Kırklar Hareketi ve Deniz Feneri

Sevdiğiniz işi yaparsanız yorulmazsınız. Huzur günlerinizin çabuk geçtiğini hissedersiniz. Hastalar için günler yıl, saatler ay, dakikalar gün gibidir adeta, bir türlü geçmek, bitmek bilmez. Özgürlüğünü yitirmiş kişiler için de günler bir türlü geçmek bilmez.

Bir yıl önce Deniz Feneri Derneği’nin bütün personelinin katılımıyla gerçekleştirdiği eğitim ve dinlenme programının üzerinden bir yıl geçiverdi. Sıkıntılar içinde kıvranan bir tek insanı daha nasıl düze çıkarırız, gönlü kırık insanların yüzünde nasıl güller açtırırız diye çırpınan Deniz Feneri ailesi bir yılın nasıl geçtiğini anlayamadı.

Afyon Özgül Termal’de gerçekleştirilen üç günlük moral motivasyon programına bu kez seminer konulmamıştı. Böylece personel kendi arasında sohbete, muhabbete daha fazla fırsat bulabilecekti. Önceki yıl tanışma fırsatı bulamamış çalışanlar bu yıl derneğin genel merkez, şubeler ve temsilciliklerinde hizmetin bir parçası olan çoğu isimsiz kahramanla bu vesileyle yüz yüze tanışma imkanı buldu.

Son günün gecesi bütün personel çay eşliğinde hasbihal etti. Deniz Feneri Derneği Genel Başkanı Av. Mehmet Cengiz yaptığı konuşmada bütün ekibe, 2015 yılında 50 milyon TL’ye yaklaşan ayni ve nakdi yardımlar için teşekkür etti. 2016 yardım rakamlarının daha da büyümesi için tüm personeli teşvik etti.

2015 faaliyet raporu ekrana yansıtılarak bütün ekiple paylaşıldı.

Deniz Feneri son yıllarda Nijer, Somali, Gana, Bangladeş ve Çad’da su kuyuları açıyor. Her kuyu bir köyün, bazen 5-6 köyün susuzluktan kurtulması, hayat bulması anlamına geliyor. Temiz su ihtiyacını dile getiren ve derneğin açtığı su kuyularını tanıtan bir film izlendikten sonra personelin değerlendirme ve tekliflerini içeren konuşmalara geçildi.

Deniz Feneri Ankara Şube Koordinatörü Hamit Kunt başta son gittiği bazı Afrika ülkelerinde olmak üzere dünyanın dört bir yanında devam eden ve bitmek üzere olan projeleri anlattı. Fildişi Sahili, Etiyopya, Sri Lanka ve Kenya’da tamamlanmak üzere olan ve yakında açılışı yapılacak projelere dair bilgi ve görüntüler izleyenleri çok etkiledi. Her projenin bağışçıları adına çok sevindik. Ne mutlu onlara ki, Allah’ın verdiği imkânları O’nun sevdiği eserlerin inşası için seferber etmişler. Hayata geçirilen ve her biri sadakayı cariye hükmündeki hizmet müesseseleri ayakta kaldıkça bağışçılarının amel defterine kayıtlar düşülecek, o cami, mescit, yurt ve eğitim yuvaları ve su kuyuları açık olduğu müddetçe hayır sahibinin ömrü uzayacak. Bu demektir ki, en akıllı ve uzun ömürlü insanlar Allah’ın rızasını gözeterek halkın faydasına hayır müesseseleri kuranlar ve kurulmuş olanların yaşaması için destek verenlerdir.

Deniz Feneri İstanbul Şubesinin yeni seçilmiş yönetim kurulu üyelerinden bir kısmının ve Başkan Hikmet Köse’nin de hazır bulunduğu programda Hamit Kunt’un Etiyopya Müslümanlarının imkânsızlıklarını ve mahrumiyetlerini anlattığı kısım da çok etkileyiciydi.

Kısa bir süre önce birkaç arkadaşıyla Etiyopya’ya giden Kunt genç bir din görevlisi ile tanışmış. Genç, bir köyde görev yapıyormuş. “Yüz yıl önce görev yaptığım köyün tamamı Müslümanmış, şimdi ise köydeki Müslüman oranı sadece yüzde 10” demiş.

Anlatılanlara inanmak istememişler. Gence, “Bizi köyünüze götürün” demişler. Birlikte köye gitmişler. Muhtarla ve diğer köylülerle konuşunca genç imamın sözlerinin abartılı olmadığını anlamışlar. Mescit yapımı için muhtarı teşvik etmişler, para vermişler. Sonra da Kunt köyle ilgili bilgileri sosyal medyada paylaşmış. 40 güzel insan bir araya gelip para toplamışlar, “O köyün camisini ve imam evini biz yaptırmak istiyoruz. İsmini de grubumuza izafeten ‘Kırklar Mescidi’ koyalım” demişler.

Bu topraklar üçleri, yedileri ve iyi kırkları bilir. Son kırklar hareketi Müslümanların hicretinde kendilerine iyi ev sahipliği yapan Neçaşi’nin topraklarından ses vermiş böylece. Allah sayılarını çoğaltsın.

Deniz Feneri’nin 1996 Ramazan ayından beri ürettiği iyilikleri düşündüğümüzde bu hareketin üçler, yediler ya da kırklardan nasiplenmiş olma ihtimalini düşünmeden edemiyorum.

Kunt’un Gürcistan Müslümanlarının durumuna dair güzel hikâyeleri yanında iç burkan bir hikâyesi de vardı. Bir Müslüman köyünde İslam bilenler birer birer göçüp gidince cenaze namazı kıldıracak bir görevli bulunamamış. Hristiyan bir din görevlisinden cenazelerini kaldırmasını rica etmişler. O da bunu kabul etmiş ve yapmış. Bir süre sonra Hristiyan din görevlisi gelip, “Sizin de Hristiyan olmanız gerekiyor” demiş. Neden sorusuna ise şöyle cevap vermiş, “Ben yakınınızın cenazesini Hristiyanlık vecibelerine göre defnettim. Siz Hristiyanlığı kabul etmezseniz ahirette o yakınınızla görüşemeyeceksiniz” demiş. Sonra ne mi olmuş. Orasını hiç sormayın.

Hamit Kunt’un sunumunda anlattıkları, Deniz Feneri’nin koşarcasına devam ettirdiği iyilik yürüyüşüne devam etmesinin ne kadar gerekli olduğunu gösteriyordu.

Deniz Feneri’nin İyilik Okulu, Okullar İyilikte Yarışıyor ve Genç İyilik projeleri hakkında da bilgiler paylaşıldı. Bugünkü temel eğitim, lise ve üniversite öğrencilerinin yardımlaşma, dayanışma ve iyilik kavramlarıyla buluşturulduğu ve iyilik projelerinin ortaya çıkarılmasını teşvik eden, en yeni projelerle ilgili bilgilerin paylaşıldığı ve kimi yeni fikirlerin dile getirildiği program, gelecek yıl daha geniş bir katılım ve yepyeni iyilik haberlerinin paylaşılması dilekleriyle son buldu.

Gecede Deniz Feneri’ne bağış yapmış, gönüllü destek vermiş herkes şükranla anıldı. Ahirete göçenler için Fatiha ve İhlas sureleri okundu. Hayatta olanlara ise afiyet dilekleri, hayır duaları dile getirildi.

 

recep.kocakk@gmail.com

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.