The Greatest

Bir Portre: The Greatest

“Keşke insanlar herkesi, beni sevdikleri gibi sevselerdi. Dünya çok daha güzel bir yer olurdu.”

Muhammed Ali

Amerikalı siyahi Müslüman profesyonel boksör… Tüm zamanların en iyi boksörü! Gençler için, özellikle X, Y, Z kuşakları(!) için rol model denince aklıma ilk gelen isimlerden biri Muhammed Ali! Vefat etti ama merak uyandırmaya devam ediyor, gündemde olan bir şahsiyet… O, birçok eğitimci ve sosyal lider tarafından neden rol model gösteriliyor olabilir? Naçiz fikrimce verebildiğim cevap şu: Gayretli, inandığı şey için tavizsiz, zeki ve sempatik.

“Cassius Marcellus Clay Jr” …17 Ocak 1942'de ABD Kentucky Louisville’de doğdu. Ailesi ona bu adı verdi. Babası Cassius sokak levhalarını boyayan bir boyacı, annesi Odessa ise temizlik işçisiydi. 12 yaşındayken boksla tanıştı ve kısa zaman içinde National AAU ve Altın Eldiven Şampiyonası’nda amatör kayıtlara girdi. 18 yaşındayken katıldığı Roma Olimpiyatları’nda altın madalya aldıktan sonra ünü giderek artmaya başladı. Kariyeri boyunca yaptığı maçların yalnızca 5 tanesini kaybetti. 36 yaşına kadar bütün şampiyonlar için tek isim olmayı başardı ve toplam 61 maçın 37'si nakavt olmak üzere 56'sını kazandı. Dünya ağır sıklet boks şampiyonluğunu 1964,1974,1978 yıllarında üç kez kazanmış ve bu unvanı rakipleri karşısında 19 kez korumayı başarmıştır.

Muhammed Ali, Cassius Clay’ın Müslüman olduktan sonra kendisine seçtiği isimdi; The Greatest (En iyisi) ise Müslüman olmadan önce kendisine yakıştırdığı lakap. Daha yirmili yaşlarına basmadan egosu belirgin bir noktaya gelmişti. 22 yaşında dünya şampiyonu olduktan sonra dini tercihini değiştirdi ve Müslüman olduğunu açıkladı. “Kölelik adım” dediği CassiusMarcellus ismini Muhammed Ali olarak değiştirdiğini ve bundan böyle bu isimle çağrılmak istediğini ilan etti. Müslüman olmasında Malkolm-X’in (*) etkisi olduğu söylenir. Vietnam savaşına çağrıldı ama kesin ve kararlı olarak reddetti; bu nedenle unvanlarına el konuldu ve bokstan uzaklaştırıldı. 5 yıl hapis ve 10 bin dolar para cezasına çarptırıldı. Lisansı ve pasaportu elinden alınınca dava süresince maddi sıkıntılar yaşadı …Şöyle diyordu: “Vietnamlılarla bir alıp veremediğim yok, hem onlar beni sizler gibi zenci diye hiç aşağılamadılar, bana hiçbir kötülük yapmadılar.”

Ona sadece bir boksör olarak bakmamak gerek…Çünkü o gücüyle olduğu kadar kişiliğiyle de hep daha iyisini yapmaya çalışmıştır. Doğduğu şehirde lakabı “çene” olan, medyada rakiplerini en ağır sözlerle eleştiren, bir dönem herkesin antipatisini kazanan bu adam, nasıl oldu da herkesin idolü haline geldi? İnsanların, kaybedişini görmek için maçına gittiği “şımarık çocuk”, nasıl oldu da herkes tarafından sevilen, tüm dünyanın desteklediği ve sonunda güzel hatırlanan biri haline geldi?!Gerçekten incelemeye değer bir yaşam öyküsü…

Uzun süre Parkinson hastalığı ile mücadele eden Muhammed Ali 3 Haziran 2016 tarihinde solunum yolu rahatsızlığı nedeniyle tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirmiştir. Ardında birçok başarı, milyonlarca seven ve unutulmaz sözler bırakan bu muazzam dövüşçü için muhteşem bir cenaze töreni yapıldı. Amerikan Başkanları dahil birçok siyasetçi, ünlü, sanatçı, artist ve sporcu cenazesine katıldı. Onu seven birçok kişinin oluşturduğu kortejin geçtiği yollarda kendisini selamlayanlar yüzbinleri buldu. Aile sözcüsü Bob Gunnell, “dünya vatandaşı” olarak nitelediği Muhammed Ali’nin cenaze töreninin, unutulmaz sporcunun kendini insanlığa adamasının bir yansıması olduğunu söyledi. Cenaze namazına Türkiye dahil dünyanın birçok yerinden yaklaşık 18 bin kişinin katıldığı belirtiliyor. 74 Yaşında hayatını kaybeden ABD`li efsanevi boksör Muhammed Ali`nin anısına, Katar`ın başkenti Doha`daki İslam Eserleri Müzesi`nde açılan sergide, ünlü boksöre ait fotoğraflar, boks eldivenleri ve 1960 ile 1978 yılları arasındaki spor hayatını konu alan yayınlar yer aldı.

(Dünya Ticaret Merkezi’ne saldırının ardından) “CNN muhabiri: Bu dehşetin meydana gelmesine sebep olan teröristlerle aynı dinin bir mensubu olarak neler hissediyorsunuz? Muhammed Ali: Siz Hitler ile aynı dini paylaşan bir mensup olarak neler hissediyorsanız aynısını! 11 Eylül saldırıları üzerine Muhammed Ali, başında New York İtfaiye Müdürlüğü şapkası ile Sıfır Noktasına giderek destek ve dayanışmasını göstermek gereği duymuş ve şöyle demiştir: “Beni asıl inciten, ‘İslam’ adının bulaştırılması ve ‘Müslüman’ adının bulaştırılması, nefret ve şiddete yol açılması. İslam, katil dini değildir. İslam, barış demektir. Evde öylece oturup insanların sorunun kaynağı olarak Müslümanları yaftalamalarına seyirci kalamazdım.”

Ali’nin bir derdi vardı. Ali’nin derdi insanlara faydalı olmaktı. Bir kişinin tüm dünyayı değiştiremeyeceği açıktı ama Ali bunu denedi ve bence başarısız olmadı. Ali insanları seviyordu. Daha da ötesi insanların da onu sevmesini istiyordu. Etrafında öyle insanlar vardı ki, ona ailesinden birisinin yapmayacağı iyilikleri yapardı. İyilik sever, birleştirici, gayretli, zeki, inandığı şey için tavizsiz ve sempatik aksiyon adamı… Okuyun hayatını, inceleyin…Üniversiteler tezler yazdırsın, sempozyumlar yapsın…Sergiler müzeler açılsın, filmleri, dizileri yapılsın …Anısını yaşatmak lazım; rol model olması bakımından yeni nesiller için belki dijital oyunlarını yapmalı. Dedim ya o bir şampiyondan fazlası, o bütün zamanların en iyi boksörü olmaktan öte bir anlam taşıyor. Ruhu şâd olsun; saygıyla anıyorum.

Tarihe geçen sözlerinden…

- Kelebek gibi uçarım, arı gibi sokarım.

- (Hakkında hapis cezası istendiğinde) Hükümet doğru olduğunu düşündüğü şeyi yaptı, ben de…

- Nereye gittiğimi ve gerçeği biliyorum, benim olmamı istediğiniz şey olmak zorunda değilim. İstediğim gibi olabilirim.

-Hayal gücü olmayan bir insanın kanatları da yoktur. -İyi bir cevap aklınıza gelmediğinde sessizlik altındır.

- Aklım kavrayabiliyorsa, kalbim inanıyorsa, başarabilirim.

- O kadar hızlıyım ki dün gece düğmeye bastım ve ışık sönmeden yatağımdaydım.

- Benim kadar büyük olduğunuzda alçakgönüllü olmak zor; benim kadar harika olduğunuzda sıradan olmak zor.

- Rüyalarınızı gerçekleştirmenin en iyi yolu uyanmaktır. -Beni dövmeyi hayal ediyorsan, en iyisi o rüyadan uyan ve özür dile.

-Büyük bir şampiyon olmak için en iyi olduğuna inanmalısın. Öyle olmasan bile, öyle gibi davranmalısın.

-Sakın bana şu işi yapamazsın demeyin. Olanaksız olduğunu anlatmayın. En iyisi olmadığımı söylemeyin. Ben en iyinin de en iyisiyim.

- Ben bir dövüşçüyüm. Göze göz karşılığa inanırım. Öteki yanağımı çevirmem. Karşılık vermeyen adama saygı duymam. Köpeğimi öldürürsen, kedini saklasan iyi edersin.

-Çalışmanın her saniyesinden nefret ediyordum ama kendime hep “Dayan!” diyordum. Bugün çalışacağım ve ömrümün sonuna kadar bir şampiyon olarak yaşayacağım.

- Evde iyi biriyim ama dünyanın bunu bilmesini istemem. Anladığım kadarıyla alçakgönüllü insanların önü pek açık olmuyor.

-Ben Amerika’yım. Tanımadığınız yönüyüm onun. Alışın bana. Siyah, öz güvenli, kendinden emin… Benim adım bu, sizin değil. Benim amaçlarım, sizin değil. Alışın bana.

- Bir hayatımız var, yakında geçmişte kalacak; yalnızca Allah için yaptıklarımız sonsuza dek kalacak.

- Her günü son günün gibi yaşa çünkü bir gün gerçekten öyle olacak.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum