor; “Amcam bütün bitkileri tanırdı. Hangi bitkinin hangi hastalığa iyi geldiğini bilir, bir kimyacı, bir eczacı, bir doktor gibi tarif ederdi. ‘Bitkiler şekliyle hangi azaya ait hastalığa iyi geleceğinin şifresini verir’ derdi. Kapısının önünde sarmaşık vardı. Şekli megafon gibiydi. Bu çiçeğin kulak ağrısına iyi geldiğini, fasulyenin böbreğe benzediğini, böbrek hastalılarına iyi geldiğini söylemişti.” (s.420)
Yazar İhsan Atasoy Ali İhsan Tola merhumun siyasi konulardan tutumunu şöyle tanımlıyor; “Risale-i Nur’un mesleği siyasi tarafgirlik kaldırmadığından Ali İhsan Tola, gelenlere siyasi tarafgirlik meyli uyandıracak telkinlerden uzak durur. Yanında bu gibi konuşmalara izin vermez. Fakat 2002’de kurulan AK Parti’ye karşı bu tavrını değiştirdiği görülür. AK Parti’nin kuruluşundan bu yana yakınlarına ısrarla ona sahip çıkmalarını tavsiye eder.
Daha sonra neden böyle yaptığını soranlara, ‘Artık aleni bayrak açmak zamanı geldi, bunların görevleri var. Bundan sonra gizli saklı bir şey kalmayacak. Her şey ortaya çıkacak, her şey deşifre olacak’ der.
Eskiden siyasetle hiç meşgul olmazken, bazıları için milletvekilliği ve belediye başkanlığı teşvikinde bulunur. ‘Bu Parti’nin görevi var, sahip çıkmalıyız. Biz de varız deyin, gerisini onlara bırakın’ der. Destekler ve muvaffak olmaları içim dua eder. ‘Hiç bir şey gizli kalmayacak dediğinde Ergenekon’un “e”si yoktur. O zaman yakınları ne demek istiyor diye anlamakta zorlanırlar. (s. 181)
Yine kızı Candan Tola babasıyla ilgili şunları hazırlıyor ve hatırlatıyor, “Kızım Ergenekon çıktı, benim vazifem bitti” dedi. (...) Bunu vefatından altı ay evvel söylemişti.
Özal zamanında bahsetmişti, “Genelkurmay’da benim için bir oda dolusu dosya var. Müslümanların hepsini fişlemişler” demişti.
Türkiye’nin âlem-i İslam rehberliği noktasında tekrar bir misyon üstleneceğini söylemişti.” (s. 182)
Ali İhsan Tola merhumu ve efsanevi hayatını, fikirlerini insanımızın dikkatine sunan değerli araştırmacı ve yazar İhsan Atasoy’u ve Nesil Yayınları’nı tebrik ediyorum.
Nur Kahramanları serisinin yakın geçmişimizi, bugünü ve yarını doğru değerlendirmek için acilen okunmasını tavsiye ediyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.