xxxx111
Mehmet Ali Kışlalı: Vahim bir durum
Kendisinden 'usta' diye söz edilen, kılı kırk yararak yazılarını yazdığı sanılan biri Mehmet Ali Kışlalı (MAK); 'asker-sivil ilişkileri' neredeyse hep ondan soruluyor. İyi de, ya titizlik göstermiyor, eline geçenleri ve kulağına fısıldananları hiç sorgulamadan okurlarına sunuyorsa?
'Monşerler çalışıyor' başlıklı yazısı önemli bir olumsuz örnek teşkil ediyor.
27 Mayıs (1960) sonrası oluşmuş medya düzeninin kurucularından biri MAK; gazeteleri yönetenlerin bir bölümü, köşe başlarını tutmuş olanların bayağı bir miktarı yola onun el vermesiyle çıkmış insanlar... Ertuğrul Özkök de ondan el almıştı, akrabası Hıncal Uluç da... Mehmet Y. Yılmaz'ın "İlk hocamdır" dediği kişi de o, Metin Münir'in "Hayatımı değiştirdi" dediği de...
Eğer geçmişte titiz bir gazeteci idiyse sevenlerine acı bir haberim var: 'Usta' titizliğini kaybetmiş...
Dün burada Barry Rubin'in yazısını naklederken yazarın kimliğini hiç araştırmadığını vurgulamış, zaten mübalağacı birinin yazısını daha da abartarak sütununa taşıdığını gözler önüne sermiştim. Daha vahim hatayı, Harvard'lı ekonomist Kenneth Rogoff'un BBC'de yayımlanan 'Hardtalk' programında söylediklerini aktarırken yaptı MAK...
TRT-1'de pazar sabahları yayınlanan 'Politik Açılım' programının sonuncusunda Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ı konuk ettik. Ekonomiden sorumlu bakana, bir gün önce Radikal'de çıkan MAK'ın yazısından 'öğrendiğim' bir bilgiyi, "Düze çıktık denmesine rağmen Türkiye'nin iflâsın eşiğinde olduğunu iddia edenler var, ne diyorsunuz?" sorusuna çevirip yönelttim. Şaşırdı Ali Babacan, "Öyle şey olur mu?" dedi ve ekledi: "Ekonomik reyting kuruluşları birkaç ülkenin notunu artırdı, ama kısa sürede iki kez notu artırılan tek ülke var: Türkiye..."
MAK'ın yazısı Ülke-TV'de program yapan Ersoy Dede'nin de dikkatini çekmiş; yazıda sözü edilen Harvard profesörü Ken Rogoff'a iddiayı özetleyen bir mesaj göndermiş... Rogoff'tan gelen cevabı benimle paylaştı: "İddia, programda söylediklerime uzaktan yakından benzemiyor..."
Aaaa, bakın siz şu işe...
Usta bilinenlerin 'usta' kabul ettiği MAK'ın yazısında Türk ekonomisine 'tanık' gösterdiği kişi, "İddia edilen görüşler bana ait değil" diyor...
Şimdi MAK'ın yazısından ilgili bölümü aktarmanın zamanı: "Son günlerde yayılan dikkat çekici bilgilerden biri dünyanın tanınmış Harvard ekonomistlerinden Kenneth Rogoff'un BBC'de yapılan bir açıkoturumda Türk ekonomisinin içinde bulunduğu durum ile ilgili olarak yaptığı değerlendirme."
MAK'a göre değerlendirme şu: "Rogoff önce bir kısım kalkınma halindeki ülkenin çok zor durumda olduğunu ve iflâsa doğru gittiklerini söyleyip, 'Türkiye de bunların arasında mı?' sorusuna yanıt olarak; uzun uzun Türk ekonomisi hakkında bilgisini gösteren rakamlar ve IMF ile ilişkilerden bahsediyor. Sonra, özetle değerlendirme yapıp; 'Türkiye kriz yokmuş gibi davranıyor ama kriz giderek daha fazla etkili olmaya başladı' diyor ve ekliyor; '...Durum giderek daha vahimleşecek. Devlet gelirleri acımasızca düşecek. Nisan'dan sonra işler daha kötüleşebilir. Türkiye seçime kilitlenmiş. Olan bitenin farkında değil. Başbakan Erdoğan gazetelerin okunmamasını istiyor. Bence öncelikle onları Erdoğan okumalı."
Gerçeği benden öğrenin: Kenneth Rogoff'un BBC mülâkatında ('Hardtalk' bir açıkoturum programı değil, bir mülâkat, TK) Türkiye'nin ismi sonlara doğru ve tek bir yerde geçiyor; o da öylesine.... Ne nisan sonrasıyla ilgili herhangi bir beklenti, ne seçimle ilgili tek bir sözcük, ne de Başbakan Erdoğan'a herhangi bir dokundurma... "Türkiye de var mı?" diye bir soru da yok...
Rogoff "Türk ekonomisi hakkında bilgisini gösteren rakamlar" vermediği gibi Türkiye'nin IMF ile ilişkileri hakkında da tek söz etmiyor.
İşe bakın siz: Ünlü ekonomiste ağzından çıkmayan sözleri söyleten biri MAK... 'Monşerler' dediği birilerinin gönderdiği beş para etmez propaganda malzemesini hiç araştırıp sorgulamadan Radikal okurlarına sunuyor.
Oysa ne Harvard profesörünün ne de program sunucusunun Türkiye diye bir derdi yok...
Nereden mi biliyorum; şuradan: Kenneth Rogoff'un Stephen Sackur'un 'Hardtalk' programında neler söylediğini hiç üşenmedim tam iki kez dinledim. İlkinden sonra "Herhalde kaçırdım" deyip yeniden izledim programı, hayır tek karesini bile kaçırmamışım...
Sizler de izleyebilirsiniz; çünkü BBC sitesinde görüntülü olarak duruyor program... Hatta YouTube'da da var o bölüm...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.