xxxx111
İtalya'da ne olmuştu?
Sabah gazetesi aylar önce düşünülüp hayata geçirilmesi gereken bir şeyi yaptı: Nur Batur'u 'Gladio gerçeği'ni araştırmak üzere İtalya'ya gönderdi. Nur Batur da doğru kişilerden birini konuşturdu: Fransesca Cossiga'yı...
'Gladio Davası'nı İtalya'da takip eden İngiliz gazeteci Philip Willan örgütün çözülmesinde kırılma noktasının o sırada cumhurbaşkanlığı ve başbakanlık koltuklarında iki tilki politikacının oturmasıyla gerçekleştiğini anlatır. Cumhurbaşkanı Francesca Cossiga'dır o sırada, Başbakan da Giulio Andreotti...
1970'ler ve 1980'ler İtalya'sında bir dizi siyasi suikast olayı yaşanmıştı. Her gün bir yerler bombalanmış, kitle hareketleri gemi azıya almıştı. Devleti çökme noktasına getiren olaylardı bunlar... Sonradan “Devlet çöküyor, bunu durduracak kahramanlar nerde?” çığlıkları eşliğinde askeri darbe hazırlığına girişildiği anlaşılacaktı.
İki cesur hukuk adamının aman vermez soruşturmaları, yaşanmış sıradışı olaylarda devletle bir biçimde irtibatı bulunan bir örgütün rol aldığına işaret ediyordu. Venedik'ten Carlo Mastelloni ve Felice Casson adlı hukuk adamları, ellerindeki bilgi ve belgelerle, devletten açıklama bekliyorlardı. 1990 Ağustos ayında ilk açıklama, o zamana kadar örgütün varlığını sürekli inkâr etmiş bir kurt politikacıdan geldi. Başbakan Andreotti, NATO kapsamında bir yeraltı örgütü kurulduğunu, ama 1972 yılında faaliyetini durdurduğunu açıkladı.
Andreotti konuyu soruşturan Meclis Komisyonu'na aynı yılın Ekim ayında gizli bir rapor da gönderdi. Rapora göre, örgüt 2. Dünya Savaşı'ndan hemen sonra oluşturulmuş, ancak resmiyet kazanması 1956 yılını bulmuştu. Örgütü kuran belge İtalya'nın JİTEM'i sayılan SIFAR ile CIA arasında imzalanmıştı. Örgüt elemanları, istihbarat toplama, sabotaj, haberleşme ve önemli elemanları düşman işgali altına düşen ülkeden kaçırma konularında eğitilmişlerdi. Şebekenin en önemli unsurları İngiliz istihbaratının açtığı kurslara katılmışlardı.
Rapordan anlaşılan, örgütün kısmen veya tamamen CIA tarafından finanse edildiğiydi.
Bir işgal sırasında kullanıma sokulmak üzere ülkenin 139 yerinde yeraltı silâh ve mühimmat depoları vardı. Gen. De Lorenzo'nun darbe girişiminden (1964) bir yıl önce ilk operasyon başlamıştı. Yeraltı depolarından biri kazaen keşfedilince (1972) istihbarat birimleri diğer zulaları eşeleyerek çıkarmaya başladı. İki zula silâhın akıbeti meçhuldü; on yer de üzerine bina yapıldığı için kaybolmuştu; bunlardan ikisi genişleyen mezarlık arazisi içerisinde kaybolmuştu...
Başbakan Andreotti'nin hassas kamuoyunu yatıştırmak için “Her şey devletin bilgisi dahilinde” teminatına destek verdi Cumhurbaşkanı Cossiga; kendisinin Savunma Bakanlığı müsteşar yardımcısı olduğu dönemde örgütün yönetiminden sorumlu olduğunu açıklayarak...
Eminim, Nur Batur Cossiga'ya gitmeden önce 1990 yılında başlayan Cossiga eksenli tartışmaları gözden geçirmiştir. Willan'ın 'Kuklacılar' (Puppet Masters) adlı kitabında (s. 146-159) bayağı geniş bir yer tutan o günlere ait olaylarda, Cossiga, kendisini koltuğundan edebilecek denli engelleyici bir rol oynamıştı çünkü.
Nur Batur dün başlayan yazı dizisinde o yıllarda İtalya'da yaşananları şöyle özetliyor:
“Ergenekon soruşturmasında biz neler yaşıyorsak, İtalyanlar 1990'lı yıllarda Gladio soruşturması sırasında benzer 'şok' olayları yaşadılar... İtalya'da da Jandarma İstihbarat Teşkilatı'nın içinde, Ergenekon'a benzeyen, Gladio adlı gizli bir örgütün varlığı ortaya çıktığı zaman hem İtalya hem de Avrupa sarsıldı. Ama örgütle ilgili çok ciddi bir iddia ortaya atıldı. Derin devletin içindeki Gladio, komünistlerin iktidara gelişini önlemek için İtalya'da siyasi cinayetler mi işlemişti?
“İtalyan savcılar, 1970 ve 80'li yıllarda meydana gelen bombalı eylemleri ve faili meçhul cinayetleri yıllarca soruşturdular. Sağ iktidarlar başlangıçta örgütün varlığını şiddetle reddetti. Ama Ergenekon soruşturmasında olduğu gibi İtalya'da da telefonlar dinlendi. Emekli generaller, doktorlar, gazeteciler, gözaltına alındı... Sorgulandı... Herkes şaşkındı. Neler oluyordu?
“Polis sonunda, İtalya'da da toprak altına gömülmüş silâhlar bulunca, derin devletin büyük sırrını saklamaya çalışan dönemin Başbakanı Guilio Andreotti, örgütün varlığını kabul etmek zorunda kaldı. Sonunda savcılara askeri arşivlerde inceleme yapma izni verilince de, soruşturma derinleştirildi...”
Sabah'ta görüşlerine yer verilen Cossiga, Gladio konusunda ilk resmi görüşleri açıklayan kişilerden biri olduğu halde, devlet başkanı olarak, ifşaatları belli sınırlar içinde tutmaya çalıştı ve gerçeğin bütününün öğrenilmesini engelledi. Bunu da unutmamak gerekiyor.
Hazır İtalya'ya gitmişken, Nur Batur, 90 yaşında olmasına rağmen 'tabii senatör' olarak politik hayatını sürdüren Giulio Andreotti'yle de görüşse bari...
'Gladio Davası'nı İtalya'da takip eden İngiliz gazeteci Philip Willan örgütün çözülmesinde kırılma noktasının o sırada cumhurbaşkanlığı ve başbakanlık koltuklarında iki tilki politikacının oturmasıyla gerçekleştiğini anlatır. Cumhurbaşkanı Francesca Cossiga'dır o sırada, Başbakan da Giulio Andreotti...
1970'ler ve 1980'ler İtalya'sında bir dizi siyasi suikast olayı yaşanmıştı. Her gün bir yerler bombalanmış, kitle hareketleri gemi azıya almıştı. Devleti çökme noktasına getiren olaylardı bunlar... Sonradan “Devlet çöküyor, bunu durduracak kahramanlar nerde?” çığlıkları eşliğinde askeri darbe hazırlığına girişildiği anlaşılacaktı.
İki cesur hukuk adamının aman vermez soruşturmaları, yaşanmış sıradışı olaylarda devletle bir biçimde irtibatı bulunan bir örgütün rol aldığına işaret ediyordu. Venedik'ten Carlo Mastelloni ve Felice Casson adlı hukuk adamları, ellerindeki bilgi ve belgelerle, devletten açıklama bekliyorlardı. 1990 Ağustos ayında ilk açıklama, o zamana kadar örgütün varlığını sürekli inkâr etmiş bir kurt politikacıdan geldi. Başbakan Andreotti, NATO kapsamında bir yeraltı örgütü kurulduğunu, ama 1972 yılında faaliyetini durdurduğunu açıkladı.
