xxx444
“Laikliğimizi gündemden düşüren sayfalar”
Gazetelerin “laikliğimizi gündemden düşürmeye özel gayret sarf eden sayfaları” son dönemde rejimimiz için ileri derecede tehdit unsuru olmaya başladılar.
Dünkü ekonomi sayfalarından birinde “Krize inat filizler boy veriyor” başlığı okunuyordu.
Dünya ve Türkiye ekonomisine ilişkin son veriler krizin hız kestiğini gösteriyormuş…
Ekonomistler, bu toparlanma sinyallerini 'yeşil filizler' olarak adlandırıyormuş…
Eyvahlar olsun…
Bu haberi okuyunca, Yargıtay Başsavcısı'nın ne kadar haklı olduğuna bir kez daha kanaat getirdim:
İşte, kendi ağızlarıyla söylüyorlar:
“-Yeşil irtica filizleniyor!”
*
Ekonomide toparlanma sinyallerine vurgu yapmak suretiyle “laikliğimizi gündemden düşürmeye çalışan sinsi haberler” bunlar…
“Toparlanma sinyalleri” dedikleri aslında laik rejimimiz için “tehlike sinyalleri”dir.
Bakınız, başka bir haber daha var: Başbakan “Teşvik ve istihdam paketlerini açıkladık, sevindirici sinyaller almaya başladık” diyor.
Açıkça, laikliği gündemden düşürüyor!
Ne demek “sevindirici sinyaller?”
Olası bir kapatma davası açabilmek için ağızlara laik kozlar, “penaltılık hareketler” bunlar…
*
Ya Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı?
Çıkmış, “2008'de açılan otuz kuyudan yirmi beşinde ham petrol üretiliyor” diyor.
“Tehlike”nin farkında mısınız?
Üstelik, sakalı da var:
“-Muhafazakar bakan, artan radikalleşmeyle birlikte ekonomik büyüme ve modernizasyona vurgu mu yapıyor, ne?”
“-Her petrol kuyusu açıldıkça laikliğimiz biraz daha yara alıyor!”
*
Dünkü ekonomi sayfalarında “Türkiye için IMF imzası bir gereklilik” çağrısı yapanlara dair haberler de vardı.
Son olarak, Japon kredi derecelendirme kuruluşunun baş analisti Tamura da IMF'ye yazmaya çalışmış, Türkiye'yi…
Dışarıdan-içeriden IMF güdülemeleri hız kesmiyor.
Sahi, “IMF'ye mecburuz” eksenli haber ve yorumlar da mı laikliğimizi gündemden düşürüyor?
Son tahlilde…
Yargıtay Başsavcısı'nın “IMF ile hemen şimdi” türündeki haberlerin laikliğimize iyi geldiği kanaatine varmaması için hiçbir neden yok.
Neden mi böyle söylüyorum?
İçimizdeki IMF'ciler; Yargıtay Başsavcısı'nın “Ekonomik büyüme ve modernizasyona daha çok vurgu yapılarak laiklik gündemden düşürülüyor” şeklindeki akla ziyan açıklamasına hiç itiraz etmediler de, ondan…
Dünkü ekonomi sayfalarından birinde “Krize inat filizler boy veriyor” başlığı okunuyordu.
Dünya ve Türkiye ekonomisine ilişkin son veriler krizin hız kestiğini gösteriyormuş…
Ekonomistler, bu toparlanma sinyallerini 'yeşil filizler' olarak adlandırıyormuş…
Eyvahlar olsun…
Bu haberi okuyunca, Yargıtay Başsavcısı'nın ne kadar haklı olduğuna bir kez daha kanaat getirdim:
İşte, kendi ağızlarıyla söylüyorlar:
“-Yeşil irtica filizleniyor!”
*
Ekonomide toparlanma sinyallerine vurgu yapmak suretiyle “laikliğimizi gündemden düşürmeye çalışan sinsi haberler” bunlar…
“Toparlanma sinyalleri” dedikleri aslında laik rejimimiz için “tehlike sinyalleri”dir.
Bakınız, başka bir haber daha var: Başbakan “Teşvik ve istihdam paketlerini açıkladık, sevindirici sinyaller almaya başladık” diyor.
Açıkça, laikliği gündemden düşürüyor!
Ne demek “sevindirici sinyaller?”
Olası bir kapatma davası açabilmek için ağızlara laik kozlar, “penaltılık hareketler” bunlar…
*
Ya Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı?
Çıkmış, “2008'de açılan otuz kuyudan yirmi beşinde ham petrol üretiliyor” diyor.
“Tehlike”nin farkında mısınız?
Üstelik, sakalı da var:
“-Muhafazakar bakan, artan radikalleşmeyle birlikte ekonomik büyüme ve modernizasyona vurgu mu yapıyor, ne?”
“-Her petrol kuyusu açıldıkça laikliğimiz biraz daha yara alıyor!”
*
Dünkü ekonomi sayfalarında “Türkiye için IMF imzası bir gereklilik” çağrısı yapanlara dair haberler de vardı.
Son olarak, Japon kredi derecelendirme kuruluşunun baş analisti Tamura da IMF'ye yazmaya çalışmış, Türkiye'yi…
Dışarıdan-içeriden IMF güdülemeleri hız kesmiyor.
Sahi, “IMF'ye mecburuz” eksenli haber ve yorumlar da mı laikliğimizi gündemden düşürüyor?
Son tahlilde…
Yargıtay Başsavcısı'nın “IMF ile hemen şimdi” türündeki haberlerin laikliğimize iyi geldiği kanaatine varmaması için hiçbir neden yok.
Neden mi böyle söylüyorum?
İçimizdeki IMF'ciler; Yargıtay Başsavcısı'nın “Ekonomik büyüme ve modernizasyona daha çok vurgu yapılarak laiklik gündemden düşürülüyor” şeklindeki akla ziyan açıklamasına hiç itiraz etmediler de, ondan…