(Alev Alatlı, 16 Eylül 1944 tarihinde İzmir'in Menemen ilçesinde doğdu. 2 Şubat 2024 te İstanbul’da öldü….)

Herkes Alev Alatlı’nın Aydın olduğunu kabul eder, O'na saygı duyar. Çünkü onun bilgi Birikimi, eğitimi çok yüksek. Merhume Alatlı, Japonya'da, Amerika'da, Almanya'da eğitim almış ODTÜ de okumuş bir aydın. O’nun farklı ve özgün tarafı inancının, toprağının, kültürünün, Anadolu’nun sesi oluşu. Öyle ki 79 yaşında bile “ Nasihatnameyi” yetiştirme derdinde. O , “ben bu bilgileri bu topluma aktaracağım Bu ülkeyi ayağa kaldıracağım diye çırpınan biri.

ZULÜM KUTBUNDAN MERHAMET KUTBUNA HİCRET ETTİM

Merhume Alatlı diyor ki;

“Zulüm kutuplarını keşfettiğim an, Merhamet Kutbu olan Türkiye'ye döndüm, Ben Türkiye'yi seviyorum hem de çok seviyorum. “ Merhume Amerika'da bir dönem yaşadı. Oradaki zulmü gördü, Soğuk Savaşı yaşadı; 60 ve 80 darbelerine şahit oldu. “ Amerika ‘zulüm kutbunun’ zirvesi ; sovyetler ondan geri değil. Merhamet 7.000 yıllık Anadolu' da”

Bu, insan sevgisi ile dolu yüreğin sahibi Alev Hanımı Anadolu insanı tanımalı bilmeli. Çünkü O, sadece iyiyi, güzeli, doğruyu görmemiş aynı zamanda kötüyü çirkini zalimi de görmüş bellemiş.. Keşke gençlerimiz, “uğruna Canfeda” ettikleri Batıyı Alev Alatlı’nın gözüyle bir görseler. Merhume Alatlı Hanım Efendi'nin kendisine verilen ( 2014 yılında edebiyat alanında Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü ) ödülün töreninde yaptığı o meşhur konuşmasından bazı bölümleri sizlerle paylaşmak istiyorum:

YASAL OLAN HERŞEY HELAL DEĞİLDİR

Alev Alatlı bu törende yaptığı konuşmada ;”… Ben bir muhacirim. Muhacir derken kelimeyi özgün anlamında kullanıyorum. Yollara düştüm, güneşin battığı diyarlardan doğduğu diyarlara, aydınlanma kutbundan merhamet kutbuna hicret etmeye çalıştım…” “…Aydınlanma kutbu dediğim, yegâne terazisi yasaların harfinden ibaret olan bir düzen; Merhamet kutbundan kastım ise yasaların ötesinde kadim değerlerin esas olduğu toplumsal düzen. Kendi adıma ikisinin arasında bir yerlerde hakikati arayan bir entelektüel, bir muhacir olarak anılmam gerektiğini düşünürüm”

“SOLJENİTSİN YAŞASAYDI SİZİ AYAKTA ALKIŞLARDI

Rusya Devlet Başkanı Putin’in Danışmanı Aleksandr Soljenitsin “Merhamet kutbuna vardığınızda insanlık görevinizi yerine getirebilmek için üstüne para vermeye hazırsınız demektir” “Bunu burada en kalbi müttefiklerimizin en beklenmedik kuytularda saklı olabildiklerini anlatmak için söylüyorum. Soljenitsin yaşasaydı Sayın Cumhurbaşkanını, yüz binlerce Suriyeli mültecilere kapılarını açan hükümetini ayakta alkışlardı. Yasanın bireyin kafasında saklı, adaletin kendi silahının ucunda olduğu nesnel hukuktan nasibini almamış toplulukların ne denli korkunç olduklarını bilebiliyoruz. Geçen yüzyılda Hitler Almanya’sı, bu yüzyılda Esed’in Suriye’si, DEAŞ dehşeti saymakla bitmez. Öte yandan dinden, gelenekten, kadim gelenekten soyundurulmuş yegâne ölçüsü nesnel yasaların harfinden ibaret olan toplumlarda eşrefi mahlûkata layık toplumlar olamıyorlar. İnsanın araç değil amaç olduğu unutuldu, infaz yasalarına uygun olduğu sürece ölen çocukların hesabının sorulamadığı bir nizam inşa edildi, hafızalara kazındı. ..” “…Helalleşmek mahkemeden dava kazanmaktan daha üstündür. Çünkü her yasal hak helal değildir ve olamaz” “Siz ‘Dünya 5’ten büyüktür’ dediğinizde biliyor musunuz, yaşasalardı, George Orwell ayağa kalkar sizi alkışlardı. Yetmez ona Daniel Defoe de katılırdı. Hakikati gören, başkaları farklı düşünüyor diye onu haykırmaktan çekiniyorsa hem budala hem de alçaktır. Bir adamın ‘benden başka herkes aldanıyor’ demesi güçtür şüphesiz ama sahiden herkes aldanıyorsa o ne yapsın. Evet, ‘dünya 5’ten büyüktür…’

Allah Alev Alatlı’ya rahmet eylesin. İnşallah ülkemiz insanının hakikate yücelmesinde bir merdiven görevi görür.

O’nun bazı eserleri:

Roman: Yaseminler Tüter Mi Hala? İşkenceci, Kadere Karşı Koy A.Ş. …

Onlarca konuşma, birçok söyleşi, deneme... İnternette, Videolarda