Andreotti konuyu soruşturan Meclis Komisyonu'na aynı yılın Ekim ayında gizli bir rapor da gönderdi. Rapora göre, örgüt 2. Dünya Savaşı'ndan hemen sonra oluşturulmuş, ancak resmiyet kazanması 1956 yılını bulmuştu. Örgütü kuran belge İtalya'nın JİTEM'i sayılan SIFAR ile CIA arasında imzalanmıştı. Örgüt elemanları, istihbarat toplama, sabotaj, haberleşme ve önemli elemanları düşman işgali altına düşen ülkeden kaçırma konularında eğitilmişlerdi. Şebekenin en önemli unsurları İngiliz istihbaratının açtığı kurslara katılmışlardı.
Rapordan anlaşılan, örgütün kısmen veya tamamen CIA tarafından finanse edildiğiydi.
Bir işgal sırasında kullanıma sokulmak üzere ülkenin 139 yerinde yeraltı silâh ve mühimmat depoları vardı. Gen. De Lorenzo'nun darbe girişiminden (1964) bir yıl önce ilk operasyon başlamıştı. Yeraltı depolarından biri kazaen keşfedilince (1972) istihbarat birimleri diğer zulaları eşeleyerek çıkarmaya başladı. İki zula silâhın akıbeti meçhuldü; on yer de üzerine bina yapıldığı için kaybolmuştu; bunlardan ikisi genişleyen mezarlık arazisi içerisinde kaybolmuştu...
Başbakan Andreotti'nin hassas kamuoyunu yatıştırmak için “Her şey devletin bilgisi dahilinde” teminatına destek verdi Cumhurbaşkanı Cossiga; kendisinin Savunma Bakanlığı müsteşar yardımcısı olduğu dönemde örgütün yönetiminden sorumlu olduğunu açıklayarak...
Eminim, Nur Batur Cossiga'ya gitmeden önce 1990 yılında başlayan Cossiga eksenli tartışmaları gözden geçirmiştir. Willan'ın 'Kuklacılar' (Puppet Masters) adlı kitabında (s. 146-159) bayağı geniş bir yer tutan o günlere ait olaylarda, Cossiga, kendisini koltuğundan edebilecek denli engelleyici bir rol oynamıştı çünkü.
Nur Batur dün başlayan yazı dizisinde o yıllarda İtalya'da yaşananları şöyle özetliyor:
“Ergenekon soruşturmasında biz neler yaşıyorsak, İtalyanlar 1990'lı yıllarda Gladio soruşturması sırasında benzer 'şok' olayları yaşadılar... İtalya'da da Jandarma İstihbarat Teşkilatı'nın içinde, Ergenekon'a benzeyen, Gladio adlı gizli bir örgütün varlığı ortaya çıktığı zaman hem İtalya hem de Avrupa sarsıldı. Ama örgütle ilgili çok ciddi bir iddia ortaya atıldı. Derin devletin içindeki Gladio, komünistlerin iktidara gelişini önlemek için İtalya'da siyasi cinayetler mi işlemişti?
“İtalyan savcılar, 1970 ve 80'li yıllarda meydana gelen bombalı eylemleri ve faili meçhul cinayetleri yıllarca soruşturdular. Sağ iktidarlar başlangıçta örgütün varlığını şiddetle reddetti. Ama Ergenekon soruşturmasında olduğu gibi İtalya'da da telefonlar dinlendi. Emekli generaller, doktorlar, gazeteciler, gözaltına alındı... Sorgulandı... Herkes şaşkındı. Neler oluyordu?
“Polis sonunda, İtalya'da da toprak altına gömülmüş silâhlar bulunca, derin devletin büyük sırrını saklamaya çalışan dönemin Başbakanı Guilio Andreotti, örgütün varlığını kabul etmek zorunda kaldı. Sonunda savcılara askeri arşivlerde inceleme yapma izni verilince de, soruşturma derinleştirildi...”
Sabah'ta görüşlerine yer verilen Cossiga, Gladio konusunda ilk resmi görüşleri açıklayan kişilerden biri olduğu halde, devlet başkanı olarak, ifşaatları belli sınırlar içinde tutmaya çalıştı ve gerçeğin bütününün öğrenilmesini engelledi. Bunu da unutmamak gerekiyor.
Hazır İtalya'ya gitmişken, Nur Batur, 90 yaşında olmasına rağmen 'tabii senatör' olarak politik hayatını sürdüren Giulio Andreotti'yle de görüşse bari...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.