Recep KOÇAK
İyilik Kervanı Taşlandı
Böyle zamanlarda, “Allahım sen aklıma mukayyet ol!” duasını sıkça yapmak gelir içimizden. İşleri sadece yardım dağıtmak, garibanların kırık gönüllerini tamir etmek olan bir yardım ekibi taşa tutulursa siz hangi duayı yaparsınız?
Öncelikle son günlerde Karadeniz bölgesinde etkili olan şiddetli yağışlardan mağdur olan bütün vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi sunarım.
Yakınlarını kaybedenlere sabır dilerim. Vefat eden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet dilerim.
Acımız ne kadar büyük olursa olsun, Deniz Feneri gibi iyilik markası haline gelmiş, iyiliğin adresi olmuş bir kuruma saldırmak aklı başında hiç kimseye yakışmaz.
Haberi birlikte okuyalım:
“Artvin Şavşat’ta geçen hafta yaşanan sel felaketinden etkilenenlere yardıma geldiği belirtilen, Deniz Feneri Derneği görevlileri vatandaşların tepkisiyle karşılaştı.
Kaymakamlık önünde dün toplanan yaklaşık 200 kişi, “Suçlular yargılansın” sloganı attı. Eylemcilerin dağılması sırasında, üzerinde Deniz Feneri Derneği logosu bulunan bir minibüs alana girdi. Kalabalık, tepki gösterdiği minibüse doğru yürümeye başladı. Bunun üzerine araçtaki görevliler kaymakamlığa girdi. Bazı kişiler araç üzerindeki “Yüzyılın iyilik hareketi” yazısına sprey boya ile kapatırken, Deniz Feneri aleyhine de sloganlar atıldı…” (haber siteleri, 22.07.2009)
Türkiye Deniz Feneri ile ilgili bir tek yargı kararı yok. Açılmış bir tek dava yok. Ama bazı vatandaşlarımız kafalarında iyilik hareketini bütünüyle yargılamış, mahkûm etmiş görünüyor.
El insaf!
Bu kadarına cüret edilmemeliydi.
Öfke insanın aklını örtermiş. Bazı insanların öfkesi, ideolojisi onları büyük yanlışlar yapmaya itiyor. Şapkalarını önlerine koyup düşünmeli bu vatandaşlarımız.
Deniz Feneri’nin yüz binlerce aileye götürdüğü yardımların hiç mi hatırı yok?
Yardım alan ve dua eden gönlü kırık insanların hiç mi değeri yok?
Bir yardım kuruluşunun aracına zarar veren insanların hiç mi insafı yok?
Sözün bittiği yer burası olsa gerek.
Şavşat’ta yapılana “zorbalık” kelimesinden daha hafif bir tabir bulamıyorum.
İyiliğe, yardıma, desteğe bir gün herkesin ihtiyacı olabilir.
Bizim inancımız, kültürümüz iyiliği emretmektedir.
Biz düşene tekme vurmayız.
Biz “düşenin dostu” olmuş bir kültürün içinde yoğruluyoruz.
İyilik kervanlarını taşlamak bizim hiçbirimize yakışmaz.
Aklı selim, kalbi selim, hissi selim ve zevki selim sahibi insanlar, iyiliği yapanları ve iyiliğe köprü olanları baş tacı eder.
İyiliğin artması, büyümesi için ellerinden hiçbir şey gelmeyenler ise, “gölge etmesinler!”, bu da yeter.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.