Marka Müslümanlara Mutlu Noeller..!

Marka Müslümanlara Mutlu Noeller..!

Yine aynı terane; yılbaşı yani noel kutlamaları. Yılbaşı gecesi sokaklarda bol bol ayyaşların naralarını duyacağız, yerlerdeki kusmukları iğrenerek bakacağız. Dansözlerin eşiğinde eğlenceler televizyonlarda çarşaf çarşaf seyredilecek. Ama bazı zavallı Müslümanlar yine bu teranenin çarkında dönecek.

Noel kutlamalarına bir de başka bir gözle bakalım. Bu kutlamaların ana kaynağı olan Hıristiyanların Türkler üzerine yaptığı vahşi katliamlarına şöyle bir göz gezdirelim de bizler hangi bir kültürün kutlamalarına eşlik ediyormuşuz, bir düşünelim.

İkinci Meşrutiyet Meb'usan Meclisi ve A'yan Meclisi Reisi Ahmet Rıza Bey'in (1858-1930) yazdığı “La Faillite Morale de la Polilique Occidentale en Orient” adlı eseri Ziya Ebuzziya Efendi tarafından “Batı'nın ve Doğu Politikasının Ahlaken İflası” adlı tercümesinden size bazı bölümler sunacağım;

Eserin 253. Sayfasında tarihte Batılıların yaptıkları bazı büyük katliamların indeksi yer alıyor.

Afrika siyahilerine, Amerika Kızılderililerine, Amazon yerlilerine, Endülüs Müslümanlarına, Türkler'e, Yahudilere, Güney Fransa halkına, İsviçre Vaud halkına, Vitry şehrine, Kudüs halkına, Tuna boylarındaki Yahudi ve Hıristiyan halklarına, Protestanlara, falcı, büyücü diye suçladıkları insanlara, âlimlere yapılan katliamlar; Müslüman eserleri ve camileri tahripleri, Meksika'daki insan avı eğlenceleri (!) ve münferit mezalim gibi. Bunların incelenmesinden anlaşılıyor ki, Batı insanında kiliseye dayanan, papazlardan kaynaklanan, dini duygular kışkırtılarak siyasete alet edilen müthiş ve vahim bir gaddarlık, hunharlık, insafsızlık, merhametsizlik, kötülük ve haydutluk damarı vardır.

İlk haçlı orduları Avrupa'dan Anadolu'ya doğru ilerlerken, yolları üzerindeki Tuna vadisi, Macaristan, Bulgaristan ovalarındaki bütün şehirleri, ahalileri Hıristiyan olduğu halde, yağma edip yakıp yıkmışlar, rastladıkları Yahudileri merhametsizce ve korkunç işkencelerle boğazlamışlardır. Anadolu'da daha korkunç vahşet göstermişler. İmparator Aleksis Komnen'in kızı Anna Komnen'in görgü ve beyanına göre en büyük eğlencelerinden biri, rastladıkları Müslüman çocukları öldürmek, kızartmak ve yemekmiş. İngiliz tarihçisi Milis de (sayfa 183), haçlıların insan eti yediklerini doğruluyor. “Antakya'da Fransız Bohemoud (1055-1111), birkaç Türk esiri boğazlattı, herkesin gözü önünde kızarttı sonra seyredenlere, buralara bu iştahını tatmin etmek için geldiğini söyledi.”

Haçlılar Firuz adlı bir Ermeni'nin hıyanetinden faydalanarak Antakya Kalesi'ne girdiler, şehre dalınca onbin Türk'ü boğazladılar ve bütün camileri yaktılar. Papaz Lemo İne olayı şöyle anlatıyor;

“Bizimkiler sokakları dolaşıyor, rastladıkları çocuklarla ihtiyarları paramparça ediyorlardı, ancak o gün herkes boğazlanamadı, bizimkiler geri kalanları ertesi gün kestiler.”

Sonra ordu Kudüs'e vardı, dört gün muhasaradan sonra kadın, çocuk dahil tüm Müslüman ahali (yetmişbin kişi) kılıçtan geçirildi. Hz. Ömer Camii'ne sığınmış olan onbin Müslüman da katledildi, katliam sekiz gün sürdü, başka mezhepten olan pek çok Hıristiyan da katledildi. Tarihçi Fuller; İkinci Kudüs katliamının ani bir tekevvür ve heyecan neticesinde değil önceden  düşünülüp hazırlanmış bir plan gereği yapıldığını, çocuklar, bebekler, zayıflar ve kadınların bile boğazlandığını beyan eder.

Haçlı reisleri savaşta yaptıkları akdi ve verdikleri sözü de tutmuyorlardı. Mesela İngiliz Kralı Richard silahsız insanların boğazlanıp denize atılmasını emretmiş, hayatlarını bağışlayacağı üçbin kişiyi de katletmiştir.

Kitaptaki sayısız misaller günümüzdeki ve yakın zamandaki  Yunan, Rus ve Ermeni zulmü ile rak, Bosna-Hersek, Kafkasya ve Orta Asya ile Filistin'deki olayların, dünyanın her yerindeki Müslüman kıyımlarının kökenlerini bize bütün açıklık ve çıplaklığıyla gösteriyor.

Yukarıda yazmış olduğumuz hal ve hakikatler böyleyken bizler körleşmiş ve sağırlaşmış olarak onların Noellerini kutlama gaflet ve delaletine düşüyoruz. Bu vahşi Hıristiyan alemi kalkmışlar, batıl ve şirki allayıp pullayıp halka yutturmaya çalışıyorlar. Güzel ülkemizin Derme (Kale) kasabasında Noel Baba'yı bahane ederek, güya dünya sulhu için Hıristiyanlık törenleri tertipliyor, haçlı, putlu, papaz cübbeli, sivri külahlı, buhurdanlı, vaftiz sulu, şatafatlı, ayinler yapıyor ve televizyon kanalları da buna alet ediyorlar.

Uyanık Müslüman hiçbir zaman böyle şeylere aldanmamalı. Sabahlara kadar eğlenerek, içkileri varil varil tüketerek, hindi etini höpürterek, baldırıçıplak kadınları, seyrederek, elinde bir kağıt parçasına mahkum olup ikramiye çıkma hayalleri kurarak, Müslümanlık olmaz. Hiç de ucuz değildir Müslümanlık.

Acaba Hıristiyan alemi, kalkıp da bizim Kurban Bayramımızda bir kurban keserek kutluyor mu? Eğer Hıristiyan alemi dünya barışı için çaba sarfediyorsa öncelikle Ortadoğu'nun barışını sağlamalı, oradaki kanı hemen durdurmalıdır. Çocuklara, kadınlara ve ihtiyarlara yapılan katliamlara kör ve sağır olmamalıdır. Ama Batı hem silah üretecek hem de dünya barışı için göstermelik projeler üretecek.

Ayrıca, hoşgörü zihniyetine kapılarak da bunların kutlamalarını hiçbir zaman da hoş görmemeliyiz. Onlar bizleri ve tüm Müslümanlar'ı katlederken hiç hoşgörülü oldular mı ki?

Lütfen Müslüman Türk milleti, uyanık olalım. Körleşen gözümüzü açalım, sağırlaşan kulağımızı temizleyelim. Böyle bir gecenin şerrinden lütfen Rabbimize sığınalım. Yoksa emin olun ki, bunun belki telafisi zordur ya da hiç yoktur…

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